2.Bölüm:Sapık?!

23.3K 855 51
                                    

Hey sen güzel okuyucum bir sonraki ve daha sonra ki bölümlerde de burda ol olaylar seninle olsun :)

Ares, çalışma odasında döner, geniş ve adeta tek kişilik koltuğa benzeyen sandalyesinde masasına arkasını dönmüş, boydan boya camla kaplı duvara bakıyor ve dolunayın deniz üstünde bıraktığı yakamozu seyrediyordu.Odaya her zaman olduğu gibi çalışmak için gelmişti.Kendi işinin patronu olmasına rağmen her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmesi ve rakiplerinden önde olmak için yapması gerekenleri planlaması gerekiyordu.Şuan kafasını belgelere gömüp kağıttan kağıda ve fikirden fikre atlaması ve yeni otel alımıyla ilgili rekabette ne yapacağını planlaması gerekirken kendisini masaya arkasını dönmüş,  karanlık odasında boydan boya camdan süzülen ayın ışığını ve denize vuran yakamozu seyrederken bulmuştu.Eve geç gelmişti ve sabahtan beri üstünde olan gömleğini ve kumaş pantolonunu çıkarmamıştı.Ayağını  koyduğu bacağının üstünde tutuğu içki kadehini dudaklarına götürmek yerine elinde çeviriyordu.Lüks yerlerde boy göstermediği ve yanında bir kadın olmadığı yani yalnız olduğu nadir anlarda yaptığı gibi aklını kurcalayan şeyleri düşünüyordu.Oturduğu sandalyesine başını yaslayıp fazla yıldızlı gökyüzünün ve sessizliğin vereceği huzuru beklemeye başladı.Fakat huzur yerine sadece düşünceler ve sorular etrafını sarmıştı.Kolunu kaldırıp bileklerine kadar kıvırdığı gömleğinin açıkta bıraktığı saatine baktı.Saat henüz 4:25 ti.Sabaha kadar uyumamaya alışkındı fakat üstünde böyle rahatsız kıyafetlerle kesinlikle uzun süre durmaya alışkın değildi.Ya çıplak ve bir kadınla olurdu ya da çalışıyor olurdu.Şuan ikisinide yapmıyordu,yapamıyordu ve bu rahatsızlığı kendine yaşatanı aramak için telefonunu eline aldı.Ona resmi belgeyi imzaladıktan sonra yarından itibaren özel sekreteri olacağını ve sınırlarını kendisinin belirleyeceğini söylemişti.Saat on ikiyi çoktan geçtiğine göre sözünü tutmuş olacaktı.

   Çalan alarm sanki beynimin içindeydi ve bir böcek gibi beynimi kemiriyordu.Elimi yatağımın yanındaki küçük dolaba atıp telefonu aradım ve bulunca alarmı kapatmak için elime aldım.Tam kapatmak için tuşa basacakken çalan müziğin alarm sesi değil arama sesi olduğunu anlayıp zorla gözlerimi açtım.Oda kapkaranlıktı,henüz güneş bile doğmamıştı bu saatte arayan bir sapıktan başka ne olabilirdi ki?Arayanın kim olduğunu görmek için telefonun gözlerimi kamaştıran parlak ekranına baktım, sadece bir numara yazıyordu.Ayda yılda bir dinleneyim diye erken yatabilmiştim ve şimdi gecenin köründe sapığın biri beni rahatsız ediyordu.Hala ısrarla arıyordu.Meşgule atabilirdim fakat ısrar ederdi.Sinirle telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.

''Gece gece insanları sapıklığınla rahatsız etmeye utanmıyor musun?''

   Ares telefonun ucunda açılmasını beklerken sıkılmıştı fakat açılır açılmaz duyduğu kelime karşısında şaşırmadan ve gülümsemeden edemedi.Bir kadın ilk defa ona sapık diyordu.Oysa ki kadınlar sapıklık yapması için peşinden ayrılmazlardı.

''Ben Ares Watson.''

  Ares Watson mı? Kulağıma gelen tok ve çekici ses Ares Watson olduğunu doğruluyordu.Az önce patronum olan adama sapık mı demiştim ben?Sanki karşımdaymış gibi hemen yatakta doğrulup oturdum.Her an kovulabilirdim.Ama haklıydım kim olsa aynı şeyi yapardı.Gecenin bir yarısı isimsiz bir telefona nasıl tepki vermemi bekliyordu ki? Aklıma yaptığımız anlaşma ve kurallar gelince boşta kalan elimle alnıma sertçe vurdum.

''Dora? O seste neyin nesi?''

''Ee şey..Hiçbir şey.Afedersiniz yani sapık dediğim için.Henüz uyanamadığım için kızgınlıkla o lafı ettim.Ne istemiştiniz?''

ESRARENGİZ :TeenAwardsTr2014 En Yeni Teen Fiction HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin