38.Bölüm:Oyunlar

6K 226 11
                                    

Gözlerimi bir saniye olsun yüzünden ayırmadan vereceği cevabı büyük bir merakla bekledim.Saniyeler içerisinde gelişen tepkisi gözle görülür biçimdeydi ve içimi acıtmıyor değildi.Sorduğum soru onu bir anlığına şaşırtmıştı çünkü hafızam sonunda bir şeyi hatırlamama müsaade etmeye başlıyordu.Daha sonraysa gözlerini gözlerimden kaçırmaya başladı ve başını eğdi.Artık bir cevap vermek için ağzını açmasına gerek yoktu.Ares'in yaptıklarını bildiği açıkça belli oluyordu.Nedense buna şaşırmamıştım.Anlaşılan bazı şeyleri belkide her şeyi ben ya da Ares onunla paylaşıyorduk.Utanmıştım fakat kızgınlığım,hayal kırıklığı ve tabiki kırgın oluşum utancımın önüne geçiyordu.Babamın sözleri beynimde tekrar tekrar yankılandığında kendimi aniden yataktan attım.Bu başımın dönmesine sebep olmuştu.Dengemi sağladığımda Andrian çoktan yanımdaydı.Yüzüne bakmadan çantamı aldım ve telefonu içine attım.Kapıya doğru giderken kolumdan tutup ona bakmamı sağladı.

''Nereye gidiyorsun?''

''Buradan uzağa,neresi olursa.''

''SAçmalama lütfen.Henüz gözlerini yeni açtın,yorgunsun,dinlenmeye ihtiyacın var.''

Haklıydı bedenimin dinlenmeye ihtiyacı vardı ve bir şeyler yemeye.Fakat daha önemlisi içinde bulunduğum durumdan biraz olsun sıyrılmaya bir şeyler yapmaya ihtiyacım vardı.Kolumu elinden sertçe çekip kapıya döndüm.Elim kapı kolunda suratımı asıp tekrar arkamı döndüm.Onun hiçbir suçu yoktu.Tavırlarıma maruz kalması gereken tek isim Ares'ti.Andrian'ın gözlerine özür dilercesine baktım.

''Sen iyi bir dostsun Andrian fakat şuan gerçekten yalnız olmaya ihtiyacım var.Merak etme seni ararım.''

Sadece başını sallamakla yetinmişti.Yüzünden ve gözlerinden üzgün olduğu belli oluyordu.MErdivenlerden koşarak inmeye başladım.Otelden çıkar çıkmaz kendimi biraz olsun özgür hissetmeye başlamıştım.İçerisi beni gerçek anlamda boğmuştu.Ares'in varlığı odanın hatta otelin her yerinde hissediliyordu.Çantamdan telefonumu çıkarıp babamı aradım.Bİr an önce onunla konuşmalıydım.Telefon açılır açılmaz konuşmaya başladım.

''Alo baba seninle hemen görüşmeliyim.''

Aniden söze girmiş olmam ya da babamla görüşmek istiyor oluşum onu şaşırtmış olacak ki bir anlık duraksamadan sonra cevap verebilmişti.Adresi mesaj olarak atacağını söylediğinde hemen bir taksiye binip attığı mesajdaki yere gitmeye başladım.Bu sefer normal bir apartman dairesinin önünde inmiştim.Hızlıca katları çıkıp kapıyı da hızlıca çaldım.Kapı açıldığında babam oldukça şaşkın görünüyordu.Yarım bir gülümsemeyle yanağına bir öpücük kondurup davet beklemeden kendimi içeriye attım.

''Onun bana tecavüz ettiğini artık biliyorum.Yani hatırladım.Bana her şeyi anlat,her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilmek istiyorum.''

Babam gülümseyerek karşımdaki koltuğa geçti.Gözlerinde anlamlandıramadığım pekte üstünde durmadığım bir ışık belirmişti.Sanki hiç ölmemiş,her zaman yanımdaymış gibi bir hiç kaplamıştı içimi.Onca yıldan sonra karşı karşıya gelmemiz mucize gibi bir şeyken daha farklı olmasını düşünüyordum şimdi.Hasret,sevgi,özlem böylesine çabuk sönmemeliydi.Düşüncelerim sözleriyle son bulurken pürdikkat onu dinlemeye başladım.Duyacakların ne kadar aşağılayıcı,can yakıcı olursa olsun artık her lafındaki doğruluğa şimdiden inanıyordum.Kalbim acıyor olsa da Ares'in tanıdığım adam olmadığını artık biliyor ve buna inanıyordum.

''Duyacakların seni üzecek fakat bu kısa sürecek.Çünkü biliyorum ki baban yani ben ve ailen her şeyden önce geliyor senin için.''

Başımı sallayarak onayladım.

ESRARENGİZ :TeenAwardsTr2014 En Yeni Teen Fiction HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin