1.Bölüm:Esrarengiz..Hayatları birleşiyor..

67K 1K 105
                                    

Gözlerinizi Ares'in karanlık ruhuna çevirin.Karanlığın içinde ki aydınlık gözlerinizi kamaştırırken masumiyeti görün.Gerçek aşk sizi çepeçevre sararken ruhunuzun derinliklerinde onu hissedin.Kendinizi Esrarengiz'in kollarına bırakın ve nefes almayı unutmayın.İyi okumalar

Gözlerini açıp camdan dışarıya baktı ve onu her sabah selamlayan denizi izledi.Genelde her sabah gözlerini açtığında ilk yaptığı şey denizin huzur veren sonsuz maviliğini seyretmek oluyordu.Evinin her yerini duvar yaptırıp kapalı bir kutuda yaşamak yerine bir tarafını komple cam yaptırıp hayatta ona tek huzur veren şeye bakmayı tercih etmişti.Yatağından çıkıp banyoya yöneldi, yüzüne soğuk suyu vurup iyice kendine gelmeye çalıştı.Ellerini mermere koyup biraz eğildi ve aynaya vuran yansımasına baktı.Alnına ısrarla düşen saçını geriye itip banyodan çıktı, üstüne giymek için hazırladığı kıyafetlerini ve boxerını alıp boy aynasının karşısına geçti.Evde yalnız yaşamanın verdiği rahatlıkla genelde çıplak yatmayı tercih ediyordu.Üstünde kıyafetleri hatta iç çamaşırı dahi yokken üstünden bütün yükleri atmış gibi hissediyordu ve böylece gecesi daha rahat geçiyordu.Bunun sebebi belki de neredeyse her gece bir kadınla olması yüzündendi.Bunu düşününce gülümsedi ve kravatını da bağlayınca artık hazırdı.Her gün olduğu gibi bugünde takım giyinmişti,oldukça resmiydi.Arabasına bindiğinde yan koltukta bulunan, dün incelediği dosyayı alıp aklında olmasına rağmen adrese tekrar baktı ve arabayı çalıştırdı.Şuan holdingine, işinin başına gitmesi gerekirken hayatından çıkmak bilmeyen sorunuyla uğraşacaktı.Yıllardır nereye giderse peşinden gelen,aklından çıkmayan sorunun sahibini yok etmek için senelerdir ararken eline sonunda aradığına ulaşmasını sağlayacak olan piyon gelmişti.Şimdi onu görmeye gidiyordu.Belki onun olanlarla ilgili hiçbir suçu yoktu fakat huzura kavuşmak için onu kullanacaktı ve sorunundan tamamıyle kurtulmak için ona her türlü zararı verirken gözünü bile kırpmayacaktı.

''Bir kola alabilir miyim?''

''Bakar mısınız?''

''Menüyü getirir misin?''

Kırmızı duvarları,siyah aksesuarları ve beyaz masalarıyla küçük fakat her zaman dolu olan White Restaurantta yine koşuşturmalı,zor ve yorucu bir gündü.İnsanlarla uğraşmak ,siparişleri almak,masaları toplamak yetmiyormuş gibi dar ve kısa eteğimle de mücadele ediyordum.

''Mert,3 numaraya bir hamburger ve bir kola,4 numaraya tost.''

''Tamam,hemen geliyor.''

Hiçbir zaman hemen gelmezdi.Neredeyse iki senedir burada çalışıyordum ve koşuşturan tek çalışan bendim.Herkes gibi hatta herkesten çok paraya ihtiyacım vardı.Henüz üniversite üçüncü sınıf öğrencisiydim ve yıllardır çalışıp hem kendime hem de aileme bakıyordum.Babam ortadan yok olmadan önce bende bir çoğu gibi New York'un zengin kızlarından biriydim.Şimdi ise ihtiyaçlarıma zor para yetiştiriyorum.Çalışmaktan hiçbir zaman şikayetçi olmadım.Tek isteğim hak ettiğim muameleyi görmekti.Annem ve on sekiz yaşındaki ergenlikten çıkmaya çabalayan erkek kardeşim babam gittiğinden beri Türkiye'de yaşıyorlardı ve düzenli olarak onlara para yollamak zorundaydım.

Mert siparişleri hazırlarken ayaklarımı mahfeden topukluların verdiği yorgunluktan biraz olsun uzaklaşmak için bar taburelerinden birine oturdum.Bar kısmıyla Lessie ilgileniyordu.İyi ve güzel bir kızdır.Tek zaafı yakışıklı ve çekici erkeklerdi.Onları gördüğü zaman eli ayağına dolaşır ve bu yüzden sayamadığım kadar bardak kırmışlığı vardır.Michael'in gazabından defalarca şanş eseri yırtmıştı.Michael buranın patronu ve sahibi.Annesi Amerikalı ve babası Türk olduğu için iki kültürü ve yemeklerini çok iyi biliyor.Restoranınıda hem Amerikalılara hem de Türklere göre ayarlayıp her iki kesime göre özel menüler yaptırıyor.Yani kısacası burada menemenden lazanyaya her şey mevcuttur.

ESRARENGİZ :TeenAwardsTr2014 En Yeni Teen Fiction HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin