BÖLÜM 33 - 'VAMPİR'

17.7K 1K 109
                                    


Bölüm Müziği: "Rhodes-Blank Space"

Bütün bir bölümü mobilden yazdım hatalarım varsa şimdiden affola :')

İyi okumalar bölüm sonuna hislerinizi bırakan bir yorum istiyorum ama lütfen okuduktan sonra yorum bırakın! Çünkü önemli ❤️

⚜️ ⚜️ ⚜️

Mutfakta hummalı bir koşturmaca vardı. Ama kimse benim kadar telaşlı değildi. Çünkü kimse benim kadar bu akşamı önemsemiyordu. "Biraz daha hızlı olur musunuz?" dedim telaşla.

Semiha abla gözlerini devirip ellerini mutfak önlüğüne sildi. "Kızım yavaş elim ayağıma dolaştı iyice" dedi.

"Ya Semiha abla yetişmeyecek."

"Bu adam tek kişi değil mi? Buradaki yemekler 3 gün 3 gece yeter merak etme sen" deyip güldü.

Ocaktaki çorbayla o, arka bahçedeki barbeküyle babam, salatayla da ben ilgileniyordum. Uzun zamandır evimize misafir gelmediğinden hepimiz endişeliydik. Semiha ablanın dediği gibi adam tek kişiydi ama ne babam ne ben ne yaparsak yapalım yeterli görmediğimiz için saatlerdir uğraşıyorduk.

Babam kızarttığı pirzolaları getirdi. "Benim işim bitti" dedi gülerek. Yanıma gelip saçlarıma öpücük kondurdu. "Bu kadar uğraşmana gerek yok salata bu sonuçta," dedi.

"Ama güzel olmalı."

"Güzel görünüyor zaten kızım. Daha gidip hazırlanacaksın bırak Semiha ablan yapar," dedi babam.

Haklıydı biraz daha oyalanırsam pijamadan bozma kıyafetlerimle kalacaktım. "O zaman Semiha abla bunları sana bırakıyorum" deyip ayağa fırladım. Babamın yanağına küçük bir öpücük bırakıp odama çıktım.

Gardrobumdaki kıyafetlerimi incelemeye başladım. Akşam yemeği için uygun bir şeyler bakındım. Elim nedense Mete'nin aldığı beyaz elbiseye gitti. İçinde kendimi hem rahat hem de duru hissediyordum. Annem beyazı hep masumiyetle bağdaştırır, bana da çok yakıştırırdı.

Gözlerimin hafiften dolduğunu hissedince elbiseyi yatağıma koyup soyunmaya başladım. Garip bir heyecan vardı içimde, çünkü Mete'nin amcasıyla tanışacaktım ve bu bir bakıma ailesiyle tanışmak gibiydi. Ama tabii babam bu gerçeği henüz bilmiyordu, ona gelecek adamın öğretmenim olduğunu söyledim. En azından yemek boyunca idare etse yeterdi.

Elbiseyi başımdan geçirdim. Kollarının tekini giyerken kapı aniden açılınca irkildim. Mete muzip bir gülümsemeyle içeriye girdi.

Omzunun üzerinde tişörtü vardı. Ama bu defa çıplak değil, siyah bir atlet giymişti.

Beni bu halde görünce "Biraz daha erken gelmeliydim," diye mırıldandı.

Gri gözlerindeki imalı bakışı görünce utandım. "Ya Mete çıkar mısın şuradan? Kapıyı çalmadan girdin" dedim çatık kaşlarla. Hemen ona arkamı dönüp elbisenin diğer kolunu da geçirip eteklerini indirdim.

"Artık bu oda ikimize ait Ufaklık," deyip kıkırdadı.

"Hiçte bile! Odan yan tarafta, unuttun sanırım."

Ona döndüğümde sırıtıyordu. "Hayır, sadece birlikte bir odamız olsa nasıl olurdu diye düşünürken kendimi burada buldum." Omuz silkti. "Beni bunun için suçlayamazsın. Şu aralar aşık gibiyim kafam yerinde değil."

ÖNSEZİ #1: KORUMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin