1M olmuşuuuz!!!!
Teşekkürler "Güzelim" ailesi,degerlisiniz.Şu yalan dünyada yaşanacak herşeyi acısıyla tatlısıyla yaşadım. Aşık oldum. Evet,ilk önce deli gibi nefret ettigim adama deli gibi aşık oldum. Aşk öyle güçlü,öyle kudretli bir duyguymuş ki nefret ettigin insana aşık bile olabiliyormuşsun.
Ve sen!
Ne duruyosun? Pisman olacagını bilsen bile icinden gelenleri fazlasıyla yap. Hayatını yaşa. Aşık ol! Gülümse!
Çünkü yasadıklarım bana bir ders verdi,Hayat üzülmek için çok kısa.
Mardin artık benim yuvam.
Benim ailem bu şehir.
Ben bu şehirde boyun eğmeyi ögrendim ben.
Direnmeyi ögrendim.
Yaşadıgım onca acıya rağmen aşık oldugum adamdan vazgecmemistim."Niye daldın?"
Uraz'ın sesiyle kendime geldim.
Gözlerimi ona cevirdim.
"Düsünüyordum."
Gülümsedi.
"Ne düsünüyordun?"
Derin bir nefes verdim.
"Yaşadıklarımızı."
Uraz cevap vermedi. Sadece tebessüm etti.
Buarada Ayça bizimle gelmek istemedi. Uraz herseye ragmen konustu onunla ucaga binmeden önce.
Simdi ise Mardin'deydik.
Konaga gelmemize cok az kalmıstı.
Aklıma gelen soruyu Uraz'a sordum.
"Uraz çocuk odasını ne yapacagız?"
Uraz yüzündeki beliren gülümsemeyi gizlemeye calıstı ama ben anlamıştım. Birseymi yapmıstı?
"Niye gülümsedin?" Diye sordum.
"Gülümsedimmi?" Diye sordu ifadesizce.
Bu adam duygularını saklamakta ustaydı.
"Gülümsemeni gizledin birseymi yaptın?"
"Güzelim iyimisin?"
Oflayarak gözlerimi ondan cektim.
Araba durdugunda,konaga vardıgımızı anladım. Arabadan indim.
Ben inene kadar Uraz inmişti bile.
Beraber konaga girdigimizde etrafta koşuşturan minnak oglumuzu görünce gülümseyerek
"Ateş?" Diye seslendim.
Ateş beni görünce paytak adımlarla yanıma geldi ve bacagıma sarıldı.
Dizlerimin üzerine çöküp alnına ve tombik yanaklarına öpücük bıraktım.
Uraz Ateş'i kucagına aldı.
"Özledinmi babacığım sen bizi?"
Ates kafasını salladı.
"Özledim."
Ateş'in yanaklarına öpücük bıraktı.
Ardından elini bana uzattı.
Uzattıgı elini tuttum.
Bir üst kata cıktıgımızda misafir odasına yönlendirdi beni.
Odaya girdigimizde mutlulukla şaşkınlıgı aynı anda yaşadım...
K-kızımızın odası...
"U-uraz..." diyip sustum.
Çok güzel olmustu burası!
"Tasarlamak biraz zaman aldı ama yaptım. Ama begenmediysen hazır alabiliriz."
Gülümseyerek ona baktım.
"Delimisin! Bayıldım buraya."
Uraz'a sarıldım. Uraz bosta olan elini belime koydu.
Ateş "burası benim mi?" Diye sorunca Uraz'la beraber kahkahayı basmıstık.
"Hayır oglum,kardesinin." Dedi Uraz.####
Hanife yemegi ve avluya sofrayı hazırladıgında avluya inmistik. Uraz'la beraber aksama kadar Ateş'le ilgilenmistik. Simdi ise yemegini yiyip yatıracaktık.
Gamze'yide aramam gerekiyordu. Gelecekmi gelmeyecekmi haberde vermedi. Ona göre bakıcı bulmalıydım. Iki cocuga birden nasıl bakacaktımki?
"Uraz Gamze'yle hic konustunmu?"
"Gecen hafta aradım. Toparlanmıstı,bu hafta gelecegini söyledi."
"He. Gelecek yani?"
"Evet güzelim."
Ateş'in çorbasının içine kücük kücük ekmek dilimledikten sonra icirmeye basladım.
Hanife "ben icireyimmi corbasını?" Diye sordu.
"Iyi olur aslında. Bende yemegimi yiyeyim,acıktım."
Uraz tam o sırada "Bana ver corbasını,ben yedireyim." Dedi.
Uraz'a Ateş'in corba tabagını verdim.
Ardından yemegime dönecekken "Sahi,Fatma ne zaman gitti?"
"Siz gelmeden bir saat önce."
"Niye?" Diye sordum.
"Hanımagamın tansiyonu düsmüs. Merak etti,apar topar gitti."
Uraz'a baktığımda yüzünde kas bile oynamadı.
Umursamıyordu belliki.
Yemegime döndüm. Umursamaması iyimi kötümüydü bilemedim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZELİM
General FictionMİRA VE URAZ'IN HİKAYESİ,BİR AŞKIN HİKAYESİ BU... Mira deli dolu bir genç kız idi,babası onu pamuklara sarıp büyütmüştü. Hayatını hep özgürce yaşamıştı. Mardin'e taşındı. Cok seviyordu o sehri,rüya gibi bir yerdi sanki. O sehir onun Cehennemi olursa...