HIKAYEDEKI BAZI ISIM HATALARINI DUZELTTIM. SIMDI ICIM RAHAT OTUZUNCU BOLUMDEN SONRA BELKI HIKAYEYI TAMAMEN DUZENLERIM. BUNU BIRAZ DUSUNECEGIM,KARARIMI SIZE BILDIRECEGIK TABIKI. AMA HIKAYEMI DUZENLEMEYE ALIRSAM BOLUM UZUN ZAMAN GELEMEYECEK GIBI. NEYSE DAHA FAZLA UZATMAK ISTEMIYORUM,SABIRLI VE IYI OKUMALAR CANLAR :))
Parçalara ayrılmış birsürü sortlarıma ve eteklerimle başbaşaydım. Uraz makasa ihtiyac duymadan yırtmıştı hepsini.
Içim acıyordu resmen. Gitti güzelim sortlarım ve eteklerim hemde elveda diyemeden.
Uraz odaya girince düşmanım gelmiş gibi hissettim. Böyle koca düşman başına ya!ne bu kıskançlık!
"Aptal adam!" Diye homurdandım.
Uraz güldü.
"Söyle yavrum?"
Resmen alay ediyordu benle!
"Gerizekalı!"
Uraz piskince sırıttı.
"Bende seni seviyorum."
Yok bu adam beni deli edecek!
Yataktan kalktım. Urazın tam karşısına geçtim.
"Bunun serefine Berivan'ı yolla."
Uraz kolumdan tutup beni kendine cekti aramızdaki mesafeyi sıfıra indirdi.
"Biraz daha sabret güzelim."
Ofladım.
"Uraz daha fazla sabredemem!"
"Çok az kaldı."
Kollarını belimden ittirdim ve odadan cıktım.
Poyraz "ne oldu yenge ya? Ateş püskürüyorsun." Dedi.
"Abin tüm şortlarımı ve eteklerimi yırttı,daha ne olsun!" Diye soludum sinirle. Aslında tek sorun bu degildi ama poyraz sadece bunu bilse yeterdi.
"Uraza bak sen,valla yanlış kişiyle evlenmişsin. Benle evlenseydin giydirirdim sana onları."diyip güldü.
Yapmacık bir sekilde güldüm.
"Sakacı seni." Dedim.
Poyraz'ın telefonu calınca arayan kişiye baktı.
Bana dönüp "neyse sonra konusuruz." Diyip gitti.
Bende Ateş'in odasına ilerledim. Merdivenleri ikişer ikişer cıktım.
Ateş'in odasına girdiğimde Fatma Ateş'in altını degistiriyordu.
Gülümsedim.
"Halasıda ne çok severmiş ogluşumu."
Fatma gülümsedi.
"Bu cocuk niye bu kadar fazla işiyor?" Dedi gülerek.
Kahkaha patlattım.
"Fatma alemsin valla."
Morelim bir anda yerine gelmişti. Gerci Fatma'yla takılan bir insanın somurtmasının imkanı yoktu. Bazen surat ifadesi bile güldürüyordu.
Fatma Ateş'in altını degistirdikten sonra Ates'i kucagıma aldım.
Odadan cıktığımda Berivan'la karsılastım.
Ters ters baktı bana.
Anca bakardı zaten. Göz devirip oradan uzaklastım.
Boran babanın konagındaki izbandutların birisi "Yetiş Uraz ağam! Boran baba hastaneye kaldırıldı durumu ağır!" Diye bagırdı.
Uraz birden sedirden fırladı.
"Ne diyorsun lan sen?"
"Öyledir ağam,sizi görmek istiyor." Dedi telasla.
Kosarak asagı indim.
Tabii kucagımdaki atesle kosmak biraz zor olmustu.
Ayse teyze atesi kucagımdan aldı.
Fatma "babam!" Diye agıt yakarak yanımıza geldi. Poyraz ise saskındı. Uraz önden poyraz arkadan hızlı adımlarla konaktan cıktılar arkalarından fatma cıkınca bende cıktım konaktan.
Uraz "siz kalın!" Dedi.
Fatma kafasını olumsuz anlamda salladı. Elinin tersiyle göz yaşını sildi.
"Babam orada canıyla cebellesiyor belkide,ben burada bekleyemem abi!"
Uraz gözlerini sımsıkı kapattı.
"Binin arabaya."
Fatmayla beraber arka koltuğa oturduk.
Poyrazın agzını Bıcak acmıyordu ne konusuyor,nede aglıyordu.
Uraz arabayı calıstırdı ve gazı kökledi.
"Poyraz aslanım kendine gel!"
"A-abi..." diyebildi sadece.
"Güclü ol aslanım,babamız iyileşecek."
Bu konusmadan anlıyorumki;Uraz Poyraz'a ne kadar kötü davransada, ona cok deger veriyor.*********
Boran baba'nın durumu kritikti. Doktor herşeye hazırlıklı olun demisti,Sevda anne hüngür hüngür aglıyordu. Uraz ve Poyraz gelen ağalarla konusuyolardı.
Uraz'ın moreli oldukca fazla bozuktu,belli etmemeye calışsada ben anlıyordum. Poyraz'da aynı.
Uraz'ın telefonu bendeydi telefonu susmak bilmiyordu ve tekrardan calmaya basladı. Arayan numaraya baktım,babamdı.
"Efendim baba?"
"Kızım?"
"Benim baba."
"Nasılsın yavrum?"
"Pek iyi sayılamam,sen?"
"Iyi diyelim iyi olsun güzel kızım. Boran bey hastalanmış,cok gecmis olsun. Uraz'ı onun icin aramıstım."
"Sağol canım babam. Uraz'ın başı kalabalık telefonlarını ben acıyorum."
"Tamam kızım. Gecmis olsun dileklerimi iletirsin."
"Tamam babacım,hadi görüsürüz."
Babamın aramasına sasırmamıstım. Uraz'ı fazla sevmiyordu ama aramıstı ginede. Ama annem....
Ofladım.
Tekrardan telefon calmaya baslayınca arayan kisiye baktım. Dostum. Yazıyordu.
Tekrardan aramayı cevapladım.
"Buyrun?"
"Merhaba Uraz'la görüsecektim ben."
"Suan telefona bakamaz,ben eşiyim."
"Aa yenge merhaba. Ben Uraz'ın hem askerlik hemde üniversite arkadasıyım. Adım Doruk."
"Memnun oldum."
"Cok gecmis olsun yenge,ben üzüldüm cidden. Bir hafta sonrada istanbula gelecekti Uraz,iptal oldu yani."
Istanbulamı gidecekti? Neyse.
"Sagol,bizde üzgünüz bekliyoruz iste."
"Yenge ben daha sonrada arayacağım,hadi kendine iyi bak."
"Sende Doruk." Diyip kapattım telefonu.
O sırada uraz yanıma geldi.
"Ben babamın yanına giriyorum,senide istemiş."
"Iki kisinin birden girmesi sakıncalı değilmi?"
"Öyle istiyormuş,doktoda izin verdi."
Kafamı olumlu anlamda salladım. Ne diyecekti acaba?
******
Boran babanın yanına girdigimizde,solgun gözüküyordu.
"O-oğlum." Dedi zorda olsa.
"Yorma kendini baba."
"Sana birsey demem gerekiyor."
"De baba."
"S-sevda s-senin.... annen d-değil."
Urazın kaşları catıldı.
"Ne demek bu?"
"S-senin iyiliğin için anlatmadım. Ama z-zamanı geldi. I-ilk eşim ve ilk askımdı...''
Yavasca Yutkundu.
"E-evlendigimizde d-degisti. S-sana hamileydi o zamanlar. S-sen doğduğunda d-dısarı gezmeleri basladı. B-birsey demedim,s-sonra bir s-sabah u-uyandım yoktu. Sen o zamanlar bir a-aylıktın. Senide bırakmış."
Uraz'ın gözünden bir damla yas süzüldü,hemen sildi o yaşı. Ben ise saskınca izliyordum,Uraz'ı böyle görmek icimi acıtıyordu.
"Bana o yüzdenmi üvey evlat muamelesi yaptın? Poyraz'ı pamuklara sarıp büyüttünüz bense kendi kendimi büyüttüm."
Boran babanın gözünden yaş aktı. O sırada doktor girdi iceri.
"Yeterli bu kadar,ameliyata alacagız. Kalbi zor calısıyor." Uraz hızlı adımlarla odadan cıktı bende pesinden kosmaya basladım. Üzerindekileri bir kenara attı,o sırada gömleğinin bir tane dügmeside kopmustu. Hastaneden cıktıgımızda daha hızlı kosarak Uraz'ın önüne gectim.
"Dur!"
Uraz duraksadı.
"Mira canını yakmak istemiyorum git iceri!"
"Asla!"
Kollarımı Uraz'ın boynuna doladım.
Uraz'da birden belime sarıldı bir an kaburgalarım kırılacak sanmıstım,o derece sıkı sarıldı. Ama bir sikayette bulunmadım.
"Mira ben onca zaman o kadını anne bildim! Seni dövmesine katlandım,sana onca laf söylemesine katlandım. Annemdir saygıda kusur etmeyeyim diye."
Uraz'ın boynunu öptüm.
"Şşşt. Buluruz anneni olmazmı?"
"Mira 27 yasımdan sonra anneye ihtiyacım yok benim,sen ve oglumuz yeter bana. Baska kimseyi istemiyorum."*****
#EKLENTI#
BERIVAN BANA TEBESSÜM ETTI.
"YAŞATTIĞIM HERŞEY İÇİN ÖZÜR DİLERİM. URAZ BANA YARDIM ETMEK ICIN-"
BERIVANI SUSTURDUM.
"EVE ALDI,BENIMLE KUMA DIYE TANIŞTIRDI. NEYSE ÖNEMİ YOK ARTIK HERŞEYI BILIYORUM."
BERİVAN "İSTANBULA GELDIĞINDE YANIMA UĞRA OLURMU?" DEDI ÜZGÜNCE.
"TABİİ. UĞRAYACAĞIM. UMARIM İSTANBUL'DA MUTLU OLURSUN. BELKI KARŞINA BİR ADAM ÇIKAR ONA AŞIK OLURSUN." DEDİM GÜLÜMSEYEREK.
"ATEŞİDE ÖP BENİM İÇİN."
KAFAMI OLUMLU ANLAMDA SALLADIM.
"HOŞÇAKAL." DİYİP ARABAYA BINDI.
UMARIM İSTANBUL'DA MUTLU OLURDU BERİVAN.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZELİM
General FictionMİRA VE URAZ'IN HİKAYESİ,BİR AŞKIN HİKAYESİ BU... Mira deli dolu bir genç kız idi,babası onu pamuklara sarıp büyütmüştü. Hayatını hep özgürce yaşamıştı. Mardin'e taşındı. Cok seviyordu o sehri,rüya gibi bir yerdi sanki. O sehir onun Cehennemi olursa...