ONEMLI!!!!!!!!!!
Merhaba,öncelikle nasılsınız? Bana sorarsanız idare eder. Farkındasınızdır belki,hikaye düzenlemede. Şüpheniz olmasın Kelime fazlalıklarını siliyorum,noktalama isaretlerine dikkat ediyorum ve isimleri büyük harfle yazıyorum ve isim hatalarını düzeltiyorum. Yani hiçbir degişiklik yok. Tek sıkıntım vardı oda halloldu sanırım. Bth/23. Bölümde EKLENTI yerini okursanız sevinirim. Bir tek orda büyük bir degisiklik yaptım ki,okuyunca anlarsınız. Bunu yapmamın nedeni birkaç okuyucumun şikayetiydi. Vee son bir konuya daha değineceğim. Yorumlarınızı tek tek oludum. Kimisi güzel,kimisi kötü yorumda bulunmuş. Hepsine teşekkür ederim ama bir kac kişi 'hikayen berbat!' Tarzı yorumlar yapmış beğenmeyen okumasın. Diyeceklerim bu kadardı :)
iyi okumalar sizeee :))))Ellerimi saçlarıma daldırdım.
Ne yapacagım ben bu Gamze'ye?
Telefonumun melodisi kulağıma ilişince,cebimden çıkarıp arayan kişiye baktım. Babamdı. Aramasını cevapladım.
"Efendim baba?"
"Kızım,sen iyimisin?"
"Hı. Evet." Dedim. Yalan tabii,iyi filan değilim.
"Buluşalımmı? Kızım ve torunumla bir vakit geçireyim."
"İyi olur,nerede buluşalım?"
"Öğlen 13:00'da,senin şu herzamanki gittiğin cafe olurmu?"
"Tamam,görüşürüz." Diyip telefonu kapadım. Saatte baktığımda 11.30'a geliyordu. Daha zamanım vardı. Elvan'ın yanına geri döndüm.
"Ne oldu?" Dedi merakla.
Elvan'a duyduklarımı anlattım.
"Ben bunu yollarım!" Diyip ayaklanmışken kolundan tutup oturttum elvan'ı.
"Ya durda planımı anlatayım."
"Ha,anlat tamam."
"Sakin olacağım bu sefer. Uraz'ın bunu duymasını sağlayacağım. Simdi ben dersem inanmaz o,bastan beri göndermesini istiyorum ya. Ateş'in beynini yıkamaya calışıyor salak!"
"Kanka simdi sen sakin olacaksın öylemi?" Dedi yüzüne sahte bir şaşkınlık ifadesi yerleştirerek.
"Baska çaremmi var Elvan? Uraz desem inanmaz diyorum!"
"Amaan! Ne yapıyorsan yap kanka ben gidiyorum." Diyip ayaklandı.
Bu kız hiç büyümeyecekmi Allah'ım?
Elvana bir öpücük attım.
"Defol,bende babamla buluşacağım." Dedim gülerek.
Elvan dil cıkardı ve havalı bir sekilde ayrıldı yanımdan.
"Diyar abla?" Diye seslendim. Diyar abla koşarak geldi.
"Ateş'i sen giydirirmisin? O kız beceremez biryerini acıtır şimdi."
"Tamam,ne giydireyim Mira hanım?"
"Gel beraber cıkalım odasına,seçeyim ne giydireceğini." Dedikten sonra ayaklandım.
Bu olayı babamada duyursam iyi olur,o bana akıl verirdi nasılsa. Ilk olarak Ateş'in odasına girdik.
Gamzenin yüzüne bile bakmadan "Defol şu odadan,in mutfağa Diyar ablaya yardım et." Dedim tersçe.
Gamze "Anlamadım?" Dedi.
"Anlamayacak ne var ya! Git mutfağa işte!" Diye bağırdım. Gamze şaşırmıştı.
"Tamam,iniyorum." Diyip odadan çıktı. Ateş'in dolabını açtım. Ne giydireceğime karar vermek için,dolaba göz gezdirdim. En sonunda kara verip,siyah pantolonunu ve beyaz tsortunu aldım. Elimdeki giysileri Diyar ablaya uzattım.
"Al bunları giydir,Diyar abla."
Diyar abla elimdekileri alınca,Ateş'in ayakkabı çekmecesini açtım. Beyaz nike ayakkabılarını elime aldım.
"Birde bunlar." Diye ekleyip odadan cıktım ve kendi odama girdim. Ilk öncd Uraz'ı aramaya karar verdim ve telefonumu elime aldım. Rehberde Uraz'ın adını bulunca aramak için tıkladım. Kısa bir beklemeden sonra Uraz aramamı cevapladı.
"Efendim güzelim?" Dedi ama gülüyordu. Komik olan neydi?
"Neye gülüyorsun,hayırdır?" Dedim merakla.
"Poyraz burada. Dayanamamış Mardin'de babamın gazabına uğramış,ona gülüyordum."
"Aaa selam söyle." Dedim bende gülümseyerek.
"Aleyküm selam,sen ne diyecektin?"
"Ben babamla buluşacağımda,ona haber vereyim dedim."
"Ne zaman?"
"Saat 13:00'da,sonra sana uğrarım olurmu?"
"Olur tabii. Korumalarla çık,arabayıda kendin kullanma. Ben simdi haber vereceğim onlara zaten."
"Tamam,hadi görüşürüz."
"Görüşürüz,güzelim."
Telefonu kapadıktan sonra,giysi dolabımı açtım.
Dolaptakilerin yarısı şuan olmuyordu bana. Yeni aldığım giysilere göz gezdirdim. En sonunda buz mavisi kot tulumumu gitmeye karar verdim,içinede sade beyaz bir tşört cıkardım.
Cıkardıklarımı üzerime gecirdikten sonra,ayağıma beyaz sandeletlerimi giyindim. Göz çevreme kalem cektikten sonra rimel sürdüm. Dudagımada parlatıcımı sürdükten sonra,belimin üç beş karış üzerinde olan saclarıma çeki düzen verdim.
Uzun zamandan beri dışarı çıkmıyordum,iyi olmuştu babamla buluşma işi. Pudra rengi kücük cantamın icine kredi kartlarımı ve telefonumu koyduktan sonra,Ateş'in odasına girdim. Diyar abla kahkahalarla güldürüyordu onu.
Ateş'i gülerken görmek benide her defasında gülümsetiyordu.
Diyar abla benim geldigimi fark edince.
"Gitme vakti geldi." Diyip Ateş'i kucağına aldı.
Ateş bana doğru atılınca,Diyar abla gülerek "Anne şuan seni kucagına alamaz küçük adam." Dedi.
###
Araba cafenin önünde durdu. Uraz'ın şirketine çok yakındı,yürüyerek on dakikada gidebilirdim. Sahil havası Ateşe'de iyi gelirdi. Şoför kapımı açınca indim,Ateşide indirdikten sonra yere indirdi.
Ateş'in elinden tutup cafeye girdim,20 dakikacık gecikmiştim. Babam dakik bir insan oldugu için birazcık azarlayabilirdi. Yanii bende 20 dakika beklesem kıyameti koparırdım.
Babam görüş alanıma girdiğinde gülümsedim. Baba kız ve birde torun vakit gecirmek iyi gelecekti.##
Babama olanları tek tek anlattım. Herzamanki gibi biran sustu ve derin bir nefes verip "Uraz'a anlatmalısın kızım. Eğer inanmazsa o zaman bu planını uygula." Dedi. Mantıklıydı. Saatte baktığımda 16.15'ti.
"Dediğini yapacağım baba. Neyse ben Uraz'a gideyim." Diyip ayaklandım.
Babam kucagında akıllıca oturan Ateş'i bebek arabasına koydu.
"Tamam kızım. Bir daha ne zaman buluşuruz?"
"Annemle yemeğe gelirsiniz birdahakine." Dedim gülümseyerek.
Ardından babamın yanaklarına öpücük kondurdum.
"Biz gidiyoruz dedesiii." Dedim Ateş'e bakarak. Ateş babama el salladı.
"Biz didiyos(gidiyoruz.)" Dedi ateş gülerek. Babamda Ateş'e el salladı.
"Görüşürüz kücük adam." Dedi.Uraz'ın sirketinin önüne geldiğimizde birkaç adım arkamda olan korumayı yanıma cagırdım.
"Buyrun hanımağam?"
Ateş'i kucagıma alıp yere indirdim ve elini tuttum.
"Şu bebek arabasınıda alırmısın? Birde siz geri gidin,Uraz'la döneceğim ben." Diyip sirkete girdim.
Çalışanlar başıyla selamlıyordu beni,bazılarıda durup Ateş'i seviyordu. Ateş paytak adımlarla ilerlerken birden elimi bırakıp koşmaya basladı.
"Of." Diyip adımlarımı hızlandırdım.
"Yavaşla mira."
Başımı kaldırıp sesin sahibine baktım. Tahmin etmesi zor degildi,tabiiki Uraz!
Ateş'i kucagına aldı.
"Aslan parçası." Diyip yanagına öpücük kondurdu. Ardından beni belimden tutup kendine cekti ve yanagıma öpücük kondurdu.
"Ben gelmeyeceksin sanıp,erkenden eve geliyordum. İşlerim erken bitti."
Gülümsedim. "Şey cafeye filanmı gitsek?" Dedim.
"Gidelim güzelim." Dedi ikiletmeden.
###
"Ya bak Uraz kesin inanmayacaksın. Biliyorum Gamze'nin annesi için bu işe ihtiyacı var,kalacak yerede ihtiyacı var tabii. Gamze sana ve servetine göz koymuş durumda. Emin oldugum bir konu var bu kız iyi değil,belki annesi kanser değildir ha? Yalandır. Hem sen araştırdınmı bu konuyu?"
Uraz tebessüm etti ardından ellerimi ellerinin arasına aldı. "Bak güzelim." Dedi bıkkınlıkla. "Gamze daha 20 yaşında,henüz Fatmayla yaşıt. Yani benim kardeşim yaşında,bende onun abisiyim. Bana Uraz abi diyor. Ama merak etme ben annesinide gördüm. Diğer söylediklerinide dikkate alacağım. Saçmalama daha fazla tamam?"
Derin bir nefes verdim. Sakin olacaktım,bu sefer sakin olan taraf bendim. "İspat edersem?" Dedim sorar gibi.
"Of Mira,hadi kalk eve gidelim." Diyip ayaklandı. Ateş'i kucağına aldı.
"Sana ispat edeceğim Soykan." Diye mırıldandım.
"Yapma Mira,o kızın bu iş herkesten çok ihtiyacı var. Lütfen tartışmayalım bu konuyu güzelim." Dedi kibarlıkla.
Oflayarak Uraz'ın yanından çekip gittim. Anlaşılan Gamze kendisini Uraz'a güvendirmişti. Ama bende Mira isem bu konuyu Uraz'a ispatlayacaktım. Aaa artık Ateş'e ben bakacaktım!
###########
Yemeğimle öylece oynarken Uraz "Güzelim,iyimisin?" Diye sordu.
"Hıı."dedim Gamze'ye bakarak. "Hemde çoook!" Diyede ekledim.
Oturduğum sandalyeden kalktım.
"Yemeyeceğim ben." Diyip Gamze'nin tarafına ilerledim ve bebek sandalyesinde oturan oğlumu kucagıma alıp yere indirdim.
"Sana gerek yok Gamze,sonra odana gidip dinlenebilirsin." Diyip Ateş'in elimden tutup ilerlemeye başladım.
"Uraz sende çabuk ye!" Diye seslendim. O Gamze denen kızla yada kadınla herneyse onunla daha fazla aynı masada otursun istemiyordum.
Bir bitmedi Uraz'ın aşıklarıda! Ama bu konu biraz farklıydı. Bu sefer benim yerime gecmek yerine Uraz'ın herşeyini istiyordu,oglumu bile! Pis sürtük!
Odaya girdiğimizde Ateş'in elini bıraktım. Bugün bizle uyuyacaktı.
"Anne arabam nerde?" Demeye calıstı. Güldüm. Öyle tatlı konuşuyorduki...
"Uyuma vakti ama." Diyip Ateş'i yatağa cıkardım. Huysuzlanmaya başladı.
"Sabah oynayalımmı beraber? Yarış yaptırırız." Dedim gülerek.
Biran durdu düşündü sonra kafasını aşagı yukarı salladı.
Ateş gittikçe büyüyordu,erken konuşmaya başlamıştı birde. Üç gün sonra ikinci yaşına girecekti.####
Yarı uyanıkken yüzümdeki ıslaklıgı hissedince gözlerimi araladım. Ateş öpüyordu beni. Fazlasıyla sulu öpüyordu hemde.
"Günaydın." Dedi yarım yamalak. Yeni yeni konuşmaya baslamıstı aslında daha erkendi. Üç yaşında konuşmaya başlar diye planlıyordum ama öyle olmadı.
Yatağın diğer tarafına baktım Uraz yoktu. Yataktan Ateş'i indirdikten sonra,bende yataktan kalktım. Odadan cıktıgımızda yavaşca Gamze'nin odasına yaklaştım. Telefonla konuşuyordu ama duyamıyordum. Sessiz olmaya calısarak yavaşca kapıyı actım. Vee başarmıştım.
"Evet efendim,dediğiniz gibi ilerliyor herşey. Dediklerimi duymasını sağladım."
Benden bahsediyordu kesin.
"Tamam efendim,simdi kapatıyorum aksam ararım."
Bogazımı temizledim beni farketmesi icin tabii. Telefonunu yataga fırlattı.
Gülümseyerek yanıma geldi.
"Ateş uyanmadımı?"
"Odasına bak." Dedim tersçe. Gamze odadan çıktı. Telefonunu almadı tabii. Etrafı kontrol ettim ve odaya girdim.
Direk Gamze'nin telefonunu elime aldım ve tuş kilidini açtım. Şıfre olmadığına şükrettim bir an.
Son aramalara girdigimde gözlerim yerinden fırlayacak gibi oldu.
Bu... Bu olamaz...
Ahmet sofuoğlu Su'yun babasıydı.
Benimle veya ailemle derdi neydi bu adamın?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZELİM
Narrativa generaleMİRA VE URAZ'IN HİKAYESİ,BİR AŞKIN HİKAYESİ BU... Mira deli dolu bir genç kız idi,babası onu pamuklara sarıp büyütmüştü. Hayatını hep özgürce yaşamıştı. Mardin'e taşındı. Cok seviyordu o sehri,rüya gibi bir yerdi sanki. O sehir onun Cehennemi olursa...