Aramızdaki Geçmiş

1.6K 109 19
                                    


Aradan birkaç saat geçmişti Erika ve Yuudai ayrı kaldıkları zamanda yaptıklarından bahsederek biraz olsun özlem gideriyorlardı. O sırada Erika'nın telefonu çaldı. Açmadan önce ekranın üstünde yazan ismi gördü ve gülümsedi.

-Alo Walker?

-Erika neredesin, müsaitsen buluşalım mı? Sana söylemek istediğim önemli bir şey var?

-Yarın olsa olur mu, şimdi pek-

-Şimdi olsa daha iyi olur.

-Sen alkollü müsün?

-Fazla değil, birazcık içmiştim o kadar.

-Walker! Neredesin söyle, hemen geleceğim.

-Her zaman gittiğimiz bardayım, seni bekliyorum.

Erika bir şey söylemeden ayağa kalktı ve kapıya doğru yöneldi. Ardından Yuudai'ye doğru döndü.

"Kusura bakma kardeşim, bu budala başını derde sokmadan gidip onu toplamalıyım."

Mahçup bir gülümsemeyle Yuudai'ye bakarken, o da Erika'nın kimden bahsettiğini anlamıştı. Aynı şekilde ona gülümsedi ve kapıdan geçirmek için yanına geldi.

"Ben yarın geri döneceğim Jingo."

"Ne, hayır! Bu kadar çabuk mu döneceksin?"

"Ne kadar erken o kadar iyi, zaman ve mekan farkını bilmiyoruz. Oraya döndüğümde çok geç olmasından korkuyorum. Ailemiz bekliyor Jingo." 

Erika ve Yuudai üzgün bakışlarını yere dikmişlerdi. İkisi de veda etmek istemiyordu.

"Tekrar geleceğim, bu yüzden merak etme tamam mı?"

Yuudai ona moral vermeye çalışsa da Erika'nın yüzündeki üzgün ifade gitmemişti.

"Hem düğününü nasıl kaçırabilirim ki, bana kesinlikle davetiye yollamak zorundasın." 

Yuudai kahkaha atarken Erika şimdi buruk bir gülümsemeyle omzuna hafifçe vurmuştu. Ortamdaki hava biraz olsun düzelmişti ve böylesi daha iyiydi. Erika bir kez daha kardeşine sarıldı ve ardından gözyaşlarını saklayarak arkasını döndü ve koşarak apartmandan çıktı. Hayır... Bu bir veda değildi.

...

Aradan birkaç saat geçmiş İzaya ve Shizuo sıradan bir şekilde sohbet etmişlerdi. Shizuo artık zihninin okunmasından rahatsız olmuyormuş gibi görünüyordu ama ne zaman aklından ayıp şeyler geçse İzaya kızarıyor, Shizuo'da ona bembeyaz dişlerini göstererek kocaman gülümsüyordu. İzaya aklına gelen yeni bir şeyle tekrar konuyu değiştirdi.

"Shizuo, ilk tanıştığımız zamanı hatırlıyor musun? Hani beni ilk gördüğünde bana bakarak söylediklerini..."

Shizuo, İzaya'ya yandan bir bakış attı. O anı bir kere bile unutamamıştı ki şimdi hatırlasın. İzaya'nın boşalan kadehini doldururken sessizce iç çekti. Ne de olsa artık saklayabileceği hiçbir şey kalmamıştı. Shizuo İzaya'yı ilk gördüğünde düşündüklerinin tekrar aklından akıp gitmesine izin verdi. Böylece İzaya'da o anları kendi gözünden tekrar yaşayabilirdi.

Çok net hatırladığı bir şey varsa o da İzaya'yı gördüğü an onun simsiyah saçları ve kızıl kahve gözlerini gördüğünde içinde hissettiği farklı duygulardı. O yaşına kadar birçok insanla tanışmış, görmüş ve kavga etmişti. Sadece İzaya... Sadece onu gördüğünde içini bambaşka bir duygu sarmıştı. Hayatında çok önemli bir yere sahip olacağı sanki onu gördüğünde alnına yazılmış gibiydi.

Vurgun (Shizaya)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin