İzaya İkebukuro sokaklarında dolaşıyordu. Bu aralar ortalık o kadar sakindi ki, araştıracak yada karıştırıp dahil olacak olaylar olmuyordu. Bıkkınlıkla iç çekti. Hava hafiften kararmaya başladığından yüksek ve merkezde olan bir binanın çatısına çıktı.
Çatı da otururken gelip giden insanları izlemekten keyif alırdı her zaman. Herkesin kendi içinde bir telaşı vardı sanki ve bir yerlere yetişme çabası... Kalabalık caddeler, hızlı hızlı yürüyen insanlarla doluydu. İzaya ise onları en tepeden izleyen kişi olmuştu hep bugüne kadar.
Tek başına oturmuş birlikte olan yada telaşla birbirlerine giden insanları, ona göre piyonlarını izleyen bir Tanrı gibiydi. Aksini hiç düşünmedi, kabul dahi edilemezdi onun için çünkü bu. Aksi halde yavaşça kendi ruhunu yiyen bir canavara dönüşeceğinden emindi şimdi. Bu şehirde zaten bir tane canavar vardı öyle değil mi?
Tanrının tüm insanlarla beraberken aslında neden yalnız kalmak zorunda olduğunu düşündü. Kısacık bir an içindi tabi bu; ama aslında o zaman fark etti sadece yorulduğunu. Kendisi de farkındaydı belki de uzun zamandır ama kabul etmek istemiyordu. Bunu kabul etmek demek kendine insan olduğunu söylemekle aynı şeydi resmen. Her şeyi ve herkesi gizli gizli takip etmekten, bilmekten, yönetmekten, bilinmeyenlerin peşinde hırsla ve deli cesaretiyle yaşamaktan, herkesin hayatının parmakları arasında olduğunu bilip kimle devam edeceğine karar verme aşamasına geldiğinde farkında olmadan ruhunu saran karanlıktan yorulmuştu işte. Herkesin yaşadıklarını bilip görürken, başkaları onun isminden ve işinden başka bir şey bilmiyordu ve bu inanılmaz bir haz yaşamasına sahip olurken aynı zamanda içindeki karanlığı besleyen bir tuzak olduğunu çok mu geç fark etmişti?
Gerçek şuydu ki; bu hiçbir insanın umurunda değildi aslında. Ona göre tüm insanlar Tanrı'yı umursamayan günahkarlardı sadece. Orihara İzaya'yı kimse umursamazdı. Kimse ilgilenmezdi onunla. O da bunu istediğini asla kabul etmedi zaten. Hatta düşünmedi bile. Bugüne kadar?
İzaya derin bir nefes aldı tekrar. Onun için şimdiye kadar yaptığı her şey bitmiş gibiydi. İlk önce ofisini kapatmayı planladı. Belki sonrasında İkebukuro'yu bile bırakırdı. Bu düşüncelerle öyle doluydu ki binadan çıktığın da Shizuo'nun arkasında olduğunu fark etmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vurgun (Shizaya)
Fanfictionİkebukuro'nun en ünlü muhbiri Orihara İzaya, muhbir olmaktan vazgeçerse ne olur? İzaya tüm o gürültülü yaşamından uzaklaşmış ve yaptığı işi bırakma aşamasına gelmiştir. Yaşadığı şehri terk etmeye karar veren İzaya, gizemli bir kadınla karşılaştıkta...