0.9

21.2K 955 111
                                    

Ne oldu öyle az önce..

Hâlâ dudakları dudaklarımdaydı. Benden uzaklaştığında ona baktım. "Bora Be-" baş parmağı dudaklarıma değdi. "Sus Yasemin." Başımı salladım.

Resmen beynim donmuştu.

"Oğlum, kızım." Duygu Hanım'ın sesi doldu etrafa. "Çıksak iyi olur." Dedim ve ardımda dönüp kapıyı açtım.

"Buyrun Duygu hanım." Dediğimde Mira kucagindaydi. "Kızım kustu da, duş aldıralım diyecektim." Başımı salladım ve kucağıma aldım.

"Yasemin senin sütün yok mu? Hazır mama için çok erken değil mi?" Diye sordu Duygu Hanım.

Sorusuyla kalakalırken Bora Bey destekledi beni. "Anne, Yasemin'in sütü kesildi, doktorda zorlamanıza gerek yok. Mama kullanın dedi."

"Gel hayatım. Mira'yı yıkayalım biz. Anne sen in kahveni iç." Bora Bey ile Mira'nın odasına girdik.

Ona duş aldırdık ve üzerini giydirdim. Beyaz, kalpli zıbınını giydirdimiştim. Ayağına da beyaz aynı kalp desenli çorabı giydirdim.

Ellerine eldiven geçirdim ve yatağına yatırdım. "Bora." Dedim.

"Dinliyorum." Dediğinde dağılan odayı topluyordu. "Aşı randevusu alalım, hiç kontrol de ettirmedik Mira'yı." Bana başını salladı.

"Bugün için ayarlasam götürür müsün?" Başımı salladım. "Evet görürüm." Bana başını salladığında cebinden telefonunu çıkarttı ve bir kaç şeyi tuşlayıp odadan çıktı.

"Fıstık bugün doktora mı gideceğiz?" Onun karnıma öpücükler bırakırken Bora Bey odaya geldi. "Ali seni götürecek, al kimlik." Mira'nın kimliğini aldım elime.

"Peki efendim." Dediğimde odadan çıktı. "Aşkım, Yasemin hazırlansın sonra birlikte doktora gidelim." Onu kucağıma aldım.

Odama geçtim ve dolabı açtım. Siyah bir badi ve bir pantolon seçtim. "Balım sen yat bakalım." Onu yatağına yatırdım ve üzerimi değiştirdim.

Saçlarımı taradım ve hafif bir makyaj yaptım. Mira'nın odasına geçtim.

Onun bebek çantasını hazırladım ve üzerini değiştirdim.

Mira'ya beyaz, keten bir elbise giydirirken küçük beyaz conversleri de giydirdim. Başına şapkasını geçirdiğimde hazırdı. "Çok güzelsin." Dediğimde onu öpücüklere bozdum.

"Bal bu çocuk bal." Bebek çantasını elime kendi omuz çantamı da omuzuma atınca evden çıkmak için alt kata indim.

Duygu Hanım ve Bora Bey yoktu etrafta.

Yapacak bir şey yoktu. Bahçeye çıktım. "Kızım. Nereye?"

"Doktora gidiyoruz efendim." Dedim Duygu Hanım'a.

"Bora çıktı, ayrıca efendim değil anne." Başımı salladım. "Peki anne, iznizle."

"Yardım gerek mi?" Başımı olumsuzca salladom. "Yakın arkadaşımı çağıracağım annecim çok sağ olun."

"Yasmein Hanım." Diyen Ali'ye baktım. O da mı oyun oynuyordu. "İznizle."

Araca bindim. "Ay Ali sende mi Bora Bey'in bu oyununa katıldın." Dediğimde güldü. "Napalım emir büyük yerden."

Deva'yı aradım hemen."Efendim Yasocum."

"Neredesin?"

"Ev." Dediğinde esniyordu. Yeni uyanmıştı demekki. Saate baktım. Öğlen 13.30 civarıydı.

Alışın Deva geç uyanıyordu. "Tamam hazırlan, Mira'yı hastaneye götürdükten sonra seninle bir saat kahve buluşması yapmamız gerek."

"Ay abim spora gidecek bende hazırlanıyım bıraksın sonra beni, beklersen söyleniyorsun." Gülerek telefonu kapadım.

Sevgili BakıcımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin