Bu bölüm yüzde 100 degisecek. Bilhiniz olsun :)
Tam tamına 3 haftadan beri yatağın diğer yanı boş kalıyordu,sabah huzurla uyanamıyordum,sabah didişebileceğim bir Uraz yoktu. Oflayarak yataktan kalktım. Banyoya gidip rutin işlerimi hallettim. Ardından pjamalarımı degiştirmeden odadan cıktım.
Ateş emekleyerek dolanıyordu. Gülümsedim.
"Annesinin bir tanesii." diye seslendim.
Ateş emekleyerek yanıma geldi.
"Tucak ay."
Gülümsedim. 'Kucak al.' diyordu. Simdide bunu öğrenmişti. Eğilip Ateş'i kucağıma aldım.
"Ba-ba." dedi gülücük saçarak. Uraz tam yanımda durdu. Ateş'in saclarına bir öpücük kondurdu.
"Aslanım." dedi gülerek. Sonra kahverenginin en güzel tonu olan gözlerini bana dikti. Kahverengi diyip geçmeyin,o gözler beni büyülüyordu.
"Konuşalım?" dedi sorar gibi.
Ates'i kucagımdan indirdim. Fatma'yı görünce emekleyerek onun yanına gitmeye basladı.
"Ben. Seninle. Konuşmak. İstemiyorum!" dedim her kelimeye vurgu yaparak.
"Lan yeter!" diye bağırdı. "Artık dinle! Bıktım anlıyormusun,bıktım. Sen acı cekerken ben cekmedimmi sanıyorsun? Sen ağlarken ben ağlamadımmı sanıyorsun? Ben Ulan ben Uraz Soykan ağladı! Bunu duysalar inanmazlar! Ben sana aşığım lan,dinlesen ne olur? Yıldım ulan! Kuma istiyordun ya? Getiriyorum lan o kumayı!" diye bağırdı.
Dediklerini idrak edemeden gitmişti.
Tırnaklarımı avucumun içine batırdım.
"Nefret ediyorum senden Uraz ağa!"
Ağlamıyordum. Uraz'a ve söylediklerine asla göz yaşı akıtmayacaktım. Asla ve asla! Bir damla göz yaşımı bile haketmiyordu.
"Ayşe teyze!" diye bagırdım sinirle.
Ayşe teyze koşarak yanıma geldi.
"Buyur kızım?"
"Ateş'e valiz hazırlarmısın,hemen." diyip odama yöneldim. Kafa dinlemek istiyordum. Annemin yanına asla gitmeyecektim,en iyisi boludaki bağ eviydi. Odama girdiğimde direk valizi cıkardım giysilerimi toplamaya basladım rast gele fırlatıyordum.
Daha fazla dayanamıyordum bu sacmalıklara. Ben haklıydım sonuna kadar,ama uraz kabullenmiyordu.
Sanki tecavüz etti o pic kurusu bana!
Valizimi hazırladıktan sonra odadan cıkardım. Ayse teyze elinde kücük bir cantayla geldi yanıma.
"Buyur kızım." diyip cantayı uzattı. Cantayı aldım. "Tamamdır sen isine bakabilirsin." dedim. Fatma kucagında atesle yanıma geldi.
"Nereye yenge?"
Ateş'i fatmadan aldım.
"Abine söyle beni herşey hallolana kadar asla aramasın!" cıkışa doğru ilerledim.
Nefret ediyordum işte!
Dıs kapıyı actım korumalardan birine "valizlerimi getirirmisiniz?" dedim.
"Tabi hanımağam." dedi
Digerine döndüm. "Sende arabamı getirsen iyi olur." dedim.
"Emrin olur hanımağam."***************+***************+*******+**
Ateş'i uyuttum.
"Herşey düzelecek oğlum." diye fısıldadım.
"Sen baban gibi olmayacaksın,karına sahip cıkacaksın."
Mutfaga dogru ilerledim. Kahveye ihtiyacım vardı.
Ketila su koydum. Alışverişi Ateş'le yapmak oldukca zor olmuştu herşeyi istiyordu ama tabiki ben zoru basarmıstım falan.
Ketildaki su kaynayınca kahvemi yaptım. Koltuğa oturup televizyon izledim.9 gün sonra...
Ateş'i kucağıma alıp havuza girdim. Ateş sesli bir sekilde gülüyordu. Bende o gülümseyince gülüyordum.
Suyu çok seviyordu. Havuza hep girmek istiyordu.
Bacaklarımı biraz kırdım. Ates'in omuzlarına su ulasınca dahada güldü. Fazla huysuzlanan biri degildi sükür ki. Neredeyse hic huysuzlanmazdı. Hasta olunca genelde.
"Bugünlük yeter anneciğim. Yarında gireriz." dedim gülerek.
Havuzdan cıktığımızda Ateş'i kuruladım ardından kendimide kuruladım. Eve girdik.
Gördüğüm kişiyle beynimden vurulmuşa döndüm. Saskındım. Geleceğini biliyordum ama bu kadar erken değil.
"Ne var?"
"Hazırlanında eve gidelim."
"Senle asla gelmem bir yere. Yoksaaa... Kumamı aldınmı?"
"Evet ulan aldım ne oldu?"
"Bir inat yüzünden hayatımızı mahvettin."
"Getirdiğim gibi göndermesinide bilirim! Sen rahat ol."
Ateş "ba-ba" diyince Uraz gülümsedi. Ateş'i kucağımdan aldı.
"Aslanım benim." diyip öptü Ateş'i.
Banyoya doğru ilerlerdim. Kendimi ılık suyun altına attım. Kısa bir duştan sonra üzerimi giyinip cıktım.
Uraz Ateş'i giydirmiş,birşeyler söylüyordu.
"Senin bu annen varya ne kadar inat. Vallahi ben bile başa cıkamıyorum,sevince katlanıyor insan be Ates."
Gülümsemekten kendimi alıkoyamadım.
Kendine gel Mira! O seni en kötü gününde yanlız bıraktı. Diye hatırlatma yaptım kendime.
Yanlarına gittim.
"Hadi git."
"Sizi almadan biryere gitmem! Kendi isteğinle gelmezsen zorla alır götürürüm. Biz arabada bekliyoruz." diyip evden ayrıldı.
Elimiz mâhkum gidicez malesef.
Tanışalım şu kumayla.
Nasıl olsa geldiği gibi gidecek,uraz ne olursa olsun sadece benim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZELİM
General FictionMİRA VE URAZ'IN HİKAYESİ,BİR AŞKIN HİKAYESİ BU... Mira deli dolu bir genç kız idi,babası onu pamuklara sarıp büyütmüştü. Hayatını hep özgürce yaşamıştı. Mardin'e taşındı. Cok seviyordu o sehri,rüya gibi bir yerdi sanki. O sehir onun Cehennemi olursa...