20.Bölüm:Kırmızıdan mora çalan alarm...

18.3K 551 196
                                    

''Andrian henüz gözlerimi açmaya hazır değilim.Ne o yoksa odama giremedin mi?''

''Benim aradığımı nereden anladın?''

''Senden başka kim olabilirdiki?''

''Ares olabilir?Bizi gelip almalısın?''

''Sizi mi almalıyım?''

''James,Damla,Lessie ve ben fena halde geceden kalmayız tatlım.Kahvaltıya inmemiz için yardımına ihtiyacımız var.Bana yardım et gerisini Ares halleder.''

''Areside mi aradın! ?''

''Evet.O sabahları erken uyanır.Uyanık olduğunu sandım.Saydığı küfürleri söylemek istemiyorum.Gerçekten komikti.Onuda al odama gelin lütfen.''

''Of Andrian.Tamam gelirim ama Ares'i nasıl uyandırabilirim ki? Odasına girmem imkansız.''

''Hector onu halletti.Rahatlıkla içeri girebilirsin.Gelip bizi kaldırmazsanız en az bir hafta kendimize gelemeyiz.Bu arada lessienin odasındayız.''

''Tamam Andrian.Başımın belası.O halde bile çenen durmuyor.''

Otelde bulunan insanlar gibi neden bende tatilde olamıyordum ki? En azından bu günümü yatakta geçirebilirdim ama olmuyordu.Andrianı öylece bırakmam gerekirdi ve tabiki diğerlerinide.Doğum günümü içki içme fırsatı olarak kullanmalarının cezasını çekmeleri gerekirdi.Yine iyi kalpli oluşuma yenik düşüyordum.Benim için sürpriz hazırlamaları,hediyeleri hatta sadece düşünmüş olmaları bile büyük bir şeydi ve onlara her zaman yardım ederdim.Yatağımdan çıkmak zor olsada başardım.Yavaş adımlarla,gözlerimi tam olarak açamadan banyoya yürüdüm.Saatin çok erken olmadığını farkındaydım,uykucu olduğumunda farkındaydım ama yapacak bir şey yoktu.Günlerdir düzgün uyuyamamış olmamda uyanmak istememem için önemli bir sebepti.Gözlerimi açmadan yüzümü yıkayıp yine kapalı gözlerle havluyu aradım.Soğuk su iyi gelmişti.Yüzüme bakmalıydım,ne haldeydim kim bilir.Gözlerimi açtığımda genelde olduğu gibi dağınık saçlarımla karşılaştım.Ve yine genelde olduğu gibi asık bir suratla.Saçlarımı düzeltmeye çalışırken kulağımda sallanan küpeler parmaklarıma çarptı.Varlıklarını anlamanın tek yolu belkide onlara dokunmaktan geçiyordu.Aynada kendime değil onlara baktığımın farkındaydım.Saçlarıma değil onlara dokunduğumun farkında olduğum gibi.Siyah sade bir o kadar göz alıcı beyaz taşlarla süslü küpeler oldukça pahalı gözüküyorlardı.Gece kendimi yatağıma bırakıp kısa sürede uykuya dalarken onlara bakmak aklıma gelmemişti.Aklıma takılan şey bir anda değişmesiydi.Dün gece gerçekten hiç olmadığı kadar iyiydi.Hiç olmadığı kadar sakin görünüyordu ve karşımda ki sanki o değildi.Yüzüne baktığımda gördüğüm Aresti fakat o sakin davranışı,centilmenliği ve bir kelimesinde ya da bakışında dahi savaşçı tavrını göremediğim adam Ares değildi.Elim hala kulağıma taktığı küpesinde dururken o an ki hisleri yaşıyor gibi içim garip hislerle doluyordu.İçten içe ürperip,içten içe yanıyordum.Yüzünü yüzüme eğdiğinde aklımdan geçen düşünceler yine aklıma gelince utandım.Beni öpeceğini düşünmüştüm.GEnç kızların aklını başından alan yakışıklı erkeklerin onlarda bıraktığı hisleri bana yaşatmıştı.Hiç sevmediğim,ergenliğin getirisi olarak tanımladığım o hisleri yaşarken aklımdakini yapmasını beklemiştim.Erkeksiz kalan canlılar gibi davranıyordum ve bundan bir an önce vazgeçip kendime çekidüzen vermeliydim.Küpelerimle uğraşmayı bırakıp saçlarımı düzelttim ve üstüme bir şeyler giydim.Sonunda elbise yerine pantolon giyebildiğim bir an olmuştu.Her ihtimale karşı şık olmaya özen gösteriyordum.İşlerim sona erdiğinde ilk yapacağım şey kızlarla pijama partisi vermek olacaktı ve belkide bir hafta sürmesini sağlayacaktım.

ESRARENGİZ :TeenAwardsTr2014 En Yeni Teen Fiction HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin