3.4

10.5K 507 67
                                    


*30oy ve 20 yorum*

Reyhan Anne bana bininci kez; "Annecim iyi misin? Kurban olayım doğru söyle bana." Dediğinde başımı salladım. "Evet anne iyiyim."

"Ohh şükür Rabbim'e." Deva türk kahvelerini bahçe masasına bıraktığında başımı göğe kaldırdım.

Geceyi izledim. "Bugün burada kalın isterseniz." Dedi Murat Baba. "Yok baba gidelim."

"Hem yük olmak istemem size." Dediğimde abin bana baktı. "Abarttın iyice abicim sen ama."

"Evet ablacım abarttın iyice, istersen bizim eve gelin. Değil mi Yaman?" Dedi İlkim Abla.

"Evet, harika olur."

"Enişte, Yasemin'e bir şey söyle." Dedi Deva mızmızca. "Yasemin ne isterse o olsun."

"Annecim gözümün önünde kal yarın kalırsın evinde." Diyen Reyhan Anne'ye baktım.

Bora'ya baktığımda başını salladı. "Eh peki kalalım."

"Oleyy." Deva bana sarılırken ona sımsıkı sarıldım. "Deva yarın gidelim mi?" Deva kaşlarını çattı.

"Nereye kız?"

"Anneme." Dediğimde içime Alev düştü. "Ah elbette gidelim."

"Size iyi sohbetler, biz kalkalım artık." Abim ve ablama baktım. "Görüşürüz evladım."

Onlar giderken biz bahçede sohbet etmeye devam ediyorduk.

Gece ilerlediği için konu bir anda bizim çocukluk anılarına gelmişti.

"Ay enişte bak şimdi senin bu sevgilin düz yolda yürüyemez bile normalde. Şimdi böyle olduğuna bakma." Dedi Deva kahkahalarla.

"Ne alaka ya?" Diye mızmızlandım. Deva bana yandan bir bakış atarken güldüm.

"Biz Yasemin ile şey yapmıştık, bu kaldırımın kenarlarında yükseltiler varya, orada yürüme yarışı yapıyorduk, baktı ben bunu geçiyorum. Bu hızlanayım derken laps yere yapış."

"Dizi çatladı." Deva'ya kahkaha atarken kolunu ittirdim. "Sende burnuna bezelye sokmuştun, çıkartamamıştın üstüne kanadı günlerce burnun. Reyhan Anne'ye söyleyemedin de." Dediğimde Bora bana inanmazca baktı. "Ee nasıl çıktı bezelyeler?" Diye soran sevgilime güldüm. "Anneme söyledik, annem acile götürdü."

"Ondan bunun yarım akıllı oluşu, beynine gelişim aşamasındayken bezelyeyele tıkamasından." Bora buna gülerken Deva sustu.

"Ee bezelye yiyor musun?" Diye sordu Bora. "Evet, ben arsızım enişte yiyorum tabiki de." Hepimiz buna kahkaha atarken. "Sümüklü bezeleye." Diyen Bora oldu.

"Ee senin yok mu komik bir anın?" Diye sordu Deva çayından yudumlarken.

"Biz abimle, ablamı korkutmuştuk." Dedi Bora.

Abisinden bahsetmesi beni kötü hissettirmişti. "Nasıl ya?" Deva konuyu bilmediği için merakla sordu.

"Abimle sanki kavga etmişiz ve beni merdivenlerden ittirmiş gibi yaptık, inandırıcı olsun diye de çocuk aklımızla yeri ketçapa bulamıştık."

"Sonra ablam beni öyle görünce bir hafta uyuyamamıştı ve aylarca ikimizle de konuşmamıştı." Deva buna gülerken ben gülmedim bile.

"Ee abin nerede şimdi?" Diye sordu. Yüzüm buruştu.

Gözlerimi ona belertmemden bile anlamamıştı aksine suratıma bakmamıştı bile. "Öldü." Dedi Bora tek düze sesiyle.

Deva'yı buz keserken ayaklandım. "Uyusak mı? Yoksa sabah ezanını imam ile birlikte okumayı mı düşünüyorsunuz?" Dediğimde Deva başını salladı. "Evet yatalım, Yaso; abimin odasını açtım size geçip yatarsınız." Başımı salladım.

Sevgili BakıcımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin