Multi uraz.#####
Gözyaslarım sanki göz kapaklarımı agırlastırmıs gibi hissediyordum. Omuzlarımda 23 yılım çökmüş gibiydi.
Ateş şuanlık iyiydi. Ama şuanlık!
Hastanede daha hijyenik bir ortam oldugu icin bir haftaya kadar orada kalacaktı.
Eve gelmistik hastanede annem babam ve elvan kalacaktı.
Bizi eve yollamıslardı.
Uraz odaya girdi elinde iki tane fincan vardı birini bana uzattı.
Kahve yapmıstı.
Tebessüm edip fincanı aldım.
Uraz tam yanıma oturdu.
"İyimisin?"
Omuz silktim.
Uraz fincanı komidinin üzerine bıraktı ardından belimden tutup beni kendine cekti.
"Ben bir kadına nasıl teselli verilir bilmiyorum. Oglumuz iyilesecek mira yeniden aile olacagız belkide bir kisi daha eklenecek."
Son söyledigi cümleye ikimizde aynı anda gülümsedik.
Fincanı bir yana bırakıp Uraz'a sarıldım.
"Seni cok seviyorum Uraz."
Uraz saclarıma bir öpücük kondurdu.
"Bende seni seviyorum karagözlüm."
Kafamı kaldırıp gözlerinin icine baktım.
"Biz bircok seyin üstesinden geldik,buda gececek adım kadar eminim." Dedim.
Uraz aniden dudaklarını dudaklarıma kilitledi.
Becerebildigim kadar öpüsüne karsılık vermeye basladım.
Üzerime dogru gelmeye baslayınca yataga uzandım.
Oglumuzu kurtaracaktık.¥¥¥
Ben saclarımı kuruturken Uraz banyodan cıktı. Lacivert kot pantolon,siyah gömlek ve siyah kemer takmıstı. Gömlek vucüduna yapısıyordu göğüs kasları ve kol kasları belli oluyordu.
Istemsizce gözlerimi devirdim.
Islak saclarını geriye dogru yatırdı.
Somurtarak "gömlek yakısmamıs tsort falanmı giysen sen?" Dedim.
Uraz sırıttı.
"Sana sormadım."
Tekrardan gözlerimi devirdim.
Hızla dolabı actım ve siyah yüksek bel pantolon ve gri fakir kol tsortumu alıp banyoya yöneldim.
Uraz "burda giyinseydin ya?" Dedi alayla.
"Pis sapık." Diyip banyoya girdim.
Üzerimi giyindikten sonra banyodan cıktım. Uraz telefonla görüsüyordu. Istemsizce kulak misafiri oldum.
"Hayır Su,oglum bu haldeyken o islerle ugrasamam!"
"Sirketin batacak yoksa!"
Su öyle bir bagırmıstıki sesini duymustum.
"Sanane benim sirketimden? Kapat sinirlerimi bozma benim!"
Uraz sinirle telefonu kapadı.
Dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Sirkete git sen islerini hallet öyle gel hastaneye,olurmu?"
Uraz ters bir bakıs attı bana.
"Mira karısma sen."
Uraz'ın yanına gidip ellerimi gögüsüne koydum.
"O sirket bize lazım uraz. O sirket sayesinde geciniyoruz,lütfen bir kere olsun beni dinle."
Uraz kafasını tamam anlamında salladı.
"Bir iki saate biter benim isim sonra hastaneye gelirim."
*****
Hastaneye geldigimde ilk isim doktorun yanına gitmek oldu.
Doktor "bu hastalık başına iyiki bu yaşta gelmiş,gec yasta olan hastalarımızın yüzde elli beşi ölümle sonuçlanıyor. Ama ateşin bu hastalıgı atlatması icin yüzde doksan veya doksan beş sansı var." Dedi.
Istemsice gülümsedim.
"Durumu nasıl?"
"Çok iyi. Endişelenmeyin hayatınıza eskisi gbi devam edin tabii bazı kurallarla."
"Nedir o kurallar?"
"Ateş eve geçtiğinde siz dahil hic kimse öpmeyecek,dısarı cıkmamaya özen gösterecek,agzında maskeyle duracak."
"Tamam. Hicmi cıkmayacak dısarı?"
"Günde bir kere olsun o zaman. Ama cok dikkatli olun."
Onaylar gibi kafamı salladım.
IKI HAFTA SONRA.
Gülümseyerek Ates'e topunu yolladım.
Ateş eliyle topu geri bana yolladı.
"Aferin oğluma." Dedim neşeyle.
Ateş kahkaha attı.
Son günlerde oldukca neseliydi.
Ates esneyince uykusunun geldigini anladım,kucagıma alıp beşigine yatırdım. Agzındaki maskeyi bir kenara koydum.
Besigini sallamaya basladım cok gecmeden uykuya daldı.
Tülünü kapatıp odadan cıktım.
Yemek masası hazırdı bile. Su ise misafirimizdi. Ne güzel misafir ama(!)
Gözümün önü kararınca elimi hemen duvara yasladım,diger elimi gözlerime bastırdım.
Belimde bir el hissedince irkildim.
"Iyimisin Mira?"
Uraz'ın sesiyle elimi gözlerimden ayırdım.
"Ben iyiyim."
Uraz beni kendine yasladı.
"Neyin var?"
"Gözümün önü karardı birden. Önemsiz birşey aniden kalktım ya ondandır ama gecti simdi."
Uraz'ın yanagına bir öpücük kondurup ondan ayrıldım birsey demesine fırsat vermeden sofraya indim.
Ardından Uraz sofraya indi.
Su gülümseyerek "Mira kilomu aldın sen?" Dedi.
Inadıma yapıyordu. Bende yapay bir sekilde gülümsedim.
"Hayır canım hâlâ aynıyım." Dedim.
"Ama senin icin aynı seyi söylemeyeceğim,spora baslamalısın. Ben kilolu olsam normaldir diyecegim yani bir cocuk doğurdum. Ama sen..."
Kafamı saga sola salladım. Su bozulmustu.
Uraz bana ölümcül bakıslar atıyordu. Omuz silktim.
***
Hayatımda bu kadar yemek yedigimi hatırlamıyordum yani Uraz bana saskınca baktı.
"Masallahın var Mira,ne yedin be."
Kaslarımı cattım.
"Kilo al diyen sen degilmiydin? Yiyorum iste daha ne istiyorsun?"
"Tamam birsey demedim." Dedi Uraz gülerek.
Midemden ağzıma doğru yükselen safra ile masadan hızla kalktım,ortak banyoya koştum.
Safrayı cıkarmaya basladım. Yediklerimmi hazmedemedim sanırım.
Uraz banyoya dalınca elimi git der gibi salladım.
Uraz umursamadan yanıma geldi ve saclarımı ensemde topladı.
Bitti diyecekken tekrar kusmaya basladım.
Bir an gözüm Uraz'a kaydı iğrenmeden bakıyordu.
Sonunda bittiginden emin oldugumda agzımı iyice calkaladım.
Uraz "hastaneye gidelim." Dedi.
Kafamı sağa sola olumsuz anlamda salladım.
"Ya ben kesin midemi üşüttüm. Oluyor her zaman böyle."
Uraz gülümsedi.
"Ya hamileysen? Ateş'e hamileykende böyle diyordun."
"Uraz uyumak istiyorum sadece."
Banyodan cıkıp odama yöneldim. Uraz arkamdan "Yarın o hastaneye gidelecek haberin olsun." Diye bagırdı.
Ateş'in odasına girdim ilk önce mışıl mışıl uyuyordu. Telsizi kurduktan sonra odama gectim pjamalarımı giyindim ve yataga girdim.
Elimi karnıma koydum.
Ya hamileysem? Oglumun hayatı kurtulacaktı o zaman.
Bu cok iyi bir haber olabilirdi. Ama ya kız olursa? Törede kız cocuklarını hiçe sayıyorlar resmen. Ya kızımı zorla evlendirirseler?
Yada ya aşık olup birine kaçarsa,o zamanda belki öldürürler?
En kötü tarafı Ateş sevilirken o bakarsa?******
Uyandığımda yatakta Uraz yoktu. Saatte baktıgımda 11.30'du. Tabii olmaz adam işe gitti. Geç uyanmıstım bugün.
Midemden yükselen safrayla yataktan fırlayıp odadaki banyoya girdim. Safrayı bosaltmaya basladım.
Midemi tamamen boşalttıktan sonra agzımı ve yüzümü yıkayıp banyodan cıktım.
Dolabımı acıp siyah bir esoftman beyaz bir tsort giyindim. Ayagımada terliklerimi gecirdikten sonra odadan cıktım. Fatma,Ates'i odasından cıkarmıstı. Iki üç günden beri odasındaydı iyi olmustu.
Uraz Ateş'e cizgifilm karakterleri olan maskeler almıstı bunlar Ates'in ilgisini cekmistiki hic cıkarmıyordu.
Yanlarına giderken birden başım dönmeye basladı. Sanki elimi atsam duvarı tutacak gibiydim,elimi saga dogru uzattım ama birden yere yığıldım.
Geri koca bir karanlık...Gözlerimi hastanede actım. Basımda Uraz ve Su vardı.
"Uraz..." diye fısıldadım.
Uraz elini saclarımda gezdirdi.
"Burdayım güzelim."
"Ne oldu bana?" Diye sordum.
O sırada odaya doktor girdi. Uraz direk ayaklandı ve doktora "neyi var?" Diye sordu.
Doktor gülümseyerek "Mira hanım,iki buçuk haftalık hamile." Dedi.
Uraz gülümseyerek bana döndü.
Gülmeye basladım bende.
Yataktan kalkıp uraza sarıldım.
Urazda bana sımsıkı sarıldı.
"Uraz oğlumuz kurtulacak."
###
Eve geldigimizde herkes bizdeydi resmen.
Sivan aga ve şirret karısı,Boran baba,sevda anne,Elvan,annem,babam,Kuzey,Poyraz...
Hâlâ aptal aptal gülümsüyordum.
Elim istemsizce karnıma gitti. Herkese teker teker kısa bir bakış attım.
"HAMILEYIM."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZELİM
General FictionMİRA VE URAZ'IN HİKAYESİ,BİR AŞKIN HİKAYESİ BU... Mira deli dolu bir genç kız idi,babası onu pamuklara sarıp büyütmüştü. Hayatını hep özgürce yaşamıştı. Mardin'e taşındı. Cok seviyordu o sehri,rüya gibi bir yerdi sanki. O sehir onun Cehennemi olursa...