Gizemli Kasaba

-6-

Salona gidip oturduk. Kasabaya neden geldiğimi, soğuğu sevip sevmediğimi falan sordu. Sadece sohbet etmiştik. Zaten çok da kalmamıştı. Giderken de yanağımdan öpmüştü.

Aklıma nedensizce David gelmişti. Garip hissediyordum. Michael hoş biriydi ama David aklımdan çıkmıyordu. Bu gerçekten iğrenç bir histi.

Yine çok düşünüyordum ve bu beni rahatsız ediyordu. Bu yüzden odama çıkarak erkenden uyudum.

---

Uyandığımda kendimi çok iyi hissediyordum. Çünkü bugün okul yoktu. Ayrıca ailem işleri için bir haftalığına kasabada dışındaydılar. Tamamen yalnızdım.

Akşama kadar yatakta müzik dinleyip film izlemiştim. Hava kararmıştı. Sonunda yataktan kalkmıştım. Aynanın önüne geçerek kendime baktım.

Tanrım! Bu ben miydim? Çok bakımsız görünüyordum. Toparlandım. Üstümü giyip saçımı ve makyajımı yaparak dışarı çıktım. Saat akşam sekizdi. Parka gidip bir banka oturdum. Etrafta kimse yoktu. Hiçbir insan. Bu nasıl olabilirdi ki? Sadece rüzgarın sesi duyuluyordu. Derken.. Bir ses duydum.

Çığlık.

Evet birisi çığlık atıyordu. Hemen oturduğum yerden kalktım ve sesin geldiği yöne doğru koşmaya başladım.

Ama bu..

Monica.

Tanrım! Neler oluyordu?! Hemen yanına gittim.

"Neler oluyor?! Neden çığlık atıyorsun?" dedim korkuyla.

"Birisini gördüm. Öldüğünü sandım. Ama ölmemiş. Korkuttuğum için üzgünüm." dedi sesi titreyek. Hala şokun etkisindeydi. Sakinleşmesi için sarıldım. O sırada David geldi.

"Jenna?"

"David? Sen burda napıyorsun?"

"Asıl sen burda napıyorsun? Aklını mı kaçırdın?! Neden bu saatte dışardasın?" dedi. Sinirlerim bozulmuştu. Monica'ya ters bir bakış attı. Monica birden sırıtmaya başladı. Neler oluyordu?!

Tanrım!

Monica David'i hızla kendine çekerek dudağından öpmeye başladı. Fakat David hemen onu itti.

"Ne halt yaptığını sanıyorsun?" diye bağırdı. Ben de çok şaşırmıştım. Yani Monica korkmuş gibi davranarak bana oyun mu oynamıştı? Gözlerim doluyordu. David'i başkası öperken görmek bana acı veriyordu. Koşmaya başladım. Aniden bir kol beni çekti ve beni tuttu. Bu David'di. Çok yakındık. Nefesini hissedebiliyordum.

"Neden kaçıyorsun?" diye sordu.

"Özür dilerim. Sadece.. Bu olanlar çok garip. Bu kasabaya geldiğimden beri garip şeyler oluyor." dedim. Hiçbir şey söylemedi. Sadece bana bakıyordu. O sırada Nina geldi yanımıza. Bana baktı. Neler oluyordu? David'e bakarak:

"Benim tek başıma dışarı çıkamayacağımı söylüyorsun ama sevgiline neden bir şey demiyorsun?!" dedim biraz öfke ve kıskançlıkla.