Oy ve yorum 🧡
•••İlahi bakış açısı:
"Ne? Dur ne? Seungmin one minute. Yeğenim emekledi? Oha. YEĞENİM EMEKLEMİŞ AYAYA İLK BEN ÖGREN- ne demek Gahyeon'u önce aradın? Ne? Müşterilerle ilgilendiğim için olabilir mi telefona bakamamam?! Ya bak. Ulan. Tamam ha! Pembe al pembe! Çocuğu gri giydire giydire kendin gibi gri edeceksin."
Sarışın çocuk hışımla telefonunu kapatıp kasanın yanına koydu. Biricik yeğeni emeklemişti ancak bunun haberini telefonuna bakamadığı için kız kardeşinden sonra almıştı. İçi birinci olamamakla kavruldu Felix'in. Resmen kaçırmıştı bu kutsal anı!
"O Gahyeon da güya doktor. Zırt pırt telefona bakıyor. Acaba görüştüğü biri mi var lan?"
Abilik iç güdüsüyle gözleri kısıldı. Eğer biri varsa ve bunu saklıyorsa... İşte o zaman görür mucizeyi, diye düşündü. Sonuçtan Kim Felix'ti o ve yapabileceklerinin sınırı yoktu.
"Az önce çok mutluydun? Gülüşün söndü bir anda."
Tanıdık ama bir o kadar uzak sesle başını kaldırdığında gözleri mavi gözlerle buluşmuştu. Gülümsedi kızıl saçlı çocuk. Çillinin bu şaşkın ifadesi hoşuna gitmişti. "Şaşırttıysam üzgünüm. Sadece biraz kulak misafiri olmuştum."
"Bankadaki afetsin sen."
Kendini tutamayıp güldü ve kasaya biraz daha yaklaştı Minho. Elinde ise, asla sırf onunla konuşmak için almamıştı, bir müzik kutusu vardı. "Evet. Şey iltifat(!) İçin teşekkürler."
"Ah bana bakma ben patavatsızımdır." Felix elini boşver diye salladığında ikiside birbirine bakıp büyükçe gülümsediler. Garip bir ortamdı. Aniden gelen turistlerin odağı olmuş dükkan şimdi sakindi ama ikilinin kalbi bu sessizliği bozuyordu sanki. Aptal aptal birbirlerine bakıp sırıtmak istiyorlar gibiydi.
Sanki sayısız operasyonlara katılmamışta, gerçekten bu dükkanla hayatta kalmış biri gibi hissetmişti Felix.
Sanki keskin nişancı değilde gerçekten burada eşya almak için girmiş normal biri gibi hissetmişti Minho.
"Annem rahatsızlanmıştı." Yalan değildi ama eksikti Minho'nun cümlesi. "Bu yüzden şehir dışındaydım. Sadece bir kere konuşmuştuk ama yine de görünce bir selam vermek istedim ve şey. Sanırım bunu almak istiyorum."
"Sanırım mı? Hmm kararsızsınız. Başka şeylere de bakmak ister misiniz?"
"Aslında göstermen güzel olurdu ama şey dediğim gibi biraz konuşmana kulak misafiri oldum." Eliyle telefonu işaret etti sonraysa Felix'e tekrar baktı. "Sanırım yeğenin... Emekliyormuş?"
"AH EVET!"
Ani tepkiyle Minho biraz geri çekilip gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Karşısındaki güzel çilli oldukça farklı biriydi. Bazen nazik, çiçek seven biriyken bazen her an sopayla birilerine girişecek gibi duruyordu.
"Kusura bakma yani bak ben onun abisiyim tamam mı? Onu ben büyüttüm hayır yani tam değil ama olsun benim sayemde bir şeyler oldu ama gitmiş..." Ellerini masaya koyup kafasını biraz aşağı indirdi. "Kardeşime söylemiş. Tamam telefonu açamadım felan ama. Dayıyım ben. Çığlık."
"Hey hey." Elindeki küçük müzik kutusunu yana koyup biraz eğildi Minho. Böylelikle boyları eşitlenmişti. Mavi gözler karşısındaki keskin bakışlarla yutkundu. Bir an ne diyeceğini unuttu ama sonra kendine gelip boğazını temizleyerek kelimelerini sıraladı.
"Burada önemli olan bence ilk öğrenmek değil. En iyi hediyeyi götürmek."
Karşısındaki gözler kısılırken devam etti. "Mesela hiç yeğenine hikaye kitabı okudun mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heist •Chanmin•
FanfictionSeungmin kendine yeni bir sayfa açmadı. Yeni bir kitap aldı ve herkesten uzaklaştı. Ta ki herkes dediği kişi onu bulana dek... -aksiyon -mlpreg Başlangıç: 24.09.2023 Bitiş:...