Gözüme uyku girmediği berbat bir geceydi bu gece.Göz kapaklarımın ağırlığı altında ezilirken kapanmak üzere olan bilincim,düşünceler yakamı bırakmamakta ısrarcıydı.Tam yedi gün sonra evli bir kadın olacaktım.Belki de evli bir kadın olmayacaktım.Bu bilinmezliğin sonucu babamın ne diyeceğine bağlıydı.Eğer evlenmemi kabul ederse- ki bunu kesinlikle kabul etmeyeceğine adım gibi emindim- işte o zaman kocası tarafından sevilmeyen ve hiçbir zaman da sevilmeyecek bir kadın olarak kalacağım kesindi.Peki beni sevmediği halde,hatta kullanmak için yanında olmama göz yumduğu halde neden bir anda evlenmeye karar vermişti? Kafam hiç olmadığı kadar karışıktı.
Ne zaman kapandığını bilmediğim gözlerimi açtığım anda aklıma gelen tek şey evlilik meselesiydi.Evet bu sadece bir meseleydi,bir sorundan ibaretti.Sevmediği bir kadınla nasıl evli kalabilirdi ki? Ya ben içimde ona karşı hissetmemem gereken duyguları hissederken,ona delicesine kızarken,kırgınken ve hiç bir soruma bir cevap alamazken onunla nasıl evlenebilirdim? Düşünceler,sorular içinden çıkılmaz bir hal almaya başlıyordu.Madem onun için sıradan biriyim neden evlenmek istiyordu? Amacı ne olabilirdi? Bütün bunları ona sormamak için kendimi zor tutuyordum.Salonda bir oyana bir buyana dolanıyordum.Uyandığımda yanımın boş olacağını biliyordum.Yarın konuşuruz demişti fakat gitmişti işte.Holdinge gitmiş olmalıydı.Aklımın bir köşesinden Mona ve diğer kadınlar geçmesine rağmen yine de kötü düşünmek istemiyordum.Bir şeyler yemeye ihtiyacım vardı.Kendimi birkaç gündür güçsüz hissediyordum.Biliyordum düşünceler,olanlar sadece beynimi değil bedenimi de yoruyordu.Bir de yememek için direnmem tuzu biberi oluyordu.Bir şeyler atıştırmak için kendimi zorlayıp dışarı çıkmak için hazırlandım.Bir an önce babamla konuşmak istiyordum.Ona haber verme ihtiyacı duymadan kaldığı yere gitmek için bir taksiye binip yola çıktım.Merdivenlerden evinin kapısına çıkarken ona evlilik meselesini nasıl anlatacağımı düşünüyordum.Kızacaktı biliyordum.Kapısına gelip bir saniye bekledim ve kapıyı çaldım.Bir süre bekledim fakat kapı açılmayınca bir daha çaldım.Kapı açıldığında babamı karşımda bornozuyla buldum.Beni beklemediği ve mahcup olduğu yüzünden anlaşılıyordu.
''Ben haber vermeden geldiğim için üzgünüm.''
''Gir,gir hadi.Sen salona geç ben hemen geliyorum.''
Dediğini yapıp salona geçtim ve beklemeye başladım.Oda içki şişeleriyle doluydu.Babamın içtiğini,en azından bu kadar çok içebileceğini tahmin etmezdim.Koşar adımlarla odaya geldi.
''Seninle hemen konuşmam gerekiyordu.''
''Dinliyorum.''
Babam gülümsüyordu fakat birazdan o gülümseme solacak yerini kızgınlığa bırakacaktı.Buna kendimi hazırlayarak konuya girdim.
''Ares bir hafta sonra evlenmek istediğini söyledi.''
Nefesimi tutarak vereceği tepkiyi beklerken gülümsemesinin daha çok artması beni fazlasıyla şaşırtmış oldu.
''Güzel.''
Gerçekten bu haberi duyduğuna sevinmişti.Buna inanmak benim için imkansız bir şeydi.Nasıl olur da sevine biliyordu anlam veremedim.Onunla görüştüğümüz ilk gün de bile böyle gülmemişti.Evliliğimin onu mutlu etmesi beni de bir bakıma mutlu ediyordu.Sonuçta yıllar sonra karşıma çıkmıştı.Onu mutlu etmek benim için hayatta ki en güzel şeylerden biriydi fakat şuan gerçekten şaşkındım.Şaşkınlığımı bakışlarımdan anlamış olacak ki gülümsemeyi biraz olsun bırakarak yüzüme baktı.
''Bana öyle bakma Dora.Bu çok güzel bir haber.''
Başımı sağa sola çılgınca salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESRARENGİZ :TeenAwardsTr2014 En Yeni Teen Fiction Hikayesi
Teen Fiction©Tüm telif hakları saklıdır. ESRARENGİZ; Ares'in ve Dora'nın macera dolu,tutku dolu ve çarpıcı hikayesi. Bu aşk klasik değil,alıntı değil... Bu aşk savaş dolu,bu aşk masum,bu aşk hırçın ve bu aşk cezbedici. ''Sert ve Seksi yazarından.''