Okuyun!!!!!
Merhaba arkadaşlar,çok kısa bir duyuru yapmak istedim. Birkaç bölüm öncesi finalden bahsetmiştim size,finale ramak kaldı. Belki iki bölüm,belki üç. Ama en fazla 5 bölüm sonra biter diye düsünüyorum. Tabi simdi öyle diyorumda,hikayenin gidisatına baglı belki bir sonraki bölümde olabilir belli olmaz.
Ama tabiki ayrılmayacagız MUCİZE adlı hikayem yayında. Evet,o hikayeyide seveceginize eminim. Ha dersenizki; "bu hikaye bitince daha sevhan'ın hikayelerini okumam. Siz bilirsiniz tabi ama diger hikayem en azından benim icin daha iyi. Bu acemi bir hikaye oldu. Neyse gençler iyi okumalayyy sjdhhsUrazla bir haftadan beri aramız bok gibiydi.
O gece bana dediklerinden sonra onu o odada bırakıp gitmiştim.
Ateş'in odasındaki yatakta yatıyordum.
Iki gündür Yıldız Hanım'la meşguldüm.
Derin ipuçları yoktu elimde ama bulacaktım.
Istanbul'da birkaç adam tuttum. Onlardan bugün haber gelecek ona göre Istanbul'a gidip konusacaktım.
Oflayarak tabagımı kendimden uzaklastırdım. Hanife "Iyimisin Hanımagam?" Diye sordu.
"Iyiyim." Diyip Ateş'in kafasını öptüm.
Telefonum çaldıgında arayan kisiye baktım.
Haber gelmişti...
"Hanife Ates'e bak." Diyip kosarak cıktım mutfaktan.
Sedire oturup aramayı cevapladım. Uraz'da yoktu. Rahatca konusurdum.
"Efendim?"
"Mira Hanım. Istediginiz sonuçları elde ettik."
Gülümsedim.
"Eee?"
"Yıldız Sancaktar. Bir evlilik yapmış. Eşi zengin bir iş adamıymış,ama vefat etmiş. Eşinin vefatından sonra şirketin başına kızıni gecirmiş. Kendisi İstanbul Çerkezköydeki bir villada yaşıyor."
"Paranızı iki gün gecmeden hesabınıza yatırırım." Diyip telefonu kapattım.
Hızlı adımlarla odama çıktım.
Büyük bez çantaya birkac parca eşya atıp çıktım.
Mutfaga girip Ateş'in yanagını öptüm.
"Hanife Uraz'a söyle Elvan hastalanmış,ona gidiyorum."
"Tamam Hanımağam."Havaalanına geldigimde uçak biletimi aldım. Uçagım bir saat sonrayaydı.
Elvan'ı aradım.
"Elvoş."
"Oo hayırsız."
"Yanına geliyorum aşkım hazırlan,şimdi Mardin'de havaalanındayım."
"Aferin bana bu haberlerle gel."
"Uraz seni ararsa hastasın çok tamammı? Gelince sana anlatacagım herşeyi."
"Tamam kanka bekliyorum."
Telefonu kapattım.
Bekleme salonunda ucak saattimin gelmesini bekledim.#istanbul#
Istanbul'a indigimde kendime bir araba ayarlayıp Çerkezköye sürdüm.
Tuttugum adamlardan birini aradım.
"Buyrun Mira Hanım?"
"Şimdi bana açık adres verirmisin?"
"Tabi."
Adresi verikten sonra
"Paranızı akşam isim bittikten sonra yatıracagım. Dahada iletisime gecmiyoruz."
Telefonu kapadım.
Birkac saatlik yolculuktan sonra verilen adrese gelmistim.
Korkmustum.
Neyle karşılasacagımı bile bilmiyordum?
Oflayarak villadanın önündeki korumaların yanına gittim.
"Yıldız Sancaktar'la görüşecektim."
"Kimsiniz?"
"Uraz'ın eşi derseniz anlar."
Koruma iceri girdi.
Bes dakika ardından gelmisti. Cevabını merakla beklerken tırnagımı kemiriyordum.
"Buyrun efendim."
Koruma beni iceri davet etti. Evin girisine kadar eslik ettikten sonra,evdeki hizmetliye bana eslik etmesi icin isaret etti.
Derin derin nefesler alıp veriyordum.
Acaba Uraz Yıldız Hanım'a benziyor olabilirmi?
Hizmetli beni salona getirti.
Koltugu göstererek "Siz oturun,Yıldız Hanım hemen gelecek."
Basımla onayladım. Koltuga oturdum ve tırnaklarımla oynamaya basladım.
Of yapmasamıydım acaba bu isi? Boyumdan büyük bir adım attım şuan.
Sevda cadısı yüzünden!
"Miracıgım?"
Duydugum sesle gözlerimi sesin sahibine kenetledim.
Koltuktan kalktım.
"S-siz..."
"Oturun lütfen."
Koltuga geri oturdum. Yıldız Hanım'da tam karşıma oturdu.
"Sen Uraz'ın karısısın,oğlumun..."
"Evet. Biliyorum cok ani oldu ama-"
"Ani degil,tam zamanı. Allah'ıma dualar ettim kabul oldu,seni gönderdi bana."
"Anlamadim?"
"Ben öleceğim,hastayım. Kanser..."
Dudagımı dişledim. Üzüldüm desem yalan olur. Kadını tanımıyorum bile nasıl üzüleyim?
"Oğlumla tanışmak istiyorum." Dedi. "Aylardır bunun hayaliyle yaşıyorum ama cesaretim yok. Ben ona annelik yapamamısken,karsısına cıkıp ben annenim diyememki?"
"Evet diyemezsiniz. Uraz sizin adınızı dahi bilmiyor. Bu ne acı durum farkındamısınız? Öz be öz annesini tanımıyor."
"Sen birsey bilmiyorsun."
"Anlatın?"
"O lanet Sevda! Beni canımdan bezdirdi. Boran'la odamda büyüler buldum,yemegime zehir kattıgını biliyordum.. Tabii Boran buna inanmadı,kendi kanından birinin bunu yapmasını kaldıramazdı. Cünkü onlar asil bir aileymiş ya! Dogumdan birkaç gün önce beni tehtid etti "Sana neler yaptıgımı ve yapacagımı gördün. Oğlun icin defolup gidersin bu sehirden!" Dedi bana. Boran'a olan askı öyle takıntılıydıki,yapardı Mira. Dogumdan sonra Boran'a bir not bırakıp gittim."
Cevap dahi vermedim.
Cantamdan bir kagıt ve kalem çıkarıp Telefon numaramı,Mardin'deki ev adresimizi yazdım.
"Alın,kendinizi hazır hissettiginiz an gelin." Dedim. "Mümkünse bir hafta icerisinde gelin."
Koltuktan kalkıp kapıya dogru ilerlemeye basladım.
"Yemege kalsaydın,hem kızımlada tanışırdın?"
Durdum. Arkamı dönüp gülümseyerek ona baktım.
"Baska bir zaman inşallah."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZELİM
Ficción GeneralMİRA VE URAZ'IN HİKAYESİ,BİR AŞKIN HİKAYESİ BU... Mira deli dolu bir genç kız idi,babası onu pamuklara sarıp büyütmüştü. Hayatını hep özgürce yaşamıştı. Mardin'e taşındı. Cok seviyordu o sehri,rüya gibi bir yerdi sanki. O sehir onun Cehennemi olursa...