2.7

16.7K 815 58
                                    


*30 oy ve 20 yorum sınır*

Mutfaktaki son şeyleri arka bahçedeki masaya çıkartırken Ali geldi. "Yenge biz ne yapalım?"

"Sandalye çıkartın siz." O bana başını sallarken Deva ve Emre sallanan sandalyede oturmuş sohbet ediyorlardı.

Emre ve Deva tanışalı çok bir zaman olmamıştı ama samimiyetleri, birbirlerine olan bakışları çok farklıydı.

Deva'yı gülümserken görmek beni çok mutlu ediyordu.

Ama peki Bora ve ben niye en başından böyle olamadık?

Cevabını hiç bilmiyordum.

Kendi düşüncelerim arasında kaybolmuşken çoktan mutfağa gelmiş ve Mira'nın mamasını hazırlamıştım.

"Günaydın Yasemin." Bade Abla'nın sesi ile arkama döndüm. "Günaydın."

"Bora'yı uyandırdım, iner şimdi. Gel biz kahvaltıya başlayalım." Başımı salladım ve elimde biberon ile çıktım.

Deva çay servisini yapmış, Ali ve Emir ile sohbet ediyorlardı.

Masada kendimize yer edinirken çaydan bir yudum aldım.

"Günaydın." Sesi ile ardıma döndüm. Bora ve Mira inmişti.

Onlara gülümserken Bora eğilip yanağımı öptü. Gözlerim kocaman açılırken gülümsedim. "Günaydın sevgilim." Mira'yı kucağıma aldım ve Bora yanağını yüzüme yaklaştırdı.

Hızla yanağını öpüp geri çekildim.

Utançtan ölmek üzereydim. "Yaso." Deva'ya baktım.

Gözlerim kocaman açılırken sustu. "Pişiyi uzat diyecektim." Bora ona pişi tabağını uzattı. "Teşekkürler enişte." Bora ona gülerken yanaklarımdan hâlâ ateş çıkıyordu.

"Siz sevgili oldunuz ve bana haber vermedin mi?" Diye fısıldadı Bade.

"Dün gece karar verdik, bilmiyorum abla ya." Sorusundan kaçtım Bade'nin.

Mira'yı hazırladığım mama ile doyuyurken bir yandan da kahvaltı ediyordum ki hatta çabalıyordum.

Bir elimde biberon diğer elimde Mira ile oldukça zordu.

Bora pişinin üzerine krem peynir ve reçel sürdü. Bana yaklaştırdı.

Uzattığı pişiden koca bir ısırık aldığımda Bora güldü.

Bora'nın telefonu çaldığında gözlerim masanın üzerindeki telefona kaydı.

Ahu yazısı ile kaşlarım havalandı ve Bora'ya döndüm.

Kaşlarını çattı, Bora pişiyi tabağıma bıraktı ve telefonu açtı. "Ne var!" Dedi çatık kaşları ile.

Bora, ablasına döndü. "Annem mi?" Sakallarını ovuşturduğunda. "Tamam Ahu kapat!" Deyip telefonu sinirle kapadı.

"Abla, New York'ta ki eve dönüyorsun." Dediğinde hepimizi buz kesti. "Anlamadım?" Dedi Bade şaşkınlıkla.

"Sen dediğimi yap, Yasemin ve Mira'da seninle geliyor." Bora bizi gönderme kararı mı almıştı az önce yoksa bana mı öyle geliyordu.

"Pardon?" Dedim sinirle. "Ben bir yere gitmiyorum!"

"Ne oldu ablacım? Bak sakin ol. Anne dedin, ne alakası var onunla!"

"Abla." Dedi Bora derin nefesi ile. "Dinliyorum."

"Annen olacak, her şeyi öğrenmiş. Mira'yı ve Miraç'ı almak için o ikisine yardım edecekmiş! Ruh hastası demiştim sana!"

Sevgili BakıcımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin