İCİMIZE SİNEN BİR BÖLÜM OLMADI. KUSURUMA BAKMAYIN :)
İYİ OKUMALARRRR #MİRAZ SEVERLER.An gelir mutluluktan ağlarsın,an gelir üzüntünden ağlarsın,ve yine an gelir deliler gibi asık oldugun adamdan koskocaman bir hatası yüzünden vazgeçersin ve yine ağlarsın...
İnsan bence hayatının yarısını ağlamakla geçiriyordu. Ben pamuklara sarılıp büyütülmüştüm,urazla evlendiğimden beri gözyaşlarım hep akıyordu,son iki yıldır ağladığım kadar ağlamamıştım. Kendimi kimsesiz hissediyordum artık. Oğlum olmasa bir dakika durmaz degolup giderdim o konaktan,ama ne yapıp edip alırlardı onu benden.Cidden kuma getirmişti üzerime,hayatımızı cehenneme çevirmişti.
Berivandı adı; Upuzun siyah saçlar,masmavi gözler,oldukcada zayıftı. Benden güzeldi işte bu kız!
En önemlisi kimdi? Neyin nesiydi?
Ateş'i uyuttuktan sonra üzerime siyah tsort,siyah pantolon,siyah topuklu giyindim. Ardından saclarıma bukleler yaptım.
Bugün Uraz'ı cıldırtma günüydü,bunu aşiretlerinden biri duysa felaket olurdu ama umrumdaıydı? Asla!
Ateş asla uyanmazdı zaten,yoksa dısarı cıkmam olağan dışıydı.
Konaktan oldukça sessiz bir sekilde cıktım ve hazırda olan arabama bindim.
Kafa dagıtacaktım bekarken yaptığım gibi. Mardinin cıkısında birtane
Gazino&bar vardı. Oraya gidecektim.*****
Biramdan bir yudum daha aldım. Sandalyemi kalcam sayesinde sağa sola ceviriyordum.
Bu kacıncı biraydı? Beş,altı? Bilmiyorum.
Kafam baya gidikti ama.
Saat gece 02.00dı sanırım. Yada 03.40 mı? Gözlerim defalarca etrafı aradı. Kendimi tehlikede hissediyordum sanki.
Koluma dolanan güclü bir el ile sandalyeden kaldırıldım.
Müzik sesi kesilmişti. Neden?
"Sen ne yaptığını sanıyorsun! Burası Istanbul değil Mira!"
Uraz'ın sesini duyunca kahkaha attım.
"Burası Mardin welcome to -velkam tu- cehennem."
Ardından gine kahkaha patlattım.
Bunu hangi kuzenim dinliyordu yaa?
Tekrar bir kahkaha patlattım.
Uraz beni ani bir haraketle kucağına aldı.
Güçlü bir cığlık attım. Boğazım acımıştı yahu!
"Kaçırıyor beni!" Diye bağırdım alayla.
Uraz çıkmadan önce "bu olayı bir kişinin ağzından duyarsam,sikerim!" Diye bagırdı. Ne yani onu tanıyorlarmıydı? Şaşırmamıştım aslında.
Uraz siyah jeepinin yanına geldiğinde durdu. Beni yavaşca yere indirdi. Başım çok dönüyordu,ve midem bulanıyordu.
Geriye doğru sendelediğimde Uraz bir elini belime koyup dengede durmamı sağladı. Arabanın yolcu koltuğuna oturttu beni ardından arabanın etrafından dolanıp kendiside sürücü koltuğuna oturdu.
Koltuğu geriye doğru yasladım. Midem kaynıyordu resmen.
Uraz bana yandan bir bakış attı. "Baş belasısın cidden." Diyip motoru calıstırdı.
******
Konağa gelmemize beş dakika kala,dayanamayıp arabayı durdurttum.
"Uraz dur."
"Ne oldu?"
"Midem çok kötü." Diye yanıtladım onu. Arabayı durdurdu. Boş araziye sendeleyerek ilerledim ve agactan destek aldım düsmemek icin.
Midemde ne varsa çıkarmaya basladım. Uraz eliyle saclarımı topladı.
Sonunda bitti diye düsündüm.
"Git" dedim bir anda.
Midemden agzıma yükselen safrayla,yanlış düsündüğümü fark ettim. Tekrar öğürmeye başladım.
"Seni bu halde bırakamam,aslında seni hiçbir zaman bırakmam ve bırakmayacağımda." Diye fısıldadı.Midem tamamen boşalmıştı,Uraz şişe suyu bana uzattı. Titreyen ellerimle şişeyı aldım. Agzımı çalkaladıktan sonra avucuma döküp yüzümü yıkadım. Şişeyi yere attım ve tekrardan sendeleyerek yürümeye basladım. Uraz'ın elini belimde hissedince irkildim.
Uraz motoru calıstırdığında dayanamayıp "bana kızgınmısın?" Diye sordum.
"Hayır." Dedi Uraz.
Dudaklarım o şeklini aldı resmen,kızmamısmıydı lan harbiden?
"Niye?" Diye saçma bir soru sordum.
Uraz güldü ama sinirli bir gülüştü bu. Kesinlikle! Evet sinirliyim dese kavga edeceğimizi biliyordu,uraz soykan beni alttan almıştı. Vay anasını yaa!
"Mira kendinde değilsin,sonra konuşalımmı?"
"Konuşacak bişey bırakmadınki Uraz."
Uraz arabayı sağa çekti.
"Mira ne olur uzatmayalım."
Sırıttım. "Uzatacak birşeyde bırakmadın. Sen islah olmazsın soykan,Allah'a havale ediyorum seni!"
Sinirlerim çekilmiş gibiydi,gayet sakindim. Yada hissiz?
Direksiyona ellerini sinirle vurdu.
"Kendimi suçlu hissetmemide engelliyorsun!" Diye bagırdı.
Dilimi şıklattım. "Ben mi engelliyorum? Komik seni." Dedim alayla.
"Mira birbirimize aşıkken iki yabancı gibi yaşayamayız aynı evde." Dedi. Sesi oldukça sertti. Bay soykan sinirlendi.
Birden güldüm. Sarhoş olmak benlik değildi.
"Ben sana aşık değilimki,o evde oğlum için yaşayacağım. Şunu kalın kafana sok artık!""Bunu kalbine sor,o sana asıl cevabı verir."
Haklıydı. Ama artık kalbimin sesiyle haraket edemezdim o zaman daha fazla canım yanardı. Kalbim tamamen urazındı ama aklım bu işi boşvermemi söylüyordu.
Birgün aklımla kalbimin girdiği bu savaştan kalbim galip cıkarsa,o zaman herşey bambaşka olacaktı. Ama o gün bugün değildi. Belki bir yıl,belki bir ay,belki bir hafta,belkide.bir ömür..."Birsey söyle bana. Içimdeki kayayı kaldırıp atabileceğim birşey söyle!" Diye bağırdım. "Gece kafamı yastığa koyduğumda huzurla uyuyabileceğim tek birşey söyle bana!"
Uraz ani çıkışımı beklemiyor gibiydi. Bir dakikalık sessizlik oldu arabada,o bir dakikalık sessizlik bana bir asır gibi gelmişti.
"Ben senden bir parçayım,belkide senin devamın." Dedi sakince.
Dişlerimi birbirine bastırdım. Haksızken bile doğruları söylemesi sinirimi bozuyordu!
*******
Fatma Ateş'le birlikte diğer konaga yani,Boran babanın konağına gitmişlerdi.
Erkenden uyanmıştım,başım çatlıyordu. Aslında geç uyanmam gerekirdi ama beynim patlamak üzereyken geri uyuyamamıştım.
Yatay siyah cizgileri olan bol tsortumu,altımada siyah pantolonumu giydim. Ayaklarıma siyah new balancemi giyindim. Sacımıda dogru düzgün topladıktan sonra odadan cıktım. Uraz kravatını bağlamaya calısıyordu,birden berivan belirdi ve Uraz'ın ellerini ittirdi... Yeter artık dayanamıyorum!
Hızlı adımlarla yanlarına yürümeye başladım. Sonra aniden durakladım,sakin olmam gerekiyordu.
Uraz beni görünce berivanı nazikce ittirdi ve yanıma geldi.
"Iyimisin?"
"Başım ağrıyor."
"Hastaneye gidelimmi?"
"Senden gelen hiçbir iyiliği istemiyorum Uraz ağa." Diye tısladım.
Oda bana bağıracak sanarken birden belimden çekip bana sarıldı. Busefer cidden böyle birşy beklemiyordum.
Burnuma kokusu dolunca,gözlerimi kapadım. Nasılda özlemişim bu kokuyu.
Gözlerim,bizi izleyen berivana kaydı. Mavi gözleri dolu doluydu... ağlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZELİM
Ficción GeneralMİRA VE URAZ'IN HİKAYESİ,BİR AŞKIN HİKAYESİ BU... Mira deli dolu bir genç kız idi,babası onu pamuklara sarıp büyütmüştü. Hayatını hep özgürce yaşamıştı. Mardin'e taşındı. Cok seviyordu o sehri,rüya gibi bir yerdi sanki. O sehir onun Cehennemi olursa...