47

227 30 46
                                    

Bölüm 48 : Havlamaya devam et Polatlı!

☆☆☆☆☆

      Bekleyiş sonu diğer üyelerde gelmiş, Lodos babasının dediği saatte uyanmıştı. Şimdiyse akşam yemeği yiyordular, Gölge bu defa Lodos'un yan tarafında oturuyordu. Onun diğer yanı boştu, bundan şikayetçi değildi, sorun etmiyordu. Menü: mercimek çorbası, içli köfte, dolma, sarma, salata ve tatlı olarakta baklava vardı. Baklavayı Karayel gelirken dışarıdan getirmişti, baklava kutuda mutfakta bekliyordu.

Ilk çorbadan başladılar, güzeldi, kıvamı filan hepsi güzeldi. Gölge diğerlerinin aksine yavaş yiyordu, aklında ne varsa dalgındı. Bu dalgınlık telefonuna düşen mesaj sonu olmuştu, aile o mesajın ne olduğunu bilmezdi. Ama bu tavrından dolayı deli gibi merak ediyorlardı, mesajdan sonra Gölge'nin enerji çekilir gibi olmuştu.

Figen H : Herşey yolunda mı? Ahter sana diyorum oğlum.

Gölge : Efendim?

Dedi sorarcasına, soruyu bir an duymamıştı. Figen hanım hüzünle iç çekerek ilk ona sonra eşine dönüp baktı. Sonra yeniden oğluna bakarak lafa girdi.

Figen H : Bir sorun mu var?

Gölge : Hayır, sorun yok.

Lodos : Sana neyle ilgili mesaj geldi?

Gölge : Mühim birşey yok.

Lodos : Emin misin?

Gölge : Evet.

●●●●●●

    Hava akşam olunca biraz serinlemişti, bugünkü bunaltıcı sıcak artık yoktu. Bu nedenle bahçede oturuyordu. O anda çalan telefonuyla arayanı bakıp açtı, ilk konuşan karşı taraf oldu.

€ : Beni dikkate almışsın, hemen açtın.

Gölge : Ne istiyorsun?

€ : Ne istediğimi biliyorsun.

Gölge : Benim kuru tehdite karnım tok, polise gidip seni şikayet edebilirim. Sonra ne halt olduğunu cümle alem duyar, gün sonu ezil olan sen olursun ben değil.

Dedi kendinden emin bi sesle, sesinde azda olsun tehdit ile harmanlanmış alay vardı. Konuştuğu mahlukat kendini bir halt sanıp onu tehdit ediyordu, karşı tarafsa hiddetle şunu söyledi.

£ : Beni ciddeye al çocuk, bil ki sen gelirken ben gidiyordum. Bildiğin şeylerin bin katını bilirim, bu alemi sana dar ederim.

Gölge : Peki ya bunu Yankı duyarsa yada baban duysa ne olur?

€ : Beni kardeşimle mi tehdit ediyorsun? Aile bireylerimi olayı karıştırmayı sana tavsiye etmiyorum. Bizden uzak dur!

Diyen elbette ki Korkut Polatlı idi, onu aramış saçma sapan şeyler diyip tehdit savuruyordu. Güya onu dinleyecekmiş, Yankı'ya kötü davranacakmış, itip kalacakmış. Sizin anlayacağınız şu ki; Yankı'yı kendisinden soğutsun istiyordu. Çünkü Yankı onu çok seviyordu, öz abi yerine koyuyordu.

Gölge : Havlamaya devam et Polatlı, benim boş tehdite karnım tok.

Korkut : Sen bana köpek mi diyorsun?

Gölge : Aynen.

Korkut : Bekle la bekle, seni dövüp ailenin önüne atmazsam bende Korkut Polatlı değilim.

Gölge : Yap, yapmazsan adam değilsin. Şimdi git nerde içtiysen orda kendine gel, arama beni!

Diyip yüzüne kapattı ve numarayı engelledi. Telefonu orda ki masaya koyarken birde sigara yaktı, kızgındı. Bir hiç uğrunda yok yere kardeş bildiği genci satmazdı, zaten satacak kadar adi birisi değildi. Dumanı üflerken yanına babası oturdu, sigarayı o an söndürecekken Merdan Bey engelledi.

Gölgenin Yankısı! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin