TİRYAKİ ~ BxB

48. bölüm " GÖZÜM ÜSTÜNDE "

🛑 SMUT UYARISI 🛑

Bu bölümde cinsel sahneler vardır. Rahatsız olacaklar ve kitabın olay örgüsüne yakıştıramayacaklar bu bölümü atlasın.

Gece saatlerine kadar o masada kalmıştım. Sırf Emrah'ı rezil etmemek için o kadının Emrah'a şaka mahiyetinde dokunuşlarına sesimi çıkarmamıştım. Nihayet o saçma yemek bitmiş ve eve gelebilmiştik. Emrah, yaşlı komşumuzun isteği üzerine televizyonlarını ayarlamak için bir yan daireye gitmişti. Ben ise kafamda ki deli düşüncelerle aynanın karşısında yüzümü kremliyordum. Geceliğimi giysem de üzerimde fena bir ağırlık vardı. Bu ağırlık aslında hala kanımda dolaşan kıskançlıktı.

Canımı sıkan tek şey o kadının Emrah'a asılırken, Emrah'ın bunun farkında olmamasıydı. Onunla beraber saatlerce muhabbet edip, gülümüştü. Şeytan kafama türlü türlü şeyler sokuyor ve beni buna inandırıyordu. Acaba Emrah, benden sıkılmış mıydı? Bende hiç olmayan ve olmayacak şeyleri bir kadın da bulmuş muydu?

Emrah, " Of ya saat kaç oldu? Sabah nasıl kalkıcam? " diye söylenerek yatak odasına girdi ve üstündekileri çıkarmaya başladı. Hemen uyumak istiyordu, çünkü yine sabah erkenden ocağa gidecekti. Belkide o kadınla görüşecekti.

Emrah, her ne kadar o kadına ilgi duymasa da kadın ondan hoşlandığını bana göstermişti. Bu kadın, namuslu bir erkeği bile baştan çıkaracak, aklını çelecek bir kadın türüydü. İster istemez Emrah'ın da kafasının karışması mümkündü, çünkü aynı şey uğruna çalışıyorlardı. Ortak yönleri çok fazlaydı.

Aynadan gömleğini çıkaran adamı süzdüm ve ona doğru dönerek sakin bir şekilde,
" Gamze'yle aranızda ne var? " diye sordum.

Sorduğum soruyla bir süre afallamıştı. Bana döndü ve baktı, kaşları çatılmıştı.
" Nası ne var? Nası soru bu Feridun? " dedi.

" Çok basit bi soru sordum ülkücü. Kekelemede cevap ver. " dedim aynı sakinlikle konuşarak.

Alayla güldü ve " Sarhoş musun? İçkiyi fazla kaçırdın heralde. " dedi. Böyle bir soruyu sorduğuma inanmıyor, böyle bir şeyi düşüneceğime ihmal dahi vermiyordu.

" Ben sarhoş değilim, aptalda değilim. Her şeyin farkındayım. " dedim biraz sesimi yükselterek.

" Neyin farkındasın ya? " dedi Emrah. Hâlâ böyle düşündüğüm için gülüyordu ve bu beni daha çok sinirlendiriyordu.

" Bana numara yapma. O estetik delisiyle kırıştırıyorsun. " dedim gözlerimi ona dikerek.

Emrah söylediğim şeyle bir anda gülen yüzü gitmişti. Çatılan kaşlarıyla, " Ne dediğinin farkında mısın sen? Nası düşünür, nası yakıştırırsın..." derken sözünü kestim ve bağırarak " Neydi o bakışmalar, gülüşler. Neydi ha, neydi? " diye sordum.

Sabır dilenerek eliyle yüzünü sıvadı ve
" Ya yanlış anladın sen. Öyle şey olamaz. Gamze benim bacım sayılır. " dedi. Beni ikna etmek için mi böyle söylüyordu bilmiyorum ama içimdeki şeyi durduramıyordum.

Bu kıskançlık çok kötü bir şeydi ve Emrah'a ' Abartıyorsun ' dediğim konuda kendimi tutumıyordum.

" Bacını sevsinler. " dedim alayla.

" Ayıp ediyorsun ama. Beni tanımıyor musun sen? Güvenmiyor musun? " dedi, elindeki gömleği kenara bırakıp. Bu kıskançlık krizi tüm bedenimi sarmışken öfkeyle ona bakıyordum. Benim ona bakışımı görüp, " Ne ben böyle bir şey düşünürüm, nede o. " dedi kızarak.