13

682 45 24
                                    

Bölüm 14.: Namus Belası...

☆☆☆☆☆

4 hafta sonra
Gölge Kara

Mardin.... Kaya gelmekten son anda vazgeçerek geride kalmıştı, bu da Kenan'dan ötürüydü. Galiba kıskandı, Kenan'sa onu hâlâ çözemedim. Ne yapmak istediği, derdinin ne olduğunu hâlâ çözemiyorum. Bi abi - kardeş ilişkisi içerisinde davranıyor, bi garip davranıyordu. Aşktan söz ediyordu, işte bu sebeple bende gitmedim.

Kenan ya kafadan sıkıntısı olan biriydi yada benimle oynuyordu. Gönül eğlencesi yapmaya çalışıyordu, Kaya ise onunla gittiğimi sanıyordu, telefonum kapalıydı. Bu arada kendime bi ev kiralayacağım sırada üvey babamın avukat sayesinde kurtulduğunu öğrendim. Sokak ortası demeden, az ileride polis var demeden adamlarıyla beni zorla almıştı. Kimse engel olmadı biliyor musunuz? Kimseye haberde edemiyorum çünkü telefonumu aldı, beni de kendi odasına kilitledi. Sadece yemek filan getiriyor yada yanıma uyumaya geliyordu. Ama ben onun kurtulacağını biliyordum, yine kurtuldu ve bana bela oldu.

Gözlerim önünde telefonumu sıfırlayıp hattı içinden çıkartıp kırdı. Telefonu da aldı kasaya koydu, o da kilitliydi. Resmen tutsaktım, Botan Kara'yı galiba ben bile tanımıyorum. Benim bildiğim Botan Kara bu kadar ileri gidemezdi. Şuan elim ayağım bağlı ve hatta ağzım bile bağlıydı, evet bildiğiniz tutsağım. Bu hâle geleceğimi bilseydim ülkeyi terk ederdim ama bu kadarını tahmin edemedim. Işte o anda odaya yemek tepsisiyle girince duygusuz gözlerle ona baktım. Bu heriften artık nefret dahi etmiyorum, direkt iğreniyordum.

Odaya girdi ve kapıyı kapatarak bana yol aldı. Tepsiyi kenarda ki masaya koyarak yanıma oturdu, aslında çirkin filan değil. Aksine bayağı fit bi adamdı, siyah saçlı ve siyah gözlüydü. Sadece ara ara beyaz saçları vardı. Adi, şeref yoksunu, en önemlisi de karaktersiz bir herifti.

Botan B : O ikiliyle görüşmeyeceksin yoksa acımam ikisini de gözlerin önünde gebertirim.

  Asla dostum olmasını istemedi, hep içime kapanık olayım diye çaba sarf ederdi. Beni insandan nefret ettirmişken o ikiliyle yan yana olmam kesin şoka sokmuştu. Mardin'e gitmeyi düşündüğümü duyduğundan beri de deli gibi davranıyordu. Sahi Mardin'e gitme ihtimalim onu neden delirtti? Ne var orda? Kim var yoksa ailem mi? Öz ailem Mardin'li mi? Peki beni arıyorlar mı yada yaşadığımdan haberleri var mı?

Botan B : Aç mısın?

Dediğinde olumlu yönde baş salladım, cidden acıkmıştım. Çok açtım, geçen gece yemek yemeyi reddettikten beri açtım. Artık katlanamıyorum, midem bulanıyor. Bana biraz daha yaklaşarak dudaklarımı kapatan bantı nazikçe açtı. Susadım. O da bunu fark etmiş gibi su dolu bardağı dudaklarıma yaklaştırarak içirmeye koyuldu.

Botan B : Uslu çocuk olsan tutsak olmazsın biliyorsun demi? Ama yaramazsın, hep böyleydin.

Sustum, zaten bağıracaksan asla konuşma ben seni anlarım derdi. Anlıyordu ha, cidden garip bi adamdı. Bazen cidden sever gibi davranırdı, bazende bi boka bakar gibi yüzünü buruştururdu piç herif. Ya beyninde sakatlık vardı yada kişilik bozukluğu vardı. O an aklına birşey gelmiş gibi keyifle gülerek yeniden konuşmuştu.

Botan B : Öz baban ve ailesi senin yaşadığını öğrenmiş biliyor musun? Her yerde deli gibi seni arıyorlar ama aptallar adını dahi bilmiyor. Bu arada seni yetimhaneye bırakmanı öğrendim.

Gölge : Kim?

Botan B : Babanın rahmetli babası bırakmış, oğluna hırsına yapmış. 2 yıl önce de kalp kriziyle mefta olmuş gavat.

Gölgenin Yankısı! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin