Davet güzel bir şekilde sonlanmıştı. Çok eğlenmiştim,Heleki Uraz'ın hediyesi mükkemeldi! Bu yüzük sonsuz aşkımızın simgesiydi.Sonsuz aşkımız... Tebessüm ettim. "Artık şu lanet yüzüğe bakmayı kes ve kahvaltını et." Uraz'ın sesiyle kendime gelebilmiştim. Odun! Hödük! Ayı! Göz devirdim. Tabağımdakilere burun kıvırdım. Bu tabaklakiler daha on dakika önce yarıya inmemişmiydi yahu? Şimdi doluydu. Ah Uraz ah! Ben seninle ne yapacağım?Gamze "Hadi ama Ablacığım,iç sütünü." Diye mızmızlandı Ateş'e.Biz Gamze ile bir konu konuşacaktık ya. Gamze'ye "Gamze Uraz içirsin Ateş'e sütünü,biz seninle kadın kadına bir sohbet edelim bahçede." Diyip ayaklandım. Bir elime çay fincanımı aldım. Gamze "Iyi olur,size anlatmam gereken birşeyler var." Dedi. Bahçeye ilerlemeye başladım. "Bende kendime çay alayım,geliyorum." Dedi arkamdan Gamze. Birşey demedim. Bahçeye çıktığımda Bahçe koltuklarına oturdum. Çay fincanımı önümdeki masaya bıraktım. Çok gecmeden Gamze'de geldi. Direk konuya girdim. "Ne anlatacaksın bana?" Diye sordum. "Öncelikle duyduklarınız hoşunuza gitmeyebilir,hatta beni işten bile atarbilirsiniz. Ama size üzülmem,kendime de kızmam. Benim annem kanser biliyorsunuz, evimizde yok... Zorundaydım bunu bilin yeter." Kaşlarımı kaldırdım. "Anlamadım?" Dedim sırıtarak. "Ahmet Sofuoğlu.... Düşmanınızmış,yani haberlerde görmüstüm kızı Uraz Bey'e saplantılıymış haberleri yalanladı falan. Bana bir teklif sundu. Kendini Uraz Bey'e güvendirecektim ve beni sevmesini sağlayacaktım,sizide kışkırtacaktım. Uraz Bey bana aşık olduğunda ise... Bırakacaktım onu öylece. Bir süre sonra imkansız olduğunu anladım o farklı bir konu tabii. Neyse bana yüklü miktarda bir para teklif etti. Tamda annemin ameliyat parasını karsılıyordu,kabul ettim. Sizinle ilgili söylediklerimi duyduğunuzuda biliyorum..." yutkundu. "Buda planın icindeydi,bu işin sonunda siz zarar görecektiniz bunu sonradan fark ettim. Sonra bitirdim onunla o işi,hâlâ arıyor ama cevap vermiyorum." "Bizim verdiğimiz para yetmedimi sana Gamze? Sen nankörün önde gidenisin!" Diye tısladım. "Kovacakmısıniz beni?" Diye sordu titreyen sesiyle. "Ben sana oğlumu emanet edemem Gamze,sana güvenemem çünkü." Dedim omuz silkerek. Gamze "Biliyorum haklısınız. Ben hatamı kabul ediyorum,ama annem içindi ameliyat parasını yetiştiremezsem ölecek." Dedi. Gözünden yaş süzüldü. "Ben sana yardım edeceğim,anneni ameliyat ettireceğim." Dedim kendimden emin bir şekilde. Gamze tam gözlerime baktı. "Ama çok para istiyorlar." "Ne kadar istiyorlar Gamze? Fiyatla gel bana." "400 Bin Türk lirası." Dedi. "Oda masraflarıyla." Diyede ekledi. Kafamı onaylar gibi salladım. "Tamam hazırlan annene gideceğiz ilk önce." Diyip ayaklandım ve Gamze'nin yanından uzaklaştım. Gamze özünde iyi bir kızdı,fakat fazla çaresizdi. Anne bu sonuçta,ben olsam bende herşeyi yapardım,yani önceden. Şuan aramıyordum bile,benim çocugum öldüğünde bile aramadı beni. Babamda öyle ama kıyamıyordum onada,annemin tehtidleriyle duruyordur. Yoksa beni arardı. Salona girdiğimde Uraz Ateş'le oyun oynuyordu. Gülümsedim. "Adamım?" Dedim gülerek. Uraz gözlerini bana dikti ve gülümsedi. "Güzelim?" Yanlarına oturdum. Ateş elindeki arabayı bana uzattı."Oyna anne." Dedi tatlı konuşmasıyla."Anneciğim simdi dısarı cıkacağız seninle,gelince oynayacağız tamammı?" Dedim gülerek. Ateş kafasını salladı. Ateş'i kucağıma aldım. Uraz "Nereye Mira?" Diye sordu. Uraz'ın dudağına bir buse kondurdum. "Gamze'nin annesini ziyarete." Dedim. "Iyi olur. Banada haber ver." "Tamam." Dedim. Uraz elimi tutup beni cekistirmeye basladı. Dış kapıya gelince elimi bıraktı. "Ben gidiyorum,güzelim." Dedi gülümseyerek. "Görüsürüz." Dedim. "Adamım." Diyede ekledim. Uraz dudağımı öptü,ardından kucağımdaki Oğlumuzun yanağını öptü. "Görüşürüz babası." Dedim gulerek. Uraz dış kapıyı açınca soguk hava dalgası eve doldu. Tüylerim diken diken oldu. Uraz bana dönüp "Sıkı giyinin,hava soğuk. Hasta olursunuz ikinizde." Dedi. Kafamı salladım. Uraz arkasıni dönüp arabasına doğru ilerleyince evin kapısını kapadım. Odaya girdiğimde Ateş'i yatağa bıraktım ve eline oyuncak arabasını verdim oyalanmak icin. Bende giysi dolabımı açtım. Siyah yüksek bel kot pantolonumu alıp omzuma attım. Üzerine beyaz üzerinde dikey cizgiler olan kazağımı cıkardım üzerimdekilerden hızla kurtulup,cıkardıklarımı giyindim. Ayağıma uzun postallarımı giyindikten sonra saçlarımı düzleştirdim. Makyaj yapmayacaktım,gerek yoktu. Ateş'i tekrardan kucağıma alıp busefer onun odasına girdim. Dolabını acıp ilk önce üsümemesi icin kalın içliğini aldım. Siyah kazağını ve lacivert kot pantolonunu aldım. Ateş'i giydirmeden önce bezini degistirdim. Ardından hızlıca giydirdim. Gamze odaya girdiginde coktan hazırdı. "Mira hanım zahmet oldu,kusura bakmayın bende giyiniyordumda bakamadım Ateş'e." "Önemli değil. Ateşin beresini,botlarını ve montunu giydir."Gamze tamam der gibi kafasını salladı. Bende odama gidip kafama asker yeşili beremi taktım,siyah dei ceketimi ve siyah şalımı taktıktan sonra siyah kol cantamı aldım. Gamze ve Ateş hazır bir şekilde dış kapının önünde bekliyorlardı beni. "Çıkalım." Dedim. Evden çıktığımızda beyaz jeepi istedim korumalardan. Ateş Gamze'nin kucağından bana doğru atılınca Ateş'i ben kucağıma aldım. Yanağına öpücükler kondurdum. Arabam geldiğinde ilk önce Ateş'i arka koltukta yer alan bebek koltuguna oturtup kemerini taktım ve rahat durması icin eline bir oyuncak arabasını ve oyuncak ayısını verdim.Gamze "Ben Ateş'in yanına oturayımmı?" Diye sordu. "Gerek yok,öne geçebilirsin." Dedim sogukca. Direksiyondaki yerimi almadan önce korumalardan biri "Arkanızdan iki koruma yolluyoruz,hanımağam." Dedi şiveli sesiyle. Cevap vermeden arabadaki yerimi aldım bende kemerimi bağladım ve arabayı calıstırdım. "Hangi hastane?" Diye sordum."**** hastanesi.""Biliyorum. Tamamdır."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZELİM
Fiksi UmumMİRA VE URAZ'IN HİKAYESİ,BİR AŞKIN HİKAYESİ BU... Mira deli dolu bir genç kız idi,babası onu pamuklara sarıp büyütmüştü. Hayatını hep özgürce yaşamıştı. Mardin'e taşındı. Cok seviyordu o sehri,rüya gibi bir yerdi sanki. O sehir onun Cehennemi olursa...