62. bölüm : ARVEN

1.6K 92 75
                                    

Aylar sonra...

Hepimiz nasıl istersek öyle görünme, yaşama hakkına sahiptik ama sadece ruhsal olarak bu şekildeysek ve bu bize yetmiyorsa boşluk ruhta değildi.

Boşluk onayda, boşluk kabulde, boşluk değerli hissetmekle ilgiliydi. Ben ne yaparsam yapayım bu boşluğu ruhumu da dolduramıyordum.

Kendi kendime kaldığım bu zamanlarda her ne kadar geçmişi geride bıraksam da, o geçmiş yine benle gelmişti. Aylar, yıllar geçmişti aradan. Hayatım, çevrem, tamamen değişmişti. En büyük değişen ise aslında bendim. Kimliğim, ismim, soyadım... Her şeyim değişmişti.

...

' Toparlayacağım, daha güçlü kalkacağım. ' dediğim dönemlerden sonra ardı arkası kesilmeyen estetik ameliyatlar, cinsiyet değiştirme ve uyumlanma sürecim benim için hayatımın en acı dönemlerinden biriydi.

Aynada kendime baktığım da artık kendimi tanıyamıyordum. Şu halim için belkide koca bir ömür ve koca bir servet harcamıştım. Acılar, sancılar çekerken kendime söylediğim tek bir şey vardı.

' Evet bugün bu haldesin ama bir gün gelecek ve tüm çektiklerinin meyvesini ömür boyu yiyeceksin. Senin hayatını mahfedenlerden intikamını öyle bi alacaksın ki sana özenmekten kendi hayatlarını yaşamaya hevesleri kalmayacak. '

...

İlk ameliyatım testislerimi aldırmak olmuştu. Çünkü o organımın orada olmasını istemiyordum. Bedenime ve ruhuma ait değildi ve görmek istemiyordum. Bu bana çok büyük bir ağırlık veriyordu.

Aslında testislerimi aldırmadan önce ses tellerimi inceltemek istemiştim. Ses cinsiyetti sonuçta. Ne kadar, bedenimizi değiştirsek te ses, insanı ele verendi. Ben ilk olarak bunu istesem de doktorlar bana,
' İlk testislerini alalım ki, hormonlar tamamen kesilsin sonrasında ses inceltme operasyonunu yapalım. Öbür türlü tutmayabilir, kayabilir. ' demişti.

Gerçekten çok zor bir ameliyattı ses inceltme operasyonu. Aylarca konuşamamış, evden çıkamamıştım. Bu öyle bir ameliyattı ki sesimi kaybetme ihtimalim bile vardı. Boğazım tamamen açıldı, içerden ses tellerim kesilip ve dikilmişti. Ben o ameliyattan sonra aylarca sessiz sinema oynamıştım.

Hormonlarım değiştikten sonrada cinsiyet değiştirme ameliyatı olmuştum ve değiştirmek için çok uğraştığım Feridun, tamamen kaybolmuştu.

Dile kolay, hemen olan bir süreç değildi bu. Bir adım atmıştım ama içimde hissedemediğim adını koyamadığım bir boşluk vardı. Bu boşluk neydi hiç bilmiyordum.

Başta sadece vajina ameliyatı ve göğüslerimi yaptırmak istesem de bu bana yetmemişti. Aynada gördüğüm bu yeni ben, beni çok farklı bir yöne itmişti. Başkasının beni yeterli olarak görmesi değil, benim kendimi yeterli olarak görmediğim bir şeydi bu.

Doyumsuzluk başlamıştı. Dahası olsun, en iyisi olsun hissi kemiriyordu beynimi. Aynaya her baktığımda bir yerim de kusur görüyordum. Aslında yoktu, ama beynimde ki ses ' Yetersizsin ' diyordu. Belki kendim için, belki birileri için yapıyordum bunu.

Burnuma çok takıntılıydım. Burnumu tam 3 kez yaptırmıştım. Göğüs ameliyatı, dudak kaldırma operasyonu, elmacık kemiklerimi ve çenemi törpülettim, yüzümü ve gözlerimi çektirdim... Kendime çok emek vermiştim.

En sonunda aynaya tekrar baktığımda çok şaşırmıştım. Bu, ' Ben değilim ' den çıkmış, bu bamba başka biri olmuştu. Hepsini göze almıştım ama ne için yapmıştım bilmiyordum.

Kendim de neyi yapmaya çalışıyor ve değiştiriyordum bilmiyordum. Belkide Emrah'ın beni terk etme ve bir kadınla evlenemsinin ağır psikolojik durumuydu bu. Asla onu düşünmüyordum, umrumda da değildi ama kendim de engel olamıyordum. Başkalarında olan, bende olmayan şey hissi sarmıştı bütün bedenimi.

Hormonal cinsiyetle ilgili her şey bitmişti. Kadın bedeninde olsam da ne bir erkeğe karşı ilgi duyuyordum nede bir kadına. Bitki gibi yaşadığım bu hayatı hiç olmadığı kadar sorguluyordum.

Tek değişen bedenim ve kimliğim değildi. Duygularımda değişmişti. Artık insanlara karşı güven duygum sıfıra inmişti. Yoldan geçen birinin bakışlarında bile bir ima, gittiğim cafede garsonun ' Hoşgeldiniz. ' sözünden bile başka anlamlar arar olmuştum. Sanki herkes bana bakıyormuş ve izleniyormuşum gibi bir his vardı içimde. Bu insanlar beni daha önceden tanımasa da, bana tüm hikayemi biliyormuş gibi geliyordu.

Deliriyor muydum? diye düşünmekten uyku düzenim de bozulmuştu. Yabancısı olduğum bu şehirde arkadaş ortamım da yoktu. Çünkü kimseye güvenip de samimiyet kurmuyordum. Çalışmadığım için de kendimi dış dünyadan tamamen soyutlamıştım. Asosyal takıldıgım bu hayatta sadece arada bir ihtiyaçtan dolayı markete gidip geliyordum o kadar.

...

Geçirdiğim ameliyatlar ve estetik operasyonlardan sonra dudak ısırtacak bir görünüme sahiptim. Bazen en güzel abiye kıyafetimi giyer, makyajımı yapar, sürer sürüştürür aynanın karşısına geçerdim. İki elimi de belime koyar, tek kaşımı kaldırarak üstten kendimi süzerdim. Ve aynada ki kendime sık sık hatırlardım.

' Arven. Senin adın Arven '

Bunu halen daha kanıksamış değildim. Dışardan biri ' Feridun ' diye seslense başımı çevirip ' Efendim ' diyecekmişim gibi geliyordu. Yeni kimliğimde ki fotoğrafıma ve ismime uzun uzun baktığım, daldığım günler ne zaman bitecekti?

Belkide bunu başarmam ve eski beni unutmam yıllarımı alacaktı. Belkide bunu başaramayacaktım. Eğer hayatımda birileri olup bana ' Arven ' diye seslendiklerin de, telefona ' Arven ' diye kaydettiklerin de bunu başarmam mümkün olacaktı ama benim etrafında kimse yoktu.

Aslında dışarda bana hayran hayran bakan erkekler, özenerek ve imrenerek bakan kızlar da vardı. Neden bunlar hayatım da olmasın diye düşünsem de aynı şeyleri yaşamaktan da korkuyordum. Yabancı insanlara güven eksikliği hatsafadaydı.

Ailesinin kendisine şart koştuğu birini ve
' Seviyorum ' diye yalan söylediği birini kim arkadaş olarak isterdi ki? Elbette beni tanımıyorlardı ama bu düşünceyi kendi kafam da atamıyordum işte.

Eğer bunu bir gün başarırsam, her şey çok daha güzel ve farklı olacaktı. İnsanlara yeniden güvenmeyi öğrendiğim zaman eminim bir çok arkadaşım ve dostum olacaktı. Kim bilir belki arkadaştan da öte, biri olabilirdi...

TİRYAKİ ~ BxB Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin