Gizemli Kasaba

-41-

Alarmın sesiyle yatağımdan sıçradım. Cumartesi gününe neden alarm kurdum diye uyku sersemliğiyle düşünüyordum.

Tanrım.. Parti. Bu gündü.

Hemen saate baktım. 12.31. Gerçekten bu kadar uyumuş muydum?

Yataktan kalkıp banyoya yöneldim. Yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Aşağı inip birkaç bir şey atıştırdıktan sonra tekrar odama çıktım. Duş almalıydım.

Kısa bir duş aldıktan sonra tekrar odama geldim. Saat 13.02 olmuştu. Akşam sekize kadar hazır olmalıydım.

Altıma lacivert bir kot pantolon üstüme de bordo bir sweat giydim. Henüz dışarı çıkmayacaktım ama birazdan kuaföre gidecektim. Daha doğrusu gidecektik. Nina, Mandy, Alice ve ben.

Zamanın gelmesini beklemeye başladım.

---

Kuaförden döndüğümüzde saat 19.40'dı. Kuaföre geç gitmiştik ayrıca sıra da beklemiştik.

Sarı saçlarımı hafif dalgalı, salık bir model yaptırmıştım. Gerçekten de çok güzel olmuştu. Yalnızca yirmi dakikam kaldığımdan hemen odama çıktım. Odamın perdesi zaten kapalıydı. Üstüme kırmızı straplez elbisemi giydim. Topuklu ayakkabılarımı giydim. Eyeliner, maskara, mat kırmızı bir ruj ve parlatıcıyla makyajımı tamamlamıştım.Bordo renkli parti çantama para, şeker, makyaj malzemeleri, evin anahtarını ve telefonumu koydum. Ağzıma da çilekli bir şeker atıp aynanın karşısına geçtim.

Kendimi övmeyi sevmem ama gerçekten çok güzel olmuştum. Grimsi gözlerim, sarı saçlarım ve kırmızı straplez bir elbise birbirini çok iyi tamamlamıştı. Ama biraz fazla mı dikkat çekiciydi acaba?

Kapının çalmasıyla saate baktım.

20.00'dı.

Tam vaktinde hazırlanmıştım ki bu şaşırtıcıydı. Pek dakik olduğum söylenemezdi. Ayrıca David de tam vaktinde gelmişti.

Çantamı elime alıp merdivenlerden indim. İçimde bir heyecan vardı. Kapının önüne geldiğimde derin bir nefes aldım. Neden bu kadar heyecanlanıyordum ki?

Kapıyı açtığımda David siyah takımlarıyla önümdeydi. Beyaz bir gömlek giymişti. Bu partide de erkeklere takım elbise zorunluydu.

Bana birkaç saniye baktı.

"Çok güzel olmuşsun." dedi gülümseyerek. Ben de gülümsedim.

"Teşekkür ederim." dedim biraz utangaçlıkla.

Bordo ceketimi giyip evden çıktım. Parti yerine gidince çıkaracaktım. Çünkü büyük ihtimalle orası sıcak olurdu.

Dışarı çıkınca soğuktan dolayı ürpermiştim. Arabaya doğru yürüdüm. David kapımı açtı.

"Çok centilmensiniz." dedim büyük bir kibarlıkla.

"Teşekkürler hanımefendi." dedi o da dalgasına. Gülmemek için kendimi tutarak arabaya bindim. O da arabaya binip sürmeye başladı.

Birkaç kez konuşsak da yolculuğun büyük bölümü sessizlikle geçmişti. Parti yeri uzakta olsa da sonunda varmıştık.

Arabadan inip içeri girdiğimizde içerisi tahmin ettiğim gibi oldukça sıcaktı. Ceketimi çıkarıp elime aldım.

Bizimkileri görünce onlara doğru yürümeye başladık. Bazı erkeklerin bana baktığını hissedebiliyordum. Bu beni biraz rahatsız etmişti. Ama elbise dikkat çekiciydi. Aşırı dekolteli değildi ama straplezdi sonuçta.