*3*Hayatta, korunmaya muhtaç durumda olduğum, hiçbir an olmamıştı. Birilerine sığındığım, birilerinin kolları arasında güvende hissetmek istediğim, hiçbir an... O yüzden bir koruma, en son ihtiyacım olan şeydi.
Mete ile dakikalarca bakıştık. Metal grisi gözleri, fazla yoğun bakıyordu. Derin bir okyanusa dalmışçasına, boğucu ve sert dalgalarını çarpar gibi süzüyordu gözlerimi. Güvenilir bir yanı yoktu. Aksine fazlasıyla tehditkar görünüyordu. Ya da fazla soğuk ve sert. Tabii yapacağı işi baz alırsak, bir korumanın güler yüzlü olması beklenmemeliydi sanırım.
"Eminim, bundan sonra fazlasıyla güvende olacaksın," dedi gülümserken. Gözlerimiz arasında kurduğumuz bağ, konuşması ve gülümsemesi ile koptu. Kesinlikle gülünce fazla güzel oluyordu. Biraz önceki sertliğinin yerini, daha ılıman bir adam aldı.
Bakışlarımı ondan kaydırarak, babama yönelttim. "Bir korumanın hiç gereği yok, bunu biliyorsun değil mi?"
Son bir umut, vazgeçmesini umdum ama daha en başından bunun yersiz olduğunu biliyordum. Karar, çoktan alınmış, fikrim ise sorulmamıștı.
"Mecburuz. En azından artık gözüm arkada kalmayacak kızım. Lütfen, bu konuyu tartışmayalım."
İtiraz etme hakkım, karşımdaki yabancı adamın varlığı yüzünden elimden alınıyordu. O olmasaydı, muhtemelen çoktan bütün yolları dener, babamı vazgeçirirdim. Ama o varken, bu pek mümkün değildi.
"Ne diyebilirim ki, sen böyle daha rahat hissedeceksen eğer, buna katlanabilirim," deyip ayağa kalktım. Mete'nin de huzursuzca kıpırdanması gözümden kaçmadı.
Çantamı alıp, koluma takarken ben, "İşi resmiyete döküyoruz o zaman," dedi, Mete.
"Duru itiraz etmediğine göre sözleşmeyi hemen hazırlayalım," dedi babam. "Belirlenmesi gereken kurallar var."
İşte, bu ilgimi çekmişti. Madem bu adam benim korumam olacak, haliyle de bana daha yakın olacak, o halde kuralları belirlemesi gereken ben olmalıyım.
Babama dönerek,"Sözleşme maddelerini benim belirlemem mümkün mü?" diye sordum.
Babam, yüzüme dik dik bakıp, bakışlarını Mete'ye çevirdi. Nedense, ondan onay almayı bekliyor gibiydi. Fazlasıyla garip olan, patronun babam olmasi gerekirken, sanki kontrol Mete'nin elindeydi.
"Evet, tabii. Sorun yok," dedi gülümseyerek.
"Benim için de..."
Yan gözle Mete'ye bakıp, gözlerimi devirdim. Ondan onay almak, en son yapacağım şeydi. Başımı sallayarak, "O halde sözleşme hazırlanırken beni çağırırsın babacığım," deyip odadan çıktım.
Garip... Evet tam olarak özeti buydu. Biraz önce ben ne yaşadım öyle? Bir korumam mı oldu yani? Oysa ki güne alışılageldik bir şekilde başlamıştım. Ve kesinlikle aklımın ucundan geçmezdi, böyle bir şey.
Odama dalgın dalgın girerken, çalışma odasının kapısı açıldı. İstemeden arkama döndüğümde, Mete'nin kapının önünde dikildiğini gördüm. Ama o beni görmüyordu. Koridorun bir ucunda benim odam, öteki ucunda babamın çalışma odası vardı. Başını sağ yanına çevirse, göz göze gelecektik. Ama o telefonuyla meşguldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖNSEZİ #1: KORUMA
VampireHiç beklenmedik bir anda, soğuk bir adam dahil oldu, sıradan olmaktan sıyrılamayan hayatlarımıza... Sadece onun varlığıyla, bütün hayatımın ipleri koptu ve başıboş kalan kaderim, Kızıl Gözlü Adam'ın varlığıyla şekillendi; ellerinde yoğruldu, gözleri...