~37

600 122 123
                                    

Oy ve yorumu unutmayalım hepsi bebeklerimize öpücük olarak gidiyor öyle düşünelim lütfen jdnsks 🐝🐢
•••

"Hayır abla onu öldüremezsin."

Seslice nefesimi verip kendimi koltuğa yasladım. Bu sırada yanımda arabayı süren Chan kıkırdamış bende ona yandan bir bakış atmıştım. Şu an Gahyeon ablamı yani biricik öz ablamı, üvey ablamı öldürmesin diye ikna etmeye çalışıyordum. Seslice nefesimi verdim. Ben istemiyorum diye bunu yapmazdı ama hala öldürmek istiyorum diye diretiyordu. "Abla. Abim Minho ile birlikte bizim evin yakınlarındaki kreşte. Lütfen Jiu nonayı ÖLDÜRMEDEN oraya taşır mısın? Kardeşinin yanına yani. Evet biliyorum evet. Zaten öyle. Sen benim ablamsın tek ablam sensin hadi ablacım. Nerede miyim?"

Durdum ve yaklaştığımız iki katlı eve baktım. "Pastahane. Çocuklarla pastahaneye gidiyoruz. Tamam yediririm çilekli olanı. Ha bu arada şey." Telefonu ağzıma yaklaştırdım. "Sana gösterdiğim minik erkek bebek var ya. Evet o. Hm. Benim oğlummuş o. Hadi görüşürüz bay."

Ablamın çığlığı arabada yankı yaparken gülerek telefonumu kapadım ve sessize aldım. Chan da kafasını iki yana sallayarak gülmüştü. "Hızlı bir haber verme şekli oldu."

"Teknik olarak hemen bilmeye hakkı var ama benim detay verecek kadar zamanım yok. Önce annemle uzun bir konuşma yapmalıyım."

Yutkunduğumda gözlerim yine evi buldu. Bu evde büyümüştüm ben. İki katlı arka tarafında bir sürü çiçeğin bulunduğu, havuzlu tatlı bir evdi. Annemin etkisiydi bu. Burayı güzelleştiren annemdi. Ah... Yaklaştıkça anlamıştım. Özlem vardı içimde ama sanırım bastırıyormuşum. Öyle ki gözlerim dolmuştu.

"İki bebeğimle sevdiğim adamın üvey annesi olan halama geleceğimi hiç düşünmezdim."

"Ha yani benimle ilgili bu tarz hayallerin yoktu."

Bir anda ona döndüğümde o da bana döndü. Eskiden trip atan biri değildim. Sadece hamile olduğumu bilmediğim zamanlarda olmuştu bu. Şimdiyse her türlü trip atma metodunu biliyordum. Benden korkmalıydı.

"Güzelim ben tabi ki evli olduğumuzu çocuklarımızın olduğunu hayal ettim ama bu şekilde olması-"

"Ne varmış bu şekilde?"

"Budumudumu"

"Bak neden uğraşıyorsun babamla diyor."

Chan sanki gerçekten anlamış gibi tavır takınıp bana kaş göz yaptığında hızlıca arkamı döndüm. Bu Bae'mi güldürmüştü. Benim arkamda pembe bebek koltuğunda oturuyordu bebeğim. Hae ise Chan'ın arkasındaki koltukta yeşiller arasındaydı. Uyuyordu. Minik başını yana devirmiş yatıyordu küçük oğlum.

"Ne olurdu yani biraz Hae'ye çeksen? Bak arabaya biner binmez uyudu kardeşin."

"Eskiden hep yapardım bu arada." Chan arabayı durdurup benim gibi arkasını döndü. "Uyumuyordu bazı gecelerde. Bende bu yüzden yanıma alıyor yavaşça sürüyordum arabayı ancak Bae... Şey. Daha çok hız yapsam mutlu olacak gibi."

"Hm buna katılıyorum. Herneyse. Hadi inelim. Bebeklerimizi de bebek arabasına-"

Chan aniden başını iki yana hızlıca salladı. Kaşlarımı çatıp oturduğum yerde düzeldim. Bu tepki de neydi böyle? Fazla tedirgin gibiydi. "Hae'yi kucağıma almam lazım. Tabi eğer hayatta kalmak istiyorsam." Sorarcasına baktığımda gözlerini kaçırdı. "Öhm halam Hae ile gelmediğim sürece yakınlarda görüldüğüm an vurulma emrimi verdi de."

"Ne? Pfffftt hahahahaha"

Büyük bir kahkaha atıp başımı geriye attım. Annem resmen öz yeğenini benim yüzümden öldürmek ile tehdit ediyordu. Aşırı aşırı hoşuma gitmişti bu. Kadını çok seviyorum ya. Öz değildi ama çok özeldi benim için.

Heist •Chanmin•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin