Kapı calınca ofladım. Binincimiydi yahu bu?
Gamze ve Ateş'te evde yoktu zaten. Gamze not bırakmıştı
Doruk ile bulusacagım. Ateş'de benimle. 21.00'da evde olurum. Öptüüm!Doruk'la aralarında birsey olacakti kesin!
Kapıyı actıgımda Uraz'ı görmemle şok oldum.
"Uraz,ne oldu?"
Uraz birden dudaklarıma kapanınca iyice sasırmıstım.
Duvara sırtım carpınca biraz canım yandı ve birden acıyla inledim.
Biraz daha böyle devam ederse karsılık verecektim. Uraz'ı sinirle ittim.
"Uraz..." diye bagırdım panikle.
"Ispatladım Mira,benden degilmis o cocuk. Kendi agızıyla dedi."
Gülümsedim.
"Nasıl yani?"
Uraz telefonunu cıkarıp bana bir ses kaydı dinletti. Ilk basta anlamasamda sonunda Gupse cocuk senden degil diye itiraf edince gülümsemem genisledi.
Ses kaydı bitince Uraz'a sarıldım.
"Sana güvenmedigim icin özür dilerim,ama o testi görünce ne yapacagımı bilemedim."
Uraz'da bana sımsıkı sarıldı.
"Onu bosverde sen öpüsüme karsılık verecekmisin? Cidden sinir oluyorum." Diye homurdanınca kahkaha attım.
Uraz kafasını omzumdan kaldırdı.
"Bunu evet olarak sayıyorum." Diyip dudaklarıma kapandı.
Saatlerin,günlerin,haftaların özlemiydi bu öpüş.
Uzun bir öpüşmeden sonra Uraz'ın dudaklarından dudaklarımı ayırdım.
"Seni seviyorum adamım."***
Huzur...
Bes harf basit bir kelime. Ama hissedilmesi zor birseydi.
Kimisi huzuru hissetmeyi severdi,kimisi hissettireni. Ben hissettireni kısmındaydım. Ben bana huzuru hissetiren adamı seviyordum.
Gülümseyerek gökyüzünü seyretmeye devam ettim. Kar lapa lapa yagıyordu,dısarıyı aydınlatan beyaz ışıklarla görsel bir şölen oluyordu.
"Yemek hazır karagözlüm."
Uraz'ın sesiyle tebessüm ettim. Yemekleri o yapıyordu,ben bilmiyordum zaten yemek yapmayı. Bu zamana kadarda hiç ugrasmamıstım.
Bagevi oldukca kücüktü,evi ısıtan sadece bir şömine vardı.
Mutfak ve salon birdi,amerikan mutfak yani. Bir tanede oda vardı orayada bir tane cift kisilik yatak ve kücük bir dolap sıgmıstı. Banyoda minicikti. Anlayacagınız burası oldukca kücük bir o kadarda sevimliydi.
Masadaki yerimi aldım.
"Buraya alışverişi ne zaman yaptın?"
"Buranın kapıcısı halletti."
Kusbası halinde dogranmıs tavuga catalımı batırdım ve tavugu agzıma attım.
Lokmamı yedikten sonra "Uraz simdi ben hamileyim ya." Dedim.
Uraz kafasını tabagından kaldırmadan "Eee?" Diye cevap verdi bana.
"Ya bu bebegimizide kaybedersek?"
Uraz gözlerini en sonunda bana dikti.
"Allah onun dogmasını isterse dogar,istemezsede yapacak birsey yok."
"Ben sadece..." diyip sustum. Derin bir nefes verdim. "Üzülmek istemiyorum, epey yıprandım zaten dahada yıpranmak istemiyorum. Gücüm yok."
Uraz gülümseyerek masanin üzerinde duran elimi tuttu.
"Mira'm... Sana yeminim olsun bundan sonra seni mutlu etmek icin cabalayacagım."
"Uraz zaten yeterince cabalıyorsun,konu o degil. Neyse konusmayalım."
Uraz'ın elimin uzerindeki elini öptüm.
"Acaba Ateş nasıl?" Diye sordum.
"Mira daha bir saat önce konustuk Gamze'yle. Iyimis,uyumus hatta erkenden."
Uraz'a baygın baygın baktıktan sonra yemegime döndüm.
●●●
Sofrayı Uraz'la beraber topladıktan sonra şöminenin önündeki koca minderlere yattık.
Gözlerimi yumdum ve şömineden gelen odunların tutusma sesini dinlemeye basladım.
Uraz kafasını omzuma yaslayınca,sakalları yanagıma battı. Gülümsemeden edemedim.
"Niye güldün?" Diye sordu Uraz.
"Cok mutluyum." Dedim çocukca.
Uraz cevap vermedi.
Evet,cok mutlu ve huzurluydum. Bir o kadarda güvende hissediyordum kendimi. Mutluluk,huzur,güven ve aşk! Uraz bunların eşitiydi işte.Gözlerimi acmakta zorlanıyordum. Burnuma gelen o mükkemel kokuyla,Uraz'ın kolları arasında oldugumu fark ettim.
Gözlerimi yavasca araladıktan sonra,Uraz'ın beni seyrettigini farkettim.
Gülümseyerek "Günaydın." Dedim.
Uraz saclarımın arasına bir öpücük bıraktıktan sonra "Günaydın." Dedi.
"Ne zaman uyandın." Dedim uykulu bir sesle.
"Yarım saat olmustur."
Esneyerek yataktan dogruldum.
"Kahvaltı benden." Dedim.
Uraz "Iyi olur valla. Herseyide ben yapamam." Dedi.
Gülerek "Aman cok is yaptın ya." Diye söylenerek odadan cıkıp karsımda duran kapıyı actım. Banyoda cok eski duruyordu,yenilesekmi burayi?
Elimi yüzümü yıkayıp banyodan cıktım ve mutfaga girdim.
Menemen yapabiliyordum,onu yapayım bari.
"Uraaaz!" Diye böğürdüm.
"Ne var!"
Öküz ya! Ne var da ne demek?
"Gelsene bi!"
Uraz yaklasık on dakika sonra geldi. O gelene kadar ben domatesi ve biberi dogramıstım.
Simdi sogan dograyacaktım.
"Ne oldu?" Diye sordu.
"Cay demlesene,benimki biraz açık oluyor. Icmezsin falan,valla cinnet geciririm."
Uraz kollarını belime doladı. Bedenini bedenimdd hissedince biraz utanmıstım.
Sogan'ı dogramaya basladım.
"Hâlâ utanıyorsun sanki?"
"Yooo."
Gözlerimin acımasıyla beraber sulanmayada basladı.
"Ay Uraz,gözlerim..."
Uraz kollarını belimden ayırıp,kahkaha atmaya basladı.
Gözüme soguk su carptıktan sonra az cok kendime gelebilmistim.
Buseferde kendim aglamaya basladım.
"Ya hamile bir kadına yapılırmi bu!"
Uraz gülmeyi kesip yanıma geldi.
"Mira kendindemisin?"
Uraz'ı omuzlarından ittim.
"Defol kahvaltı falan yok sana!"
Mutfak bölümünden cıkıp salona gectim,cam kenarında duran koltuga attim kendimi.
Uraz yanıma gelmek yerine benim yarım bıraktıgim isi devam ettirmeye basladı.
Aglamayı kestigimde,gözyaslarımi elimin tersiyle sildim. Hamilelik hormonlarım tavan yapmıstı.
Uraz'a baktıgımda kahvaltılıkları masaya diziyordu,menemenide yapmış olmalıki kokusu burnuma geliyordu.
"Hadi gelde ye birseyler,sonra sana etrafı gezdireyim."
Kalkıp kosarak sofraya oturdum.
"Biliyorsun yani buraları."
"Evet,cok geliyordum buraya."
"Senin dimi bu bagevi?"
"Ikimizin." Dedi gülerek.
Bende gülümsedim.
"Neyse cabuk ye. Bak kar yokken gezelim."
Tıkınmaya devam ettim.Uraz ile el ele yürürken homurdanıyordum. Hep camurdu buralar!
Hava cok soguk denilemezdi,ama etraf hep kardı. Insanların yürumesi icinde bir yol acmıslardı,oradada yürünmüyorduki!
Ileride kar savası yapanları görünce Uraz'a "Bizde oynayalım!" Dedim neseyle. On saniyeki halimden eser yoktu.
Uraz "Mira cocukmusun?" Dedi baygın bakıslarıni bana yollayarak.
Omuz silktim.
"Iyi sen oynama,ben oynarım."
