8.Bölüm:Kanlı bir gün...

20.5K 672 34
                                    

Gözlerimi açtığımda başımın ağrıdığını hissettim ve kulaklarım uğulduyordu.Bardan çıktığımızda saat gece biri geçiyordu,yastığa başımı koyduğumda ise saat üçtü.Barın gürültüsüne alışmıştım ve insanların dansına kendimi kaptırmıştım.Matt'in söylediği şey nasıl olduğunu anlamadığım bir anda olmuştu ve dertlerimi unutmuştum.Tek yaptığım çılgın arkadaşlarımı izlemek oldu ve onların mutlukuğuna ortak olmak.Damla ve Jamesin dansına bir süre sonra Jssiede katılmıştı ve içkinin etkisinden mi yoksa doğasında vardıda içinden çıkmayımı bekliyordu hala çözemediğim bir enerjiyle deli gibi dans etmişti.Çoğu zaman Matt'e fazla yakın davranmıştı,sık sık sorular sormuştu ondan hoşmanmışa benziyordu.Fakat bu da içkinin etkisi olmuş olabilirdi.Dansı bırakmadan masaya geldiklerinde Matt ve benim etrafımda dans etmeye başladılar ve Damlanın bardağını yere atmasıyla onlarda kendi bardaklarını yere attılar.Ben şaşkınlıkla Matt'e baktığımda o 'bu her zaman oluyor' der gibi bakmıştı.Bardan çıkmak için kalktığımızda gitmemek için ısrar edip elimizden kurtulmaya çalışmışlardı.Arabada arkada oturmalarına rağmen kaza yapmamıza sebep olacak şekilde Matt'i çok fazla rahatsız ettiklerinde sahilde durmak zorunda kaldık.Hepsini zorla eve bıraktıktan sonra Matt beni eve bırakıp gittiğinde kendimi yatağa attığım gibi uyudum.Şimdi ise sese alışkın olmayan beynim gürültünün acısını benden şimdi çıkarıyordu ve başım ağrıyordu.Sesler kulağımda kalmış gibi hissediyordum beynimin içi insanların ve müziğin gürültüsüyle doluydu sanki.Yavaşça yataktan doğrulup oturdum.Bedenim ve beynim yorgunken nasıl işe gideceğimi, bütün gün nasıl çalışacağımı bilemiyordum.Henüz telefonumun alarmı çalmadığına göre yorgun olmama rağmen erken kalkmıştım.Alarm çalmasın diye kapatmak için telefonu alıp baktığımda saat tam sekizdi.Erken kalktığım için alarmı kapatıyordum ve yatmadan birdaha kuruyordum.Dün gecenin yorguluğundan hemen uyumuştum alarmı düşünmemiştim bile.

Yataktan hızlıca kalkıp banyoya koştum ve yüzümü yıkadım.Başımın ağrısını önemsemiyordum bile gözlerimin önüne Ares'in kızgın mavi gözleri ve daha ürkütücü görüntüler geliyordu.O görüntülerden sonra üstümdeki geceliğimle bile işe gidebilirdim hemde koşarak.O suratıma kızgınlıkla savurduğu tehditleri herkesin içinde yapabilirdi.Kendimi onun dizlerinde popoma şaplak yerken,o üc cadı ve tanımadığım insanların suratıma bakıp güldükleri sahne gözümün önüne geliyordu.Banyoda işim bitince hemen odama geçip elime ilk gelen elbisemi ve ayakkabımı giyip atletleri kıskandıracak hızla kapıyı kitleyip merdivenlerden indim.Kapıdan çıkıp yavaş kapanması için beklemeden eteğimi düzelterek koşmaya başladım.Başım eğik şekilde koşarken ve eteğimi düzeltmeye çalışırken gözümün önünde bir anda beliren erkek ayakkabısıyla henüz yüzünü göremediğim adama çarpmam bir oldu.Zaten ağrıyan başım göğsüne çarptığında parçalanacakmış gibi hissetmeme neden olacak şekilde ağrıdı.Dengemi kaybettiğimde neyseki elleriyle omuzlarımdan tutmuştu.Özürdilemek için kafamı kaldırdığımda Mattle karşılaştım.

''Yarım saat seni bekledim ve meraktan çatladım diyebilirim.Bende sana bakmaya geliyordum.''

Matt'i beklettiğim için mi üzüleyim,ona çarptığım için özürmü dileyeyim,başımın ağrısından mı yakınayım yoksa geç kaldığım ve beni bekleyen kötü son içinmi ağlayayım bilemeden öylece suratına baktım.

"Neyin var senin iyi misin?''

Kesinlikle iyi değildim hemde hiç.Bir an önce holgingde olmam gerekiyordu.Şansım varsa Ares henüz odasına gitmeden ben orda olurdum yoksa...İşte onu düşünmek bile istemiyorum.

"Alarmı kurmayı unutmuşum geç kaldım hemen holdingde olmalım."
Başımın ağrısı geçsin diye çaresizce alnımı ovarken bir yandanda telefonu cıkarıp saate baktım neredeyse yarım saat geçmişti.
"Merak etme daha erken Ares bey henüz holdingde değildir.Hadi bin."

ESRARENGİZ :TeenAwardsTr2014 En Yeni Teen Fiction HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin