~31

768 140 244
                                    

Oy ve yorum lütfen 🐢🐝
•••

"Hayır aksine yenilemiş gibiyim."

Göz devirip başımı geriye attım. Şu an karşıma geçmiş resmen beni taklit ediyordu. Öyle anlık olan bir şeydi. Şu anda da biraz halsizdim ama o anki ağrı çoktan geçmişti. Yine de paranoyaklık yapıyor ve beni bebeklerin yatağına almış ayağa kaldırmıyordu.

İstesem kalkardım da neyse.

"Hm. Ubuyumudu" Gözlerimi açıp yanımda, bana bakan kızıma baktım. Ben başımda ıslak bez duvara yaslanmışken Chan'da bebeklere yemek yediriyordu. Gülümsedim. Elindeki fırınlanmış patates ile çok tatlı gözüküyordu sarı arım. Kendi kendine yemeye başlaması aşırı mutlu ediyordu beni. Öyle ki Chan Hae'ye vitamin kattığı ekmekli yoğurdunu yedirirken benim tombalakım kendisi tabaktan alıp yiyordu patateslerini.

Büyük siyah gözleri bendeydi tabi ki.

"Baba biraz halsiz hissediyor ama öyle hasta değil bebeğim. Oy. Sen bana mı veriyorsun patatesini?"

Uzattığı patatesi aldım ve minik eline öpücük kondurdum. Chan bana da tepsi hazırlamıştı ama ben onun azarını dinlemekle çoktan doyduğumdan hiç dokunmamıştım. Akıllı kızımda bunu fark etmiş olmalıydı.

"Bak yemiyorsun çocuk kendi yemeğini sana veriyor." Kaşığın altını kaseye sildi ve Hae'nin ağzına verdi. Marshmallow akıllı akıllı ağzını açmış yedikten hemen sonrada yine bana bakmaya başlamıştı. Gerçekten ısıracaktım bir gün. "Sana da mı yedirmemi istiyorsun? Peki öyleyse."

Elindeki kaseyi tepsiye koyduğunda kaşlarımı çattım ve başımı salladım. Hayır. Hayır böyle çocukça bir şeyi yapmayacak- "Aaa yemek geliyor mamak geliyor~ Yemek yemek güzel bir şeydir demi babası?"

Tüylerim diken diken oldu. Dudaklarımı birbirine bastırdım. Kaçmak için yer aradım ama bir bana bir de Chan'ın uzattığı sucuk ekmek ikilisine bakan iki tombiş bebek beni engelliyordu. Şimdi yemezsem onlarda yemeyebilirdi. Cidden. Hani... Agh.

Ağzımı açtım ve gözlerimle Chan'a küfür ederken kendimi öne getirip elindeki sucuk ekmeği yedim. Tekrar eski yönüne gelsem dahi ağzına edeceğim temalı bakışlarım onunlaydı. Bebeklerin olmadığı bir an kıstıracaktım onu.

"Aferin bizim Seungmin'imize. Bae bak burada büyük bir patates varmış~ Moon'a da son kaşığını verelim ve bitti~"

Hae'nin ağzını sildi yanağına öpücük kondurup minik patateslerden önüne koydu. Doktorun verdiği vitaminleri daha kolay yesin diye böyle bir şey yapıyordu muhtemelen. Neyseki öyle zorluk çıkaran bir bebek değildi marshmallow.

"Jeongin'le Hyunjin? Bize yatağa kahvaltı yaptın ama onlar?"

İkilinin yattığı Hae'nin yatağında şu an biz vardık. Buranın da kocaman cam duvarı vardı. Duran karın beyazlığı tamamen içeriye yansıyordu. Çok güzel bir manzaraydı. "Atıştırıp çıktılar. İşleri varmış. Bu arada yer misin şunları lütfen?"

Seslice nefesimi verecekken kocaman siyah gözlerle göz göze geldim ve gülümseyerek böreklerden birini alıp ısırdım. Bae de gülümsemişti. Hain. Beni baskı altına aldığının farkında mıydı acaba? Hm. Bu böreği yiyebilirdi aslında. Gerçi ısırmıştım. Hastaysam eğer bulaşabilirdi.

Sahi. Bir hastalık olduğunu düşünmüyordum o ağrının.

"Bae sen bizim kuklalarımızı biliyor musun?"

Böreğin son kısmını da yiyip Chan'a baktım. Ayağa kalmış ve yatağın küçük ahşap korkuluklarından ayağını atarak çıkmıştı. Bebekler içindi zaten. Bae biraz daha büyüse daha uzun olurdu. Yine de oğlu için bunu akıl edip yaptırması tatlıydı.

Heist •Chanmin•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin