"Gölgelerin rengi olmaz" dedi çocuk, derdi vardı bu sesinden bile belliydi. Yırpandığı gözlerinden bile belliydi. Sırf annesi onu sevmiyor diye ölmek istiyordu, yaşamaktan nefret ediyordu....
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gölge Kara...
Gitti, o sözlerimden sonra ardına bile bakmadan çekti gitti. Sonra öz babamdan gitmesini rica ettim, gitti. Tekim, şimdi bir başımayım. Kenan, Kaya'dan farksızdı. Ikisi de benim üstümde hakimiyet kurmak istemiş, ne düşüneceğimi hiçbir zaman umursamamışlardı. Beni maf etmişlerdi, güvenim onlarla yeniden sarsılmıştı. Sarsıldım, beklemezdim yada beklerdim de bilmezden gelirdim.
Bilemiyorum, artık neyi bilip bilmediğimi bilemiyorum. Herkesten uzakta diye tuttuğum evi zamanla herkes buldu, gitmediğim iş yerimden yine... Bir kere daha kovuldum, yerime barmen bulmuşlar inanabiliyor musunuz? Yerimi hemen doldurmuşlar, bu ne hız bilmem ama oranım patronu pezevengin önde gideniydi. Son ödemeyi bile zor yaptı, polisle tehdit etmesem paramı vermeyecekti. Herkes kendini akıllı beni gerizekalı sanıyordu ama yanılıyorlar, ben aptal değilim.
Merdan Bey, babam... O buradan gitmek, beni tek bırakmak istemedi. Çünkü hissediyorum beni az çok çözdü, ne düşünür ne hissederim az çok tahmin ediyor olmalı! O beni anlıyor, Botan Bey'in vermediği şefkati misliyle veriyor. Tıpkı Merdan Bey'e dediğim gibi güvenmek istiyorum, öz babama güvenebilmeyi çok istiyorum. Mesala artık mutlu olmak istiyorum, ölmeyi istemiyorum. Galiba sevildiğimi hissettikçe, sevginin gerçekte ne olduğunu fark edince ölüme olan sevdam köreldi. Ölmek istemiyorum, bolca yaşamak/ normal bi insan gibi yaşamak istiyorum.
Dirseklerimi dizime koyup yere baktım, başım eğik düşündüm durdum. Nerde hata yaptımı bulmak için düşündüm, nasıl ederim de mutlu olurum diye düşündüm. Omzularım düştü yenilgiyle, iç sesim bile beni alay ediyordu.
Yazardan devam.
Genç adam düşünceleri yüzünden huzursuzca geri yaslanarak başını geri atıp gözlerini kapatmıştı. Titrekçe nefes aldı, aptal yerine konmak zoruna gidiyordu. Herkes onu kontrol altında tutmak, elde tutmak istiyordu.
Dibin tutarsa bak telaşe, böyle zulme gülme Dinamit elde gidene dek bir bekle, mesela yani Yarına yeni bir tövbe gelse, keşke yirmi ton jöleyle Beni de güldürenler olsa, mesela yani
Aklına gelen şarkı nakaratıyla güldü. Ilk defa sesli güldü ama gülüşü çok rahatsız ediciydi, gören yada duyan olsa onun için korkardı. Sinirle iç çekerek elini saçlarından geçirdi, mutsuz hissediyordu. Başıysa sanki migreni varmışcasına ağrımaya başlamıştı, düşünmek ona yaramıyordu. Kendini yine sokaklara atmak istiyordu, içip birşeyleri kısa süreldiğine unutmak istiyordu.
3 gün sonra Gölge Kara
Gölge : Pardon psikoloji kitapları ne tarafta acaba? Galiba yerlerini değişirmişsiniz, bulamıyorum.