Feridun'dan...
Zihnim hiç olmadığı kadar meşguldü. Şu yaşıma kadar yaşadığım en büyük şoku dün gece yaşamıştım. Arkadaşım, dostum, kardeşim bildiğim Vural, bana karşı olan hislerini itiraf etmişti. Daha doğrusu artık dayanamamıştı. O çok iyi bir insandı. Her şey bi yana çok güçlüydü. Beni sevmesine rağmen, benim Emrah'la mutlu olduğumu anlayınca sessizce kabullenmişti. Bu süreç içersinde neler yaşamıştı kim bilir?
Başta bu tür ilişkileri desteklemediğini söylemişti bana. Şimdi daha iyi anlıyordum, tüm bu çabası beni Emrah'tan ayırmak içindi. Seven bir insan böyle söyleyip böyle yapar mıydı bilmiyordum ama çaresiz kalan birisi her şeyi yapardı. Vural'da çaresiz bir şekilde sevmişti beni.
Beni asıl üzen konu ise, bunca yıl onun bana olan hislerini anlayamamış olmamdı. Ben onunla konuşmuş, dertleşmiştim. Saatlerce Emrah'ı anlatmıştım. O zamanlar da neler yaşadığını düşünmek bile istemiyordum. Arkadaş gözüyle ona baktığım için şakalar yapmıştım. Dertleşirken sarılmış, karşılaşınca yanağından öpmüş, sayısızca gülümsemiştim. Kim bilebilirdi ki; ben bunları bilmeden yaparken, onu kendime çekiğimi ve umut verdiğimi.
Vural'ı her ne kadar çok sevsem de, değer versem de bu duygu başka bi türlü değildi. Kalbimde onun için hissettiklerim, dostçaydı. Bir zamanlar Emrah'ta hissettigim; kaybetme korkusu, heyecan, merak etme, özlem gibi duyguları onda hissetmiyordum. Şimdi bu duyguları Emrah'a karşı hissediyor muydum orası da ayrı bir muammaydı.
Evet dün gece onun yanına gitmiştim çünkü onu bu illetten kurtarmak içindi. Başına bir şey gelmemesi, onu böyle kaderine teslim etmemek için gitmiştim. Aşık mıydım, seviyor muydum bilmiyordum ama onu merak ediyordum. Vural'ın şokuyla onu sabah arayamamıştım. Ancak akşama doğru aramıştım ama açmamıştı. Bir saat sonra tekrar aramıştım, yine açmamıştı. Bir kez daha armaya karar verdim ve cebimdeki telefonu çıkartarak aradım. Yine açmıyordu. Acaba tekrardan o meyhaneye mi gitti diye düşünürken odamın kapısı çaldı.
" Efendim? " dedim telefonu masma bırkarak.
" Doktor bey, bi telefon var size. " dedi nöbetçi hemşire.
" Tamam, buraya bağlayın. " dedim. Bu gece hastanede nöbetçiydim. Burası özel bir hastaneydi ve sadece doktor değil uzman doktorlar da sırayla gece hastane de kalıyordu. Çoğu zaman, gecenin bir saatinde uzman doktora ihtiyaç oluyor ve evden gelmek zorunda kalıyorduk. Biz gelirken de hasta beklemiş oluyordu. Bu sebepten dolayı her uzman doktor haftada bir gece hastanede nöbetçi kalıyordu.
Şehirdeki bir devlet hastanesinin uzman doktora ihtiyacı vardı ve buradaki nöbetçi doktorun müsait olup olmadığını sormuşlardı. Acildeki hastaları ve paramedik ekibini kontrol ettikten sonra devlet hastanesine gitmek için yola koyuldum.
Acil bir durum olduğu için hastane aracı gelmiş ve beni almıştı. Acilin önünde bekleyen hemşire ve doktorlara '' Kolay gelsin. Ben uzman doktor Feridun. Hasta hakkında bilgiyi kimden alabilirim. " diye sordum.
" 29 yaşında kadın. Hamile. Karnında çok ağrılı krampları, bulantı ve kusması var. Bebegin durumu iyi. " diye bana açıklama yapan doktoru dinlerken bir hemşire bana beyaz doktor önlüğünü ve steteskopu getirmişti. Ben önlüğü giyerken ambulans hızla kapıya yanaşmıştı. Kapı açılırken gözü yaşlı adamı ve söylediklerini duymamla başımdan aşağı kaynar sular döküldü.
" Yardım edin, karımı kurtarın. " diyen kişi Emrah'tı. Uğradığım şokla hastaya bile bakamamış olduğum yerde kalakalmıştım.
" Doktor bey. Doktor bey " diye bana seslenen hemşire bile beni kendime getirememişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TİRYAKİ ~ BxB
De TodoTAMAMLANDI. Nefretten büyük bir aşka dönüşen sevda. Küçük bir köye atanan küpeli doktor ve köyün homofobik ağır abisinin hikayesi...