Sevgili Bakıcım

4.0

*60 oy ve 50 yorum*

[Kızlar kızlar eniştenize çok sinirli olduğum için kendimi durduramadım ve bölümü yazdım bu yüzden bir önceki bölümün sınırını beklemeden attım ama bu bölümü sınırını bekleyeceğiz, yeni bölüm için. İyi okumalar öpüldünüz canlarım ballarım, ponçiklerim, civcivlerim, mercimek tanelerim]

Gözlerimi yorgunlukla araladım. Bedenim oldukça yorulmuştu. Yattığım yataktan kalkmak için hareketlendiğimde belimde hissettiğim eller beni daha çok sardı.

"Biraz daha uyuyalım lütfen."Mızmızlanan Bora'ya söylendim. "Ya saat kaç olmuş biz hala uyuyoruz kahvaltı bile etmedik Bora."

"Sen hiç senin kokunda, huzurlu bir uyku çekmedin ki nereden anlayabilirsin beni, nereden anlayabilirsin seninle uyumak istememi." Onun sözlerine karşılık sadece kıkırdadım ve elimi komidine attım telefonu aldım tuş kilidine basıp saate baktım.

Akşamüstü 6.30 civarıydı biz ise saatlerdir uyuyorduk tabii sabah yaşadığımız o olaydan sonra.

Düşüncelerim zihnime dalarken yanakları utançla kızardı düşünmesi bile utanç vericiydi nasıl yapmıştım aklın fikrim almıyordu ama pişman değildim sevdiğim adamla böyle özel bir şey paylaşmak beni pişman değil aksine mutlu ediyordu.

"Sevgilim kesinlikle uyumak konusunda çok haklısın ama ben çok acıktım lütfen yemek yemeye gidelim." Bora mızmızlanamızlana bedenime daha çok sarılırken yatakta düzeldi. "Saat kaç?"

Diye sorduğunda ekranı tuş kilidine basıp telefonu ona çevirdim o saati gördüğünde kaşları havalanıp, dudağı aşağıya sarkarken; "Vay be o kadar uyumuş muyuz? Biz sabah kaçta uyanmıştık ki?"

"11 gibi uyandık işte sonrası da malum yani, of Bora konuşturma beni ya!" Bir anda kendi kendime; onu azarlarken buldum kendimi.

"Kızım, ben ne dedim şimdi sana?" Ona kızaran yanaklarımız göstermek istemediğim için ellerimle sakladım ve yataktan kaçarca kalktım. "Ha sen utandın. Hadi duş al hazırlan da yemek yemeğe götüreyim seni daha sonra da evimize dönelim kızımızı çok özledim."

"Tabii istersen kalıp biraz daha tatil yapabiliriz bana göre hava hoş sonuçta sevgilim yanımda." Ona gülümseyerek döndüm. "Birincisi utanmadım, ikincisi yemek harika fikir çünkü açlıktan seni bile yiyebilirim, üçüncüsü de daha fazla tatil istemiyorum kızımı özledim bir sonraki tatile lütfen kızımızla çıkalım ondan ayrı tatil fikri her ne kadar güzel olsa da çok özlem doluymuş."

Bora tek tek saydığım maddelere gülümserken saçlarını karıştırdı, ben hemen valizin başına eğildim temiz çamaşırlar ve birkaç kıyafet baktım.
Giyecek bir şeyler bulamazken şu anlık kıyafet konusunu boş verdim ve hızla duşa attım kendime.

Sıcak su bedenimi mayıştırırken kendimi temizledim. Duştan çıktıktan sonra aynanın karşısına geçtim, makyaj çantamdan nemlendirici bir krem sürdüm ve temiz çamaşırlarımı giyip valizimin yanına, odaya geçtim.

Valizin önüne eğildiğimde bellerimden tutulduğumu ve harika bir kokuyu hissettim.

Sevgilime aitti.

"Dünya gözüyle cenneti gördüğüme inanamıyorum." Deyişine kıkırdarken;"Nasıl yani?" Diyebildim sadece.

"Seni görmek cennete bedel, seni hissetmek, sana dokunmak, sana sarılmak, senin kokunu almak, seninle uyanmak, sana dair her şey cennete bedel kızım. Bunun farkında değil misin?" Bedenimi ona çevirdim ve boynuna kollarımı doladım.

"Sana bayılıyorum Bora, çok seviyorum seni gerçekten." Dediğimde yanaklarımda öpücükler belimde beni saran bir çift kolu hissettim. "Ben de sana bayılıyorum güzel sevgilim, sevgili sevgilim."