1.8

17.2K 722 11
                                    

Eve geldiğinizde bize kapıyı açan Bade'ydi. "Hoş geldiniz çocuklar." Gülümsedim.

"Hoşbulduk ablacım." Bora, Mira'yı kucağına aldı. "Dinlen sen." Dedi ablasına ve üst kata çıktı.

"Abla konuşalım mı?" Diye sordum Bade'ye. "Gel canım."

Birlikte salona geçtiğimizde omuzumdaki çantamı bıraktım. Ve koltuğa oturdum. "Söyle bakalım ne oldu?"

"Abla bahsettiğin oyun ne bilmiyorum ama bugün Bora, Kara ile maçtaydı. Kara bıçak çekti." Dediğimde Bade Abla'nın ağzı açık kaldı.

"İnanmıyorum."

"Ama bahsettikleri plan bu değildi. Omuzlarımı salladım. "Abla plan ne bilmiyorum ama lütfen onunla konuş. Maçlara çıkmasın."

Başını salladı Bade bana. "Yasemin."

"Efendim."

"Kaç aydır burada çalışıyorsun?"

"3.5 ay oldu neden?" Gülümsedi. "Hiç, Bora sana nasıl davranıyor."

"Öküzce desem kaba olur muyum?" Dediğimde Bade güldü. "Asla."

Gülüştüğümüzde Bade ayaklandı. "Bi' su alıyım bir şey ister misin?" Diye sordu. "Ben getiririm." Ayaklanırken omuzlarından tuttu. "Hayır ben alırım."

"Abla." Diye bir ses geldi.

Bora'nın sesiydi.

Bade gülümsedi ve kardeşine döndü. "Efendim ablacım?"

"Konuşabilir miyiz?" Bade başını salladı ve erkek kardeşinin yanına çıktı. "Mira uyudu merak etme." Başımı salladım.

Mutfağa geçtim, Aylin Abla çıkmıştı ama bir sürü yemek hazırlamıştı.

Ben yemek için mutfak masasını hazırlarken. Telefonum çaldı.

Yaman Abi arıyordu. "Abim, ne yapıyorsun?" Diye sordu.

"İyi abi sofra hazırlıyorum sen?" Diye sorduğumda derin bir nefes çekti.

"İyiyiz iyi, hafta sonu düğüne geliyorsun değil mi?" Gözlerimi yumdum.

Tamamiyle unutmuştum. "Elbette abi, geliyorum tabiki de."

"İyi güzel, Bora Bey'i de davet ettiğimizi söyle. Bir de sanırım ablası varmış. Gelmek isterse o kadında gelsin."

"Tamam abi."

"Tamam civcivi çok öp seviyorum seni." Gülümsedim. "Bende abi." Ve telefonu kapadım.

Acaba Bora Bey izin verir miydi?

Pilavı ve et soteyi tabaklara servis ettikten sonra Aylin Abla'nın hazırladığı salataya limon ve yağını ekledim.

Biraz tuz döküp karıştırdım ve masaya bıraktım. Doapta ki ayranı bardaklara doldururken ekmekleri de masaya koydum.

"Ah hazırlamışsın bile yardıma geliyordum bende." Diyen bade Abla'ya gülümsedim. "Yok halletim ben, Bora geliyor mu?" Başını salladı.

"Üzerini değiştirdi, iniyor şimdi." Masaya oturduğumuz da Bora geldi.

Hepimiz sessizce yemek yerken gözlerimi Bora'ya kaydırdım.

Patlak kaşına küçük bir yarabandı takmıştı.

Derin bir nefes aldım ve Aylin Abla'nın leziz yemeklerinden yemeye devam ettim. "Size afiyet olsun, biraz başım ağrıyor uyuyacağım." Diyen Bade Abla'ya baktım.

"Ne oldu?" Dedi Bora. "Bana bir şey yok, olan sana oldu." Dedi ve mutfaktan sinirle ayrıldı.

Tartışmışlardı sanırım iki kardeş. "İyi misin?" Diye sordu Bora.

Üzerime alınmadan yemeğime devam ettim. "Yasemin." Bakışlarımı tabağımdan Bora Bey'e kaldırdım. "Efendim?" Dedim yüzüne bakarak.

"Sana sordum. İyi misin?" Omuzumu silktim. "Evet neden?"

"Soru sormuyorsun." Başımı salladım. "Evet, alıştım çünkü soru sorma, konuşma demene."

"Yase-" Bu sefer onun bana yaptığını ben ona yaptım. Elimi kaldırdım. "Açıklamanı merak etmiyorum. Gayet iyiyim. Sadece sana her bir şey sorduğunda veya seninle konuşmaya kalktığımda bana sürekli sus, konuşma diyorsun ve bende bunu yerine getiriyorum." Bora başını salladı.

"Peki."

"Annenize karşı olan oyunu bozmadım." Dediğimde bana baktı. "Evet. teşekkürler." Başımı salladım.

"Rica ederim. Bana 'Benden ne dilersen dile.' demiştiniz dediğimde bana baktı.

"Ne istersin?" Diye sorduğunda elimdeki kaşığı bıraktım. "İş." Dedim tek düze sesimle.

"Zaten bir işin var." Dedi gülerek.

"Benim için değil. Deva için istiyorum." Kaşlarını çattı.

"Neden Deva için?"

"Benim iş bulmamı sağlayan Deva'ydı. Yani onun da işe ihtiyacı varken, o benim babamdan kurtulmam için beni buraya yolladı. Buradaki bakıcılık işine Deva da gelebilirdi." Dediğimde Bora derince nefes aldı.

"Eee Yasemin."

"Deva'da muhasebe mezunu, şirketimizde ona iş ayarlayabileceginizi düşündüm." Başını salladı.

"Tamam, pazartesi gelsin şirkete odama çıksın halleriz. Konuş onunla." Gülümsedim.

"Teşekkürler." Dediğimde Bora ile göz göze geldim. Gülüşümü görünce yüzüne gülümseme yayıldı.

"Rica ederim."

"Başka bir şey var mı? Mira'nın bir eksiği var mı?" Başımı salladım.

"Mira'nın bir şeye ihtiyacı yok ama." Kaşlarını çattı ve ayrandan bir yudum alıp bana baktı.

"Ama?"

"Hafta sonu Yaman'nın düğünü var sizde davetlisiniz. Ablanız da yani." Başını salladı.

"Elbette geliriz ama ablam sevmez öyle şeyleri."

"Yaa, bir sorsam?" Başını salladı. "Elbette sor ama ablam bir eventte bile 10 dakikadan fazla bulunmaz. Sesli ve insanların olduğu ortamı çok sevmez." Dudaklarım büzüldü.

"Anladım."

"Düğün ne zaman?"

"Pazar günü öğlen 1 gibi orada olmamız gerek." Başını salladı bana.

"Elbette."

"Mira ne olacak? Sence yanımızda götürelim mi?" Diye sordum Bora'ya. "Ablamın gelmeyeceğine eminim, o bakar." Başımı salladım.

"Bade Abla'yla yine de konuşsam?" Başını salladı. "Konuş tabiki de."

"Afiyet olsun sana." Sofradan kalktığında tek başıma kaldım mutfakta ve tabağında kalan yemeğime devam ettim.

***

Bitti ...

Sevgili BakıcımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin