Bölüm 49 : Kalabalık içinde koca bir hiçtim feryadımı duyan olmadı.
☆☆☆☆
Yankı : Tamam tamam anlatıyorum.... Bak şimdi bizim olay aslında ikimizin bir araya geldiği anda başladı.
Dediğinde Gölge geri yaslanarak tüm dikkatini ona verdiğini belli eden bi ses çıkarıp onu konuşmaya teşvik etti. Yankı ise sıkıntıyla iç çekerek oturduğu rahat koltukta hafif kayıp konuşmaya devam etti.
Yankı : Hayatlarımız birbirine girer gibi oldu, benim aileme karşı tavrım - bakış açım değişti. Seninde öz ailen çıktı, hem sen o DNA testine dikkatli baktığını ve böyle bir ayrıntıyı fark etmeyecek kadar aptal olmadığını derdin. Birşeyler oynadı, olaylar değişti abi. Sen mutlusun, Allah bunu bozmasın ama bu defa ben üzgünüm. Benim aile düzenim oynadı, düzenler birbirine girdi. Biliyorum bunun sende farkındasın, sen memnundursun. Sonuçta ailen mükemmel, eski ailen gibi sorumsuz bireyler etrafında yok. Ama benim var, annem değişti, babamla boşandılar.
Gölge : Anlıyorum, sende bu durumdan çok rahatsızsın.
Yankı : Evet, hem abimde huy olarak değişti. Hatırlasana sen benim bedendeyken onun sevgisini biliyordun ama sonra biz kendi bedenlerimize geri girdik.
Gölge : Bu birşeyleri bozdu, ben ölmeliydim.
Dedi mırıldanarak, bunu duymuş olan Yankı ise yerinde doğrulup kollarını göğsünde bağlayıp asıl demek istediğini dedi.
Yankı : Sen bedenen ben ruhen, ikimizde ölmeliydik abi, biz düzeni bozduk. Sen ölmek istedin, bense hayatta kalmak istedim. Kazayı istemedim bile...
Gölge : Doğru ama birşey atladın.
Yankı : Neymiş o?
Dedi safça sorarak, tek kaşı kalkmış hâlde cevap bekliyordu. Hem neyi atlamış olabilirdi ki? Neyi eksik demişti?
Gölge : Ben ölmek istemedim, aksine elalem benim ölmemi istedi. Her biri psikolojik şiddetle beni delirtti, sonunda bende intihara meyilli birisi oldum. Ölüme aşık oldum ama asla bile istiye intihara koşmadım. Zorla oldu, her seferinde ben o şeyleri kendimde olmadan yaptım. Zihnimde hep bana edilen hakaretler vardı, gözlerime perde iniyordu.
Yankı : Abiciğim.
Dedi yerinden hemen kalkarak, kendini ona yakın hissediyordu. Hemen ona ulaşıp arkadan beri sarıldı, Gölge'yse başını geri yaslayıp zorlukla sözlerine devam etti.
Gölge : Benim kalbim taştan değildi Yankı sadece öyle sanıldı. Aslında ben kalbim kırıldıkça içime kapandım, sonunda da delirip intira meyilli, ölüme sevdalı birisi oldum. Ama asla bazı şeyleri bile istiye yapmadım.
Yankı : Seni hiç mi sevmediler?
Gölge : Botan Kara çok severdi.
Yankı : Cidden mi?
Dedi umutla ama Gölge'nin duygusuz ve can yakan sözleriyle kanı dondu. Dedikleriyse tam olarak şuydu:
Gölge : Cidden hatta o kadar severdi ki birgün beni balkondan aşağı attı. Onun yüzünden balkonun altında ki havuzda boğulma tehlikesi yaşadım. Başka bi günde komaya sokacak kadar ağır şekilde darp etti, elimden tutup park diye geneleve götürdü. Orada ki oruspularla neler yaptığı izletti.
Yankı : B-bu çok a-ağır.
Gölge : Bunlar sadece yaşantımı anlatan kısa bi fragman, bunun birde tamamı var.
Yankı : Sende iyi değilsin.
Gölge : Ama öz ailem bana bazı şeyleri unuttuyor, beni mutlu ediyorlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgenin Yankısı!
Novela Juvenil"Gölgelerin rengi olmaz" dedi çocuk, derdi vardı bu sesinden bile belliydi. Yırpandığı gözlerinden bile belliydi. Sırf annesi onu sevmiyor diye ölmek istiyordu, yaşamaktan nefret ediyordu....