63. bölüm : " ÖLENE KADAR YANINDAYIM "

1.9K 120 101
                                    

Derince aldığım sesli bir nefesle yattığım yerden kalktım solumaya başladım.
" Yavrum iyi misin, korkuttular mı? " diye işittiğim ses bana dokunmaya çalıştığın da korkularak irkildim ve hemen uzanarak başımda ki gece lambasını açtım. Sağıma baktım ve gördüğüm kişiyle gözlerimi yumdum. Derin bir nefes daha alırken Emrah, endişeyle doğruldu ve üzerinde ki ince örtüden dışarı çıktı. Koluma yavaşça dokunarak " Feridun? " diye seslendi.

Ben nefeslerimi düzene sokmaya çalışırken, Emrah; " Gülüm korkutma beni. " diye bana sarılmaya yeltenirken dirseğimle onu ittim. " Dur. Nefes alamıyorum. " dedim.

Elimi kalbime koydum ve nefesimi burnumdan alıp ağzımdan vererek kontrol altına almaya çalıştım. Odanın bir anda aydınlanmadıysa gözlerimi kırpıştırdım ve elinde suyla yatağa doğru gelen adama öfkeyle baktım.

Emrah, endişeyle ve korkuyla yanıma oturdu ve bardağı bana uzattı. Çekinerek su bardağını aldım ve içmek için dudaklarıma görürdüm. Elimin zangır zangır ttitrediğini gören Emrah, bardağı elimden aldı ve " Titriyosun Feridun? Noldu bak, korkutma beni. " dedi.

" Kabus. Kabus gördüm. " dedim çatık kaşlarımla ona bakarak.

Emrah, hala bana korkuyla bakarken elindeki bardağa uzandım. Elimin halen daha titrediğini gören Emrah, biraz daha yanıma yaklaştı ve çenemden hafifçe tutarak suyu kendisi içirdi.

Sudan iki yudum aldım ve derin bir nefes daha aldım. Emrah hala korkarak bana bakıyordu. Sırıl sıklam ıslanmış gibi terlemiştim. Yavaşça yatağımdan kalkarken Emrah endişeyle, " Nereye? " diye sordu.

Hâlâ kızgındım ona. Ters bir bakış attım ve yürümeye başladım. Emrah,
" Bismillahirrahmanirrahim " diyerek yataktan kalktı. Onun kalktığını görmemle,
" Gelme Emrah. Allah'ını seversen bi yalnız bırak. " dedim.

Koridordan salona doğru giderken Emrah'ın hala peşimde olduğunu fark ettim ve yumuşak bir ses tonuyla " Tamam Emrah, kabus gördüm. İyiyim şimdi, sen yat. " dedim. Rüyam da beni terk etsede sinirliydim ona.

Salona girdim ve ışığı bile açmadan pencereden içeriyi kısmen aydınlatan aydınlatma direğinin aydınlattığı kısma oturdum. Elimle yüzümü bir kaç kez sıvadım ve derin bir nefes daha aldım.
' Allah'ım nasıl bir rüyaydı bu? ' diye geçirdim içimden.

Başımı yukarıya kaldırarak gözlerimi yumdum ve " Şükürler olsun " diye mırıldandım.

Gözümü açıp derin bir nefes daha alırken kapının kıyısından endişeyle bana bakan Emrah'ı fark ettim. Benim onu gördüğümü anlayınca saklanmaya çalıştığı yerden çıktı ve yanıma geldi. Dibime otururken hala daha çekinerek ve korkarak bakıyordu bana.

" Daha iyi misin gülüm? " dedi başını hafif eğerek bana bakarken. Dudaklarımı birbirine bastırarak sadece başımı salladım.

Yavaşça elimi iki avcunun arasına aldı ve tuttu. Ben onun hareketlerini izlerken halen daha rüyanın etkisindeydim. Yavaşça avucundaki elimi dudaklarına doğru götürdü ve bileğimi öptü. İnce deri parçasının bileğime verdiği muhteşem sıcaklıkla ona döndüm ve
" Gerçek gibiydi. " dedim.

" Hayrolsun. Anlatmak ister misin? " dedi. Hâlâ korkuyordu bu garip halimden.

Başımı olumsuz anlamda salladım ve
" Hayır. Zaten içim sıkışıyor. " dedim.

" Feridun bak, korkutuyorsun ama. Kalk hastaneye gidiyoruz. " diyerek ayaklandı.

Kolundan tuttum ve " Tamam, Emrah geçti. Sadece ruhum sıkışıyor. " dedim.

Emrah bir süre ayakta bana baktı ve tekrar yanıma oturdu. Elim hala elindeydi ve hala garip bir şekilde bana bakıyordu.

" Okuyum mu? " dedi uzun bir sessizlikten sonra.

TİRYAKİ ~ BxB Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin