Kendin Olmak

1.2K 96 13
                                    


Shizuo kalabalık bir alanın ortasındaydı. Üstünde bir yukata vardı ve hava karanlıktı. Her taraf, ışık saçan rengarenk fenerlerle bezenmişti. Çevresine baktığında festivalde olduğunu anladı. Fakat bir gariplik vardı, insanlar onu fark etmiyor içinden geçip gidiyorlardı oldukça garip bir şekilde.

Shizuo şaşkın ifadelerle ellerini önünde tutarak onlara baktı, teni saydamdı. Biraz daha çevresine bakındı ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. İlerde bir sahne vardı ve sahnede Kasuka'yı görmüştü. Onu görmesiyle yüzündeki gülümseme büyüdü ve o tarafa yöneldi. İnsanları yararak ilerlemeye çalışmıştı ama buna gerek kalmadan onların içinden geçerek ilerleyebiliyordu.

Sinirle kaşlarını çattı ve Kasuka'nın yanına gitti, onu tutmaya çalıştı fakat değil kolunu tutmak ona değememişti bile. Arından sahnenin arkasındaki karanlık alanda İzaya'yı fark etti. Kaşları şaşkınlıkla kalkarken İzaya'nın pis ve alaycı sırıtışına şahit oldu.

"Hayır, Hayır! Yine bir şeyler planlıyor olamaz, lanet pire" Shizuo hızlaca İzaya'nın yanına doğru gitmeye başladı.

"İii-zaa-yaa!" 

İzaya tepki bile vermedi. Kendi kendine konuşmak ona biraz garip gelmişti. İzaya'nın arkasında durduğunda onun meşgul olduğu şeye bakmaya çalıştı. Sahne arkasındaki bir bilgisayarın önündeydi ve telefonunu bilgisayara bağlamakla meşguldü.

Ardından telefonundaki resimleri bilgisayara attı, resimleri açıp baktı. Shizuo gördüğü şeye inanamıyordu. Şokla gözleri büyümüş olduğu yerde kalakalmıştı.

"İzaya, sen... Bu resimlerle ne yapmayı düşünüyorsun?"

İzaya sesli bir şekilde kahkaha attığında Shizuo'nun alnındaki damarlar attı. Öfkesi giderek büyüyordu.

"Yoksa sen..." 

"Geri zekalı pire, sakın böyle bir halt yiyeyim deme!"

Fakat İzaya, Shizuo'yu duymuyordu. Herkes sahnenin önüne toplandığında Kasuka'nun yaptığı konuşma büyük alanda yayılıyordu. Konuşmayı bitirdiğinde herkes alkışlamıştı ve genç kızlar çığlık çığlığa bağırmaya başladılar.

"İşte şimdi tam sırası!" 

İzaya kıkırdayarak konuştuğun eli enter tuşuna gidiyordu.

"HAYIR! İZAYA DUR!" 

Ama çok geçti, resimler sahnenin arkasındaki büyük perdede görünmeye başlamıştı bile. Bunu gören kalabalık ise bir anda sus pus olmuş, inanamıyor gözlerle ekrana bakıyorlardı. Shizuo, üzgün gözlerle İzaya'ya baktı. Ne kadar bağırırsa bağırsın boştu.

"İzaya..."

Ona inanamıyormuş gibi bakarken oldukça üzgün çıkmıştı sesi. İzaya hızlıca hareket etti ve telefonunu alarak arkasını döndü ve sahnenin arkasından ayrılarak gözden kayboldu.

"Ben burada değilim, burada olsaydım bu şekilde bir görüntüm olmazdı. Tüm bunlar olurken ben ne halt ediyordum, lanet olsun! Bunun gerçekleşmesine asla izin vermeyeceğim."

...

"Lanet olsun!"

Shizuo lanet okuyarak gözlerini açtığında İzaya hala yanında en masum haliyle uyuyordu. Yavaşça gözlerini açarak geriye doğru başını çevirdi ve Shizuo'ya gülümseyerek baktı.

"Shizuo, uyandın mı?" 

Sesi uykudan yeni uyandığını belli edercesine kısık ve boğuk çıkmıştı. Yanakları hafifçe kızarmaya başlarken Shizuo daha fazla dayanamadı ve onun dudaklarından tatlı bir şekilde yavaşça öptü.

Vurgun (Shizaya)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin