Gizemli Kasaba

-18-

"Hey uykucu hadi kalk."

Gözlerimi açtığımda karşımda Mandy'yi gördüm. Yavaşça doğrularak yatağa oturdum.

"Herkes kalktı mı?" diye sordum.

"Hayır erkekler hâlâ uyuyor. En erken ben kalktım. Zar zor Nina'yı da kaldırmayı başardım. Kahvaltı hazırlayacağız. Sonra hep birlikte yeriz." dedi. Yatağa zıplayarak yanıma oturdu.

"Saat kaç?" diye sordum.

"Sekizi yedi geçiyor."

"Daha erkenmiş ya.."

"Hadi hadi. Söylenme de kalk." dedi ve yataktan kalkarak odadan çıktı. Oflayarak yataktan kalktım ve bavulumdan diş fırçamı ve diş macununu aldım. Odamın içerisinde bir kapı daha vardı. Lavabo orasıydı. Lavaboya girdim. Küçük değildi. Küvet vardı. Fayanslar gri renkteydi. Musluğun yanına gittim ve dişlerimi fırçaladım. Saçlarımı da el yordamıyla düzelttim. Yüzümde makyaj yoktu. Acaba yapsa mıydım. Ama Mandy'de de yoktu.

"Nerede kaldın!!" Bu Mandy'nin sesiydi. Aşağıdan bana bağırıyordu.

"Geliyorum!" diye bağırdım. Lavabodan çıktım ve altıma siyah taytımı, üstüme de uzun kollu kapşonlumu giydim.

Aşağı indiğimde Mandy ve Nina bir şeyler hazırlıyorlardı.

"Ne yapıyorsunuz?" diye sordum.

"Kaşarlı tost ve patates kızartması." diye cevap verdi Nina. O da makyaj yapmamıştı fakat çok tatlı gözüküyordu.

Yemek işleri bittiğinde sofrayı kurduk. Kokuyu almış olacaklardı ki hepsi aşağı inmişti. Hep birlikte sofraya oturduk.

"Bugün cumartesi. Ödevi yapmaya pazartesi başlayacağız değil mi?" dedi Michael. Kumral saçlarına elini götürerek saçlarını dikleştirdi.

"Öyle yapalım." dedim.

Sofraya huzursuz edici bir sessizlik hâkimdi. Bu sessizliği bozmak için söylemek istediğim şeyi söylemeye karar verdim.

"Sizden istediğim bir şey var.." dedim. Herkes gözünü tabağından ayırıp bana baktı.

"Ne oldu?" dedi Mandy.

"İki hafta bu evde kaldığımız sürece şu vampir dinlemesi yapmayın. Yani sizin duyma yetiniz daha kuvvetli ve dinlediğiniz zaman çoğu şeyi duyabiliyorsunuz. Bu iki hafta boyunca bu evde bunu yapmayın." dedim. Biraz şaşırmış gibilerdi. Ama böyle olmasını istiyordum.

"Tamam. Ama yaparsak nereden bileceksin?" dedi James sırıtarak.

"Bilemem. Ama size güveniyorum." dedim ben de alaylı bir şekilde gülümseyerek.