Kosarak kar topu savası yapan toplulugun yanına gitmeye calıstım.
Kara ayagım tamamen gömüldügü icin kosmakta zorlanıyordum.
"Mira kosma! Hamilesin!"
Arkamdan seslenen Uraz'ı umursamadan kosmaya devam ettim. Yüzüme yedigim karla totomun üzerine kapaklandım. Böyle birsey beklemiyordum.
Yanıma gelen sarı saclı benle aynı yaslarda olan kız "Cok özür dilerim. B-ben sevgilime atacaktım,size geldi. Istemeden oldu valla!" Dedi nefessizce.
Gülümseyerek "Sorun degil." Dedim. Kız elimi tutarak beni kaldırdı.
"Sende bize katılabilirsin,kar'ı seviyorsun sanırım."
Mor saclı kıza baktım,bunu diyen oydu. Saclarıda fazla degisikti.
Belimdeki birden kendimi rahatlamıs hissettim. Neden bilmiyorum.
3 kız 2 erkeklerdi.
Sarısın mavi gözlü adam "Ben tolga."diyip elini uzattı bana. Elini sıkacakken Uraz benden önce davrandı.
"Bende Uraz. Memnun oldum birader."
Kıskanc bir Uraz...
Diger adamda gülümseyerek "Bende Ata." Dedi Uraz ve bana bakarak.
"Memnun olduk." Dedim.
Mor saclı kız "Ayla ben." Dedi.
Yüzüme kar topu atan sarisin kiz "Ada." Diyerek tanıttı kendini neseyle. Fazla enerjik ve neseliydi.
Diger esmer kızda "Maya bende." Dedi.
Gülümseyerek "Memnun olduk." Dedim.
Uraz "Evet,artık gidelimmi Mira?" Diye sordu.
"Ya Uraz,kartopu savası yapacagız."
Uraz nefesini sesli bir sekilde dısariya üfledi.
"Tamamda güzelim,hamilesin."
Ada "Aaa hamilemisin?" Diye sordu gülerek.
"Evet,henüz üc bucuk haftalık."
Maya "Ay ne güzel!" Dedi neseyle.
Tolga "erkekler kızlar olarak oynayalım o zaman." Dedi.
Uraz birseyler homurdandı ama anlamamıstım.
Biz kızlar bu fikre onay verdik.****
Kısa ve birazcıkta sıkıcı kartopu savasından sonra bizim gitme vaktimiz gelmisti.
Maya "Ama daha yeni tanısmıstık ne güzel." Dedi.
Gülümsedim.
"Baska bir sefere." Dedim
Uraz ve Ata ise birseyler konusuyorlardı. Uraz Ata'yla anlasmıstı ama Tolga'yı nedense sevmemisti. Kızlara sarıldıktan sonra,Uraz'da beylerle tokalastı ve yanıma geldi.
Uraz,Tolga'ya ters ters bakarak elimi tuttu. Derddi neydi bu Uraz'ın?
Grubun yanından uzaklasmısken Uraz'a "Tolga'yla derdin neydi?" Diye sordum.
"Sevmedim o iti."
"Bir nedeni olmalı?"
"Sana yaklasımıni sevmedim Mira,yılışık herifin teki."
Istemsizce göz devirdim.
"Benimle tanısmak istedi sadece,hem kötü bir amacıda yoktu."
"Sana baktıkca dudagını ısırıyordu,actırtma agzımı! Ama hakim oldum kendime,yoksa elimde kalırdı o puşt!"
Tekrardan göz devirdim. Etrafıma bakındım.
"Uraz... biz fazlamı ilerledik?"
Uraz'da etrafına baktı.
"Hassiktir!" Dedi sinirle. "Ha bir kurda kuşa yem olmadıgımız kalmıstı!"
Gözlerimi yerinden fırlayacak gibi actım.
"Kaybolduk deme!"
Uraz omuz silkti."Malesef güzelim baya uzaklasmısız,kaybolduk!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZELİM
Fiction généraleMİRA VE URAZ'IN HİKAYESİ,BİR AŞKIN HİKAYESİ BU... Mira deli dolu bir genç kız idi,babası onu pamuklara sarıp büyütmüştü. Hayatını hep özgürce yaşamıştı. Mardin'e taşındı. Cok seviyordu o sehri,rüya gibi bir yerdi sanki. O sehir onun Cehennemi olursa...