Bölüm sonunda önemli bir not var lütfen okuyun :)
Gözleri kapalı olsada henüz uyumamıştı.İstediği şey kasvetli hastane odasından çekip gitmek ve kendini kıymetli içkileri arasına atmak olsada bunu yapamayacağını biliyordu.Daha öncede bu lanet olasıca duruma düşmesine sebep olan lanet olasıca kalbi onu yarı yolda bıraktığında kaçmayı başarmıştı.Kaçtığında ise daha önce hiç gitmediği yerlere gidip bayılana kadar içmişti.Tabi o an Hector'un,Andrian'ın ve hatta doktoru Bennett'ın kendisini aradığını biliyordu.Bunu düşündükçe daha çok keyifleniyordu ve daha çok içiyordu.O günden sonra gözlerini açtığında kendini fazlasıyla dağılan çarşaflar arasında, boş bir yatakta bulmuştu.Çarşaflara baktığında hatırlamıyor olsada çetin ve fazlasıyla hareketli bir gece geçirdiği anlaşılıyordu.Ağrıyan başıyla ve tatmin olmuş gülümsemesiyle doğrulduğunda bütün parasının ve değerli eşyalarının ortada olmadığını anlamıştı.İşte o zaman dudaklarına yansıyan bir parça neşe o anda yok olup gitmişti.Parasının gitmesi ya da eşyaları umrunda bile değildi.Onu kızdıran şey kaçtığı insanlara muhtaç olması olmuştu.Otel odasından çıkacağı sırada ödeme yapmadığı gerekçesiyle ona çıkışan adamları pataklaması ve sonunda kendini parmaklıklar arkasında bulmasıda cabası olmuştu.Şuan gidecek olsa aynı hatayı birkez daha yapmazdı ama bu sefer hiçbir yere gidemeyeceğini gayet iyi biliyordu.Tek isteği bir an önce sabah olması,özgürlüğüne kavuşup işinin başına gitmesiydi.Sıkıntıyla nefes verirken eline değen teni unuttuğu aklına geldi ve şaşırdı.Eli bir kadının tenindeyse bunu kesinlikle unutmazdı ve kesinlikle bir şey yapmadan öylece beklemezdi.Telefonu çaldığında ona sadece kalkmamasını söyleyebilirdi.Ona dokunmasına gerek yoktu ama dokunmuştu bir kere.Eli hala bacağında olmasına rağmen ne Dora bir tepki vermişti ne de elini üstünden çekmişti.Eli üstünde olduğundan beri en fazla yirmi dakika geçmiş olmalıydı.Bu yirmi dakika içerisinde bir tepki vermemesinin iki sebebi olabilirdi.Birincisi;ya hoşuna gitmişti ve elini üstünden çekmemesi için hareket dahi etmiyordu.İkinci seçenek ise uyuyor olmasıydı.Sadece ufak sayılabilecek bir dokunuşla kıpırdanmaya başlayan içini sakinleştirmeye çalışırken elini üstünden çekmeden bekledi.Gözlerinin kapalı olması uyuduğunun göstergesi olabileceği gibi gayet güzel icra edilen bir oyun da olabilirdi.Oyun...kendisine oynanan oyun...Bunu hiçbir kadın yapmaya cüret edemezdi.Onun avuçları arasında, yaşam ve ölüm arasındaki ufacık çizgide olan küçük,çelimsiz bir kuş ise asla cüret edemezdi.Günlerdir,hatta haftalardır hiçbir kadınla beraber olmamıştı ve bunun birikintisi içindeyken bu yaptığı oyun çok büyük bir hataydı.Oyun oynamaya cesareti olduğuna göre sonuçlarına katlanabilirdi.Oyununu ortaya çıkaracaktı ve daha fazla beklemeden hem haftaların birikimini hemde ona ve her şeye karşı olan sinirini ondan çıkaracaktı.Tatmin olan ve rahatlayan tek kişi kendisi olmayacağını iyi biliyordu.O da yatmak istiyordu,ona yapacaklarını istiyordu bunu biliyordu.Gömleğinin açık bıraktığı yerde duran elini yavaş hareketlerle bacak arasına doğru götürdü.Eli hareket ederken gözlerini yüzünden ayırmadı.Huysuzlanmasını ya da gözlerinin kıpırdanmasını bekledi fakat beklediği gibi olmadı.Birazdan istediğini alacağını biliyordu.Teninin en hassas ve bacak arasıyla birleşen son noktasına geldiğinde kendini daha fazla tutamayacağını biliyordu.Belkide oraya gelmeden gözlerini açıp kendini kucağına atardı.Eli son noktaya geldiği anda bütün dikkatini ona verdi.Bir hareket bekledi ama yoktu,ufacık bile olsa yoktu...Ne düşüneceğini bilemeden, ellerini başının altına koyup gözlerini tavana dikti.İçindende olsa kendine büyük bir küfür savurdu.Çocukca hareketler yapıp durması hiç hoşuna gitmiyordu.Onu kızdıran şeylerden biri de yanılmış olmasıydı.Bunda yanılıyor olabilirdi ama diğerlerinde asla yanılmadığını biliyordu.
Henüz değil,henüz uyanmaya hazır değilim.Gerçi uyandım ama yinede henüz hazır değilim.Nadir rahat anlardan biride çabuk bitmişti ve bunun verdiği öfkeyi bile yaşayamıyordum.Henüz gözlerimi açmamıştım,birkaç saniye daha olsa bile rahatlığın tadını çıkarmak istiyordum.Daha fazla zorlamadan son hamlemide yapıp kalkmamın vakti gelmişti.Her sabah genel olarak yaptığım gibi bu seferki daha büyük olacağı kesin olan gerilmek için kollarımı açtım.Bütün bedenimle,kollarım ve bacaklarımla yanımda yatan biri olduğunu son anda hatırlayıp gerildiğim anda kendimi yerde bulmam bir oldu.Yere düştüğüm anda acıyla savurduğum çığlığa saniyeler içinde başka bir çığlık daha eklenince, yerimden kalkmaya çalışırken kapının açılması ve Hector'un şaşkın bakışlarıyla karşılaşmam bir oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESRARENGİZ :TeenAwardsTr2014 En Yeni Teen Fiction Hikayesi
Teen Fiction©Tüm telif hakları saklıdır. ESRARENGİZ; Ares'in ve Dora'nın macera dolu,tutku dolu ve çarpıcı hikayesi. Bu aşk klasik değil,alıntı değil... Bu aşk savaş dolu,bu aşk masum,bu aşk hırçın ve bu aşk cezbedici. ''Sert ve Seksi yazarından.''