Shinra yatak odasının kapısını sessizce kapattı ve merdivenlerden ağır adımlarla aşağı indi. Shizuo geniş koltuklardan birine oturmuş başını ellerinin arasına almış oldukça kötü görünüyordu.
Shinra onun önüne geçip oturdu ve önce bacağındaki hala duran bıçağı çekip çıkardı ve oraya birkaç dikiş atmaya başladı. Shizuo başını kaldırarak ona baktı.
"Ne oldu Shizuo?"
"O iyi mi?"
"Hayır, hiç iyi değil. Daha önce İzaya'yı hiç böyle görmemiştim. Sakinleştirici verdim ama fazla etkili değil. Bebek varken ilaç kullanamam. Özelikle antidepresan hiç içemez. Ne olduğunu anlatmak ister misin?"
"Beni bir kızla öpüşürken gördü."
Shinra tek kaşını kaldırarak Shizuo'ya baktı.
"Üç ayrı yerinden bıçaklandığını göz önünde bulundurursam çok kıskanç bir eşin olduğunu söyleyebilirim."
Shizuo gözlerini devirerek ona baktığında yüzünde oldukça üzgün bir ifade vardı.
"Shizuo, şaka bir yana sana İzaya'nın hamileliğinin çok riskli olduğunu söylemiştim. Onu böyle bir duygusal buhrana sokarak ne halt yediğini sanıyorsun. Böyle bir şeye nasıl izin verirsin?"
"Böyle olmasını ben istemedim ki, inan bana ne olduğunu anlayamadım bile. Hepsi o kaltak yüzünden oldu, kızı tanımıyorum bile. İzaya'nın beni görmeye geleceğini de bilmiyordum."
"Şimdi ne yapacaksın. İzaya'nın mantıklı düşünemediğini fark etmişsindir. Tüm duygularını en uçlarda yaşıyor. Normalde zaten ne yapacağı hiç belli olmazdı şimdi hiç kestiremezsin. Hamileliğinden ötürü östrojen hormonunda artış da var. Yani onu adet dönemindeki bir kız gibi düşünebilirsin."
"Şu an dediğini duysaydı benden daha çok bıçak darbesi alacağını garanti edebilirim."
"Ben ciddiyim."
"Bende ciddiyim, ona onu sevdiğimi ispatlayacağım. Unuttuğu şeyleri hatırlatacağım. Gerekirse o şıllığı bulur ve her şeyi anlatmasını sağlarım. Kimsenin İzaya'yı incitmesine izin vermem."
"Onu inciten sensin."
"Haha çok komik. Uyadığında kaçıp gitmeye kalkışacaktır. Onun yanında olsam daha iyi olur."
"Seni gördüğüne sevinmeyecektir, hamile olmasını nasıl karşılayacağını da bilmiyoruz. Bence onu bir süre yalnız bırak."
"Bilmiyorum, o zaman kapının önünde beklerim. Tanrım, bugün için güzel planlarım vardı, her şey berbat oldu."
Shizuo hala cebinde olan küçük kutuyu çıkardı ve elinde evirip çevirdi.
"Bunu verirsem belki affeder."
"Hiç sansın yok, eğer bir kadın olsaydı belki daha büyük bir mücevher olabilirdi."
"İzaya tüm kadınlardan çok daha güzel."
Shinra arkadaşına bakarak içten bir şekilde gülümsemişti. Onların aralarının bir an önce düzelmesini gerçekten istiyordu. Bu yüzden ufak bir oyun oynamıştı. Başını çevirip merdivenlere doğru baktı. İzaya hala orada durmuş onları dinliyordu. Shinra ile göz göze geldiğinde geri döndü ve odaya girip yatağına girdi.
Shinra İzaya'nın gözlerinin hala boş baktığını gördüğünde biraz umudu kırılmıştı ama en azından Shizuo'nun aslında onu aldatmadığını anlamış olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vurgun (Shizaya)
Fanficİkebukuro'nun en ünlü muhbiri Orihara İzaya, muhbir olmaktan vazgeçerse ne olur? İzaya tüm o gürültülü yaşamından uzaklaşmış ve yaptığı işi bırakma aşamasına gelmiştir. Yaşadığı şehri terk etmeye karar veren İzaya, gizemli bir kadınla karşılaştıkta...