4.4

6.3K 404 76
                                    

80 oy ve 60 yorum

Gözlerimi ertesi güne içimde tarifsiz bir heyecanla açtım.

Sağımda uyuyan kızımı hemen kucağıma aldım öpücüklerime boğdum. "Günaydın annem, civcivim, bal kızım." Mira'nın yüzünde saf bir gülümsemeyi gördüğümde kalbime ekilen şefkat tohumları filizlendi.

O bana kendince günaydın demeye çalışırken küçük elleriyle yüzüme dokundu, yüzüme değen elleri avuç içlerinden öptüm ve yataktan kalktım.

Yerdeki bebek çantasını aldım içinden Mira'nın bezini çıkarttım.

Onun geceden sabaha pislenen bezini değiştirdim ve aynı çantadan temiz bir zıbın çıkarttım ona.

Temiz zıbını ona giydirmek için eski zıbını çıkarttım ve yenisini giydirdim.

Mira'yı güzelce giydirdikten sonra odadan çıktım. Evin içinde adımladım ve etrafa bakındım.

Murat Baba dün geceki maçını tekrarını spor kanalından izlerken Reyhan Anne kahvaltı hazırlıyordu.

"Günaydın kızım." Diyen Reyhan Anne'ye gülümsedim. "Günaydın anne." Dediğimde salona Murat Baba'nın yanına geçtim. "Günaydın güzel kızlarım benim."

Murat Baba'ya gülümserken Mira'yı koltuğa bıraktım. "Sen burada anneyi bekle ben teyzeni uyandırıp geleyim." Dedim Mira'ya ve sanki beni anlamışçasına hareketler etti.

Hareketlerine ek olarak yüzünde tatlı bir gülümseme belirince onu havadan öpücük atıp Deva'nın odasına geçtim.

Kapıyı açtığımda yatakta uyuyan Deva'ya baktım.

Yastığına sarılmış üstündeki pikesi dağılmış ağzı neredeyse beş karış açık, saçları yüzüne dağılmış Deva ile güldüm.

Her zaman bu kadar dağınık uyurdu.

Onu ayağından dürttüm. "Günaydın." Dedim neşeyle.

O bana tepki vermezken ayağını daha sert salladım. "Yasemin seni öldürmemem için sadece 3 saniyen var."

"Kalk uyan ya!" Diye kızdım ona. "Saat kaç lan!" Dedi bana gözleri kapalı ama yüzü sinirden delirmiş bir halde. "10'a geliyor."

"Yasemin aptal mısın? Hayır çok merak ettiğim için sordum da?" Görmese de gözlerime devirdim inatla gözlerini kapalı tutuyordu.

"Yok gayet akıllı bir insanım."

Bu söylediğim cümle gayet meçhul bir cümleydi. "Aptal insan, ben saat 10'da ne zaman uyandım? Bırak beni uyuyacağım kızım. Sinirimi tepeme çıkartma benim 2-3 gibi uyanırım işte."

Beni azarlaması gayet normal bir şeydi çünkü uykusundan uyandırıyordum, canını alsam bu kadar azarlayacağını sanmam çünkü Deva her zaman uykusuna bu dünyadaki her şeyden daha çok önem verir, ayılar misali kış uykusuna yatarmışçasına yatan bir insandı kendisi.

Aklıma gelen şey ile gülümsedim. Sanırım Deva'yı uyandırmanın yolunu biliyordum.

Sonuçta bugün ben evliliğe bir adım atacaktım ve bence bir kez olsun benim için erkenden uyanabilirdi çok da erken bir saatte değiliz şu an ama onun için erken.

"Beni rahat bıraktığın için teşekkürler tatlım şu an senden nefret etmeye başladım ama uyandığımda geçecek emin ol." Bana elini git dermişçesine sallarken dudaklarımı büzdüm ve aklımdan geçen şeyi yaptım.

"Ay Deva." Dedim şaşkınlıkla. "Kolun mu koptu? Boş ver Bora eniştem seni kolsuz da sever tek kol da sever o çocuk seni pardon adam. Boşuna demiyorum eniştelerin nirvanası diye." Hâlâ gözleri kapalıydı ve sinirle söyleniyordu.

Sevgili BakıcımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin