Şaşkınlıkla ve korkuyla gözlerimi açtığımda yatağımdaydım. Ter içinde kalmıştım. O gün perşembeydi herhalde. Dün doğum günümdü, ve çarşamba olduğuna göre bugün perşembeydi. Dün gece aklıma gelince birdenbire irkildim. Bu gerçek olamazdı! Daha on yaşındaydım ben. Bu nasıl olabilirdi? Bir an önce babamla başbaşa bu konuyu konuşmalıydım. Aceleyle yatağımı toplayıp duşa girdim. Giyinip mutfağa geçtiğimde beni beklemeden başlamışlardı bile kahvaltıya. Ali beni görünce hevesle seslendi:
-Abla! Günaydın. Doğum günün kutlu olsun!
-İyi ki doğdun ablaa!
-Doğum günün kutlu olsun kızım.
-A-a! Bugün Ebrar'ın doğum günü mü? Benim niye haberim yok?
Neden haberin olsun ki, sen ailemizin bir bireyi misin sanki! Söylenemeyen, içine yara olan birçok cümleden biriydi bu da..
-Bugün benim doğum günüm değil ki? Doğum günüm dündü.
-Hayır kızım bugün 8 temmuz çarşamba.
-Ama baba biz dün kutladık ya doğum günümü?
-Yoo kutlamadık sen rüya felan mı gördün kızım?
-Ama nasıl olur? Gerçek gibiydi!
Çok şaşırmıştım, ama uzun zaman sonra ilk kez içimde bir parça da olsa sevinçle kahvaltımı yaptım.
Çok korkmuştum. Zaten çocukluğum harp yerine dönmüştü, kalan umut kırıntılarını da aç kuşlar gibi yiyecekler diye çok korkmuştum. Ben, çocukluğumu tam anlamıyla kaybetmekten çok korkmuştum...
***
Saat 7.23'tü, ve herkes uyuyordu. Annemlerin odasına girip günlüğü arayacaktım. Ayla odada yoktu. Hem zaten babamın uykusu ağırdı, ses çıkarmazsam çok kolay olacaktı. Odada her yere baktıktan sonra kilitli bir çekmece buldum.
Kesin oradaydı! İyi ama nasıl açacaktım? Kalbimin hızla atışına ve ellerimin titremesine engel olamayarak çekmeceyi biraz zorladım. Hadi ama!
-Ne arıyorsun Ebrar'cığım?
-Hiç. Hiçbir şey. Öylesine bakıyordum.
Kahretsin! Ayla gelmese olmazdı değil mi? Sakin görünmeye çalışarak yavaşça ayağa kalkıp odama gittim. Bir an önce o kadın bulmadan günlüğü bulmalıydım.
***
Akşam yemeği vaktinde hızlıca yemeğimi yiyip elime bir çatal aldım ve babamın odasına çıktım. Kilitli çekmeceyi çatalla açacaktım. Önceden günlüğümün ya da kumbaramın anahtarı kaybolunca annem çatalla açardı. Benim için zor olacaktı, ama her şey en başında zor değil midir zaten?
****
Zor olsa da pes etmeyip günlüğü bulmuştum. Alıp hemen odama geçmiş, ve kapıyı kilitleyip günlüğü okumaya koyulmuştum. Heyecandan kalbim çıkacak gibiydi. İlk sayfayı açtım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEDEN BEN?
Ficção AdolescenteBir yardım elinin bana uzanmasını, bir sihirli değneğin bana dokunmasını, bir iyilik perisinin yanıma gelmesini, her ne olursa olsun bir şeyin beni bu karanlıktan çekip çıkarmasını istiyorum. Ama ne yazık ki bir filmde değiliz. Kızın en ihtiyaç duyd...