Shizuo tüm dikkatini Shinra'ya vermişti ve İzaya'nın neden kapısının önünde baygın yattığını bilmek istiyordu. Shinra'nın yüzündeki oldukça düşünceli ifade Shizuo'nun da rahatsız hissetmesine sebep oluyordu. Sanki çok ciddi bir şeyler söyleyecekmiş gibi duruyordu. Shizuo daha fazla bekleyemedi ve önce o konuştu.
"Shinra neyi var bu pirenin? Umurumda falanda değil, ama kapımın önüne geldiğine göre kendini öldürmeyi planlıyordu herhalde." Sanki duyacaklarını hiç umursamıyormuş gibi başını çevirip başka şeylerle ilgileniyormuş gibi yapmıştı.
Shinra, Shizuo'nun belli etmemeye çalışsa da İzaya için endişelendiğinin farkındaydı elbette ama Shizuo'yu sinirlendirmemek için sesini çıkarmadı. Daha fazla kızmasın diye aklındaki düşünceleri uzaklaştırarak Shizuo'ya odaklandı.
"Önemli bir şey değil. Kan değerleri düşmüş ve uzun süre de bir şey yememiş. Dolayısıyla bayılmış olmalı. Ona serum bağladım ve sakinleştirici verdim. Böylece bir süre daha uyuyacak. Uyandığında iyi olacaktır." Dedi.
Rahat bir nefes alan Shizuo, içindeki gerginlikten kurtulmuştu ve sanki rahatlamıştı. Odadaki kanepeye ilerledi ve tam kanepeye oturduğu sırada kalkması bir olmuştu. Alnındaki damarlar atarken, Shizuo'nun giderek sinirlendiğini belli ediyordu.
"Shinra, İzaya'yı burada bırakmayı planlamıyorsun değil mi? Giderken onu da götüreceksin?" Shinra boş boş Shizuo'ya baktı bir süre. Ardından Celty'e kaş göz hareketi yaparak kapıyı gösterdi.
Shinra'nın sıvışmaya çalıştığını anlayan Shizuo artık öfkesini içinde tutamayacağını anlamıştı. Lanet olsun! Hâlbuki o gerçekten şiddetten ve kavgadan nefret ederdi. Neden hep böyle oluyordu?
Celty'nin kara dumanları arasında kalan Shizuo o arada Shinra'nın ve Celty'nin evin kapısından çıktığını görmüştü.
"İzaya'nın yanında düşündüklerine dikkat etmelisin Shizuo, bir dost tavsiyesi." Shinra kapıdan çıkmadan önce sırıtarak bu sözleri zırvalarken Shizuo onları çoktan elinden kaçırmıştı. Şimdi evde İzaya ile yani baş düşmanıyla, baş başa mı kalmıştı? Ne harika bir gün ama!
Her zaman yaptığı gibi elini cebine attı ve çıkardığı paketten bir sigara çekerek dudaklarına götürdü. Cep telefonunu alarak Tom'un numarasını tuşladı. Madem işler bu hale gelmişti, ona düşen kısmı da halletmeliydi. İşin ucunda İzaya uyandığında onunla nasıl yüzleşeceği vardı tabi bir de. Kesinlikle o pire bugün ellerinde kalacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vurgun (Shizaya)
Fanfictionİkebukuro'nun en ünlü muhbiri Orihara İzaya, muhbir olmaktan vazgeçerse ne olur? İzaya tüm o gürültülü yaşamından uzaklaşmış ve yaptığı işi bırakma aşamasına gelmiştir. Yaşadığı şehri terk etmeye karar veren İzaya, gizemli bir kadınla karşılaştıkta...