23. İzlerimden öp, unutulup gitsin.

1.9K 129 680
                                    

Bir süredir meşguldüm ve tam müsait olmuşken bilgisayarımın şarj kablosu koptu, bölüm gecikince biraz uzun olsun istedim ben de bu çifti özlemişim sabah beşe kadar başından kalkamadım ben de şaşkınım. Yorumlarınızı bekliyorum, oy vermeyi de unutmayın hepiniz çok öpüldünüz! 💗




"Chanyeol, merak ediyorum, beni bir otele getirirken aklından ne geçiyordu? Tüm bunları başından beri planlamış mıydın yoksa?"

"Ah, hayır. Planlamış olsaydım yanımda kayganlaştırıcı getirirdim, daha çok keyif alırdın."

"Bir dahakine artık."

Cevabım karşısında alçak sesli kıkırtısı geniş banyoda yankılandı. Köpüklü sıcak suyun içinde, Chanyeol'ün önünde otururken omuzlarımı ovmaya başladığında küvetin kenarına tutundum. Parmakları becerikli bir şekilde sevişmemizin heyecanıyla kaskatı kesilmiş kaslarıma baskı yapmaya başladı. Bu öyle rahatlatıcı bir histi ki küvetin içinde kayıp gidecek gibi oldum ve küvet yerine dizlerine tutundum. Gözlerim kapandı ve ağzımdan kısık bir inleme kaçtı. "Nereden öğrendin bunu?"

"Hoşuna gidiyor mu?"

"Evet, çok..." Derin bir nefes aldım, parmakları sanki düğümlenmiş kaslarımı eziyordu. "Orası, evet. Biraz daha sert."

Cevabım onu güldürse de beni ciddiye alıp omuzlarımı sıkmaya devam etti. Fazla rahatladığımda dik durmayı beceremeyip sırtımı geniş göğsüne yasladım. Güçlü parmakları kollarımı ovarak dirseklerime doğru indi. Başımı geriye çevirip yüzüne baktım, yine o fazla özgüvenli gülümsemeyle bakıyordu bana. Islak uzun saçlarını geriye taramıştı. Şimdi dizlerimi okşuyordu.

Eli bacaklarımın içine doğru indiğinde konuşmadan önce yutkunma ihtiyacı duydum. "Daha az önce yaptık ama yine sertleşmişsin."

"Sen önümde çıplak otururken masum hayaller kuramıyorum ne yazık ki." Eli yaramazlık peşindeydi, kasıklarıma uzanıp kontrol etti. "Sen de pek farklı değilmişsin."

Sitemle karşılık verdim. "Her yerime dokunuyordun."

Kahkaha attı. "Omuzlarına masaj yapmam seni tahrik mi etti?"

"Alay etme." Kaşlarımı çattım ama bu çok uzun sürmedi, penisimi eliyle yoklayıp çekiştirdiğinde suyun altında ne yaptığını nefesimi tutarak izledim.

"Alay etmiyorum ama seni kızdırmak hoşuma gidiyor." Kalın sesi ve alaylı gülüşü midemde kelebekler uçuşması için yeterliydi ve böyle bir anda öyle hassastım ki her dokunuşu içimi titretiyordu. Kulağımı ısırdığında sızlanarak dişlerinden kurtulmaya çalıştım. "Sana bir türlü doyamıyorum."

Kulak mememi dişlediğinde güldüm. "Chanyeol, yapma." Dişlerini boynuma sapladığında kıkırtımı durduramadım ve bir süre gülmekten cevap veremedim ve nihayetinde nefes nefese konuştum. "Sevgilim, dur."

"Sevgilim?" Şaşırıp durdu, başımı çevirip ifadesini kontrol ettim. Ağzı kulaklarında gülümseyerek dudaklarımı öptü. "Bir kez daha söyle, çok hoşuma gitti. Seni boşaltırken de bu şekilde inlemeni istiyorum."

Bu sefer ben onunla alay ettim. "Önce hak etmen gerek."

Parmakları penisimin etrafında aşağı kaydığında kıkırtılarım son buldu ve boynuna tutundum, diğer yandan Chanyeol'ün sertleşmiş penisini arkamda hissedebiliyordum. Yorulmuş ve sıcak suyla epey gevşemiştim ama hâlâ biraz daha fazlası için hazırdım. Onunla bir bütün olmaya henüz ben de doyamamıştım.

Eyes of VenusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin