MULTİYE BAKMADAN GEÇMEYİN DERİM. KEYİFLİ OKUMALAR CANIM OKUYUCARIM :)))
URAZDAN...
Duyduğum gürültüyle odadan fırladım. Mira yerde kanlar içinde yatıyordu Aras ise kucağına alıyordu onu. Sinirlenme Uraz! Şuan sırası degil. Koşarak yanlarına gittim Aras'ı iterek Karımı kucagıma aldım.
İzbandutlara "arabayı hemen getirin!" diye bagırdım. İki dakika icinde araba geldi. İzbandutlara "babama ve anneme haber verin." dedim ve zaman kaybetmeden Mira'yı sürücü koltugunun yanındaki yolcu koltuguna bindirdim.
Ardından kosarak sürücü koltuguna bindim. En yakın hastaneye sürdüm.Arabadan indim "sedye!" diye bagırmayıda unutmadım. Mira'yı indirdim. Ve getirilen sedyeye yatırdım.
Sedye ilerlerken miranın doktoru geldi.
"Ne oldu?" diye sordu telaşla.
"Merdivenlerden düşmüş galiba. Bebeğime..."
Doktor beni susturdu.
"Erken dogum yapacak. Ameliyathaneyi hazırlayın!"*********
Kuzey,elvan,annem,babam hatta buke bile buradaydı. Telaşla koridorda volta atıyordum. Tam iki saat ne haber,nede bir ses gelmişti.
Buke kolumu tuttu.
"Sakin ol uraz." dedi gülümseyerek. Sinirle kolumdaki eline baktım. Buke elini çekti. Tekrardan volta atmaya başladım.
Doktor ameliyathaneden çıktı. İki adımda yanına ulastım.
"Doktor?" dedim telasla.
Doktor gülümsedi.
"Hiçbir sorun yok. Sezaryan dogum yaptık." dedi.
Bir oh çektim.*****
Mira'dan...
Gözlerimi açtığımda etrafıma bakındım.
Uraz elimi tutuyordu.
Gözümden bir damla yaş aktı.
"Uraz bebegimiz..." dedim bogazımdaki yumruyu hiçe sayarak.
Uraz "sakin ol güzelim,bebeğimiz birazdan gelecek" dedi.
"Uraz... Beni birisi itti. Be-ben bebegimizi korudum."
Kekelemiştim.
"Uraz bebegimiz cok kücüktü..." Diyede ekledim.
"Bir hafta kalmıştı zaten. Yeterince gelişmiş."
O sırada hemsire elinde bir bebekle iceri girdi. Uraz kucağına aldıgında dudakları yukarı kıvrıldı. Bu tablo büyüleyiciydi.*******
Yatmadan önce bebegimizi son bir kez daha emzirdim. Uraz koltukta uyukluyordu bu duruma icim el vermedi ve onu dürttüm.
"Hı?"
"Yanımda uyurmusun?"
"Dikişlerin?"
"Zarar gelmez. Uyuyacagız sadece."
Dikişlerim kücüktü ve can yakacak cinsten degildi.
Uraz yanıma uzandı ve beni kollarının arasına aldı.
"İyiles hele bir o zaman kıyamet kopacak!" dedi.
"Anlamadım?" dedim
"Anlarsın zamanla. Bilki sana bunu yapanların bu iş yanına kâr kalmaz."
Uraz kimin yaptıgını biliyordu sanırım. Ama suan bunları düsünecek durumda degildim. Gözlerimi kapadım ve kendimi uykuya verdim.****
Sabah uyandıgımda saat 11:50 idi. Uraz yanımda yoktu. Bebegimizde yoktu. Telasla etrafıma bakındım. Yataktan kalkmak icin hamlede bulundum ama dikişlerim birden sızladı. Acıyla inledim. Bir küfür savurdum.
O sırada Uraz kucagına bebegimiz ile odaya girdi.
"Ne oldu güzelim?"
"Size bakacaktım sadece ama dikislerim acıdı."
"Cocuk gibi davranma. Kendini düsünsene be kadın!" diye azarladı beni.
Oflayarak ona baktım.
"Hadi eve gidiyoruz uyuyan güzel. Cıkış işlemlerini hallettim tabiki doktorunlada konuştum. Ücüncü aydan sonra aşılarını olacak Ateş."
Kafamı onaylar gibi salladım. Urazın yardımıyla yataktan kalktım.
Hastaneden ayrıldığımızda Ateş huysuzlanmaya baslamıstı. Galiba acıktı? Yada altına yaptı? Of! Annelik içgüdüsel ama zordu.
Arabadan Uraz'ın yardımıyla indim. Eve girdigimde Elif yerine orta yaslarda bir teyze bizi karsıladı. Fatma neredeydi?
"Hosgeldiniz ağam." dedi ardından bana döndü "sizde hoşgeldiniz hanımağam." dedi. Ardından ateşe baktı "maşallah." dedi.
Gülümsedim. "Hosbulduk sagolun."
Odaya cıktıgımızda Ateş'i Uraz'la benim yatagıma yatırdım. Ardından üzerimi degistirdim. Ates'in altına baktıgımda pis degildi,demekki acıkmıstı güzelce emzirdikten sonra uyumuştu. Besigine yatırdıktan sonra Uraz'ın yanına uzandım.
Uraz'a "elif nerede?" diye sordum.
"Annemlere yolladım. Artık burada ayşe teyze calısacak." dedi.
"Neden?"
"Böyle uygun gördüm."
Konuyu uzatmadım.
"Bebek odasında eksiklerimiz var."
"Biliyorum güzelim. Halledeceğiz sen hele bir kendine gel."
Kafamı urazın göğüsüne koydum. Uraz ise bir kolunu belime doladı. Bir kac dakika öylece sessizligi dinledik.
"Uraz?"
"Söyle nefesim?"
Nefesimmi? İstemsizce gülümsedim.
"Nefesim mi?"
"Evet nefesim. Begenmedinmi?"
"Begendimde."
"De si ne?"
"Tuhafıma gitti." dedim tebessüm ederek.
"Tuhafına gitmesin. Sen benim nefesimsin,sen olmadan yaşayamam. Sen olmazsan hayatta yok benim için. Beni sevdiğin günleride gördüm ya? Gözüm açık gitmez." dedi derin bir nefes alıp tekrar devam etti. "Aşk benim en büyük caresizligim oldu,ve ben bu çaresizlikten asla ve asla vazgeçmem." diyerek cümlesini sonlandırdı.
Gülümsedim.
"Bizim aşkımız oğlumuzla birlikte dahada fazla güçlendi. Ben... Sana çok aşığım Uraz. Amaaa... Her defasında sana yenilmekten nefret ediyorum."
"Biz sadece birbirimize yeniliriz Mira. Bu hep böyle olacak." dedi.
Tebessüm ettim.
"Seni seviyorum."
"Bende seni güzelim,bende seni."BİLİYORUM KISA BİR BÖLÜMDÜ AMA TELAFİ EDECEGİME SÖZ VERİYORUM. :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZELİM
Fiction généraleMİRA VE URAZ'IN HİKAYESİ,BİR AŞKIN HİKAYESİ BU... Mira deli dolu bir genç kız idi,babası onu pamuklara sarıp büyütmüştü. Hayatını hep özgürce yaşamıştı. Mardin'e taşındı. Cok seviyordu o sehri,rüya gibi bir yerdi sanki. O sehir onun Cehennemi olursa...