-43-

131K 6K 2.9K
                                    

Alarmımın çalmasıyla zorlukla yatakta doğruldum.

Birkaç saniye boş boş yeri izledikten sonra yataktan kalkıp banyoya yöneldim. Yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım.

Üstüme kırmızı bir sweat, altıma da bordo bir pantalon giydim. Saçlarımı hafif dalgalandırıp makyajımı yaptım ve parfümümümü sıktım.

Aşağı inip birkaç şey atıştırdıktan sonra siyah ceketimi ve botlarımı giyip evden çıktım.

Bugün normalden biraz daha erken kalkmıştım. Çünkü okula David'le birlikte gidecektim. Her zaman yaptığım gibi geç kalmak istemiyordum.

Evden çıktığımda o da tam kendi evinden çıkıyordu.

İşte zamanlama dedim içimden.

David yanıma geldiğinde gülümsedi.

"Günaydın." dedi.

"Günaydın." dedim ben de gülümseyerek.

Aslında biraz garip hissediyordum. Heyecanlıydım. Büyük ihtimalle daha yeni sevgili olduğumuzdandı. Kendimde hoş bir utangaçlık hissediyordum. Ne söyleyeceğimi ya da ne yapacağımı bilemiyordum.

Ama mutluydum. Hem de hiç olmadığım kadar.

"Bekle arabayı çıkarayım." dedi.

"Araba mı? Okul o kadar da uzak değil." dedim.

"Olsun. Hava çok soğuk. Sen gidene kadar üşürsün."

"Ne kadar da düşüncelisin." dedim alaylı bir ses tonuyla.

"Öyleyimdir." dedi gülerek.

Arabayı çalıştırdı ve arabayı tam yanımda durdurdu. Ön koltuğa oturdum.

"Bizimkilere söyleyecek miyiz?" diye sordum. Sevgili olduğumuzu söylemeli miydik?

"Neyi?" dediğinde ona baktım. Birkaç saniye yola düşünürcesine baktıktan sonra sonunda anlamıştı.

"Sen nasıl istersen." dedi. Aslında diğerlerine şu anda söylemeyi pek istemiyordum. Çünkü Nina'nın tepkisinin ne olacağını kestiremiyordum. Üzülecek miydi? Yoksa umursamaz bir tavır mı takınacaktı? Bilemiyordum. Tabii eğer söylersem Mandy'nin sorularından kurtulamazdım. Ne zaman oldu? Nasıldı? Ne dedi?.. Eminim bu tür sorular soracaktı.

"Biraz beklemeliyiz bence." dedim.

"Öyle olsun." dedi gülümserken.

Okula doğru sessiz bir yolculuk yapmıştık. Sanki sevgili olmadan önceki gibiydi.

Sonunda okula vardığımızda sınıfa geçtik. Bizimkiler sınıftaydı. Mandy'nin yanına oturdum. David de önümdeki sıraya, James'in yanına oturdu.

Evet. Gün başlıyordu.

---

Sıkıcı bir dersin daha bitmesiyle başımı sıranın üstüne koydum.

Dördüncü ders bitmişti. 5 ve 6. derslerimiz boştu.

Teneffüsün bitişini haber veren zil çaldığında kafamı kaldırdım.

Kafamı kaldırdığımda sınıftaki bazı