Sevgi, insanların yaşamlarına devam etmelerinin en büyük sebebidir. Bu dünyada belki de o olmadan yaşamanın mümkün olmadığı tek şey sevgidir. Evet, insanlığın başlangıcından bu yana, yani binlerce yıldır insanların varlığını sürdürmesinin yegane sebebi sevgidir. Bu nedenle sevgi duygusunu, diğer tüm duyguların anası olarak tanımlamak yerinde olacaktır.
Düşünsenize, örneğin saygı duygusu olmasaydı, insanlar birbirine saygı duymayacak, bir karmaşa, bir curcuna yaşanacaktı. Ancak yine de insanlar yaşamını sürdürmeye devam edecekti. Oysa sevgi olmasaydı, insanlar birbirini sevmeyecek, evlenmeyecek veya evlense dahi çocuk sahibi olmayacaktı. Diyelim ki çocuk sahibi oldu, o zaman da sevgi duygusu var olmadığından bu çocuğa da herhangi bir sevgi duygusu beslenmediği için ona bakılmayacak ve ölüme terk edilecekti. Oysa, bir çocuğun en güzel şekilde büyümesini sağlayan kişi, en başında onun annesidir. İşte, bir anne, bir bebeğin tüm ihtiyaçlarını giderecek, kendinden kısıp ona verecek, onu her türlü kazadan, beladan, hastalıktan koruyacak gücü sevgiden alır.
Emrah'ın ve benim kalbim sevgi ile bağlıydı birbirine. Bu öylesine güçlü bir bağdı ki, hiç bir insan ve hiçbir hadise koparamazdı. Zaman geçse de eskimeyecek ve kopma noktasına gelmeyecekti. Çünkü biz bin türlü zorluğa, mobinglere karşı bağlamıştık bu bağı. Her geçen gün birbirimizin kıymetini daha çok biliyor ve anlıyorduk.
...
" Ne iyi oldu demi, bugün dışarı
çıktığımız? Hava mis gibi. " dedim yanımda araba kullanan adama.Başıyla beni onayladı ve hafifçe gülümsedi. Çok yoğun çalışsa da bana ayıracak hep bir vakti vardı.
" Önce güzel bir yemek yeriz, sonra da sinemaya gideriz. " dedi Emrah.
" Olur. Bu sefer senin istediğin filme gireriz. Ama vurdulu kırdılı filmler hariç. " dedim.
Tekrardan gülümseyerek başını salladı ve ardından tek kaşını havaya kaldırarak bana baktı. " Derginin son halini görmek ister misin? " diye sordu.
Heycanla, " Tabiki. Çok merak ediyorum nasıl oldu diye. " derken, Emrah arka koltukta ki poşeti gösterdi.
Arkaya döndüm ve poşeti aldım. Dergiyi çıkardıktan sonra rastegele kapağa baktım. " Çok güzel. Siz beğendiniz mi? " dedim.
" Herkes çok beğendi yavrum, eline emeğine sağlık. " derken dergide fark ettiğim ayrıntıyla " Aaaaa inanmıyorum. Yaaa Emrah. " diye sevindim.
Derginin ön kapağında, orta alt kısımda
' Dergide emeği geçen Dr. Feridun'a teşekkür ederiz. ' yazıyordu. Eminim ki bu Emrah'ın talimatıyla olmuştu.Emrah gülümseyerek elini elime koydu ve
" Çok büyük emeğin vardı. " dedi.Yaptıgı bu incelikten sonra gözüm yaşarmıştı. " Bu bende kalabilir mi? " dedim titreyen sesimle.
" Tabi senin o. " dedi.
Dergiyi açıp sayfalarına baktım. Emrah'a tavsiye ettiğim her şey dergideydi. Resimler, yazı stilleri...
" Annem ülkücü dergisinde adımın geçtiğini duyarsa beni keser. " dedim gülerek.
Emrah başını geriye atıp kahkaha attı ve
" Doğru. " dedi.Ben dergiyi incelerken, Emrah " Yavrum şura nasıl? Burda yiyelim mi yemeğimizi? " diye sordu.
Başımı dergiden kaldırıp ilerideki restauranta baktım. Baya iyi mekandı. Girişi bile çekiyordu müşteriyi. " Olur ama biraz pahalı gibi. " dedim.
Emrah, arabayı restaurantın önüne park etti ve " Ayda yılda bir çıkıyoruz zaten yemek yemeye. Hem hak ettin. " dedi.
Emniyet kemerimi çıkartırken " Ama hesabı beraber ödeyeceğiz. " dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TİRYAKİ ~ BxB
RandomTAMAMLANDI. Nefretten büyük bir aşka dönüşen sevda. Küçük bir köye atanan küpeli doktor ve köyün homofobik ağır abisinin hikayesi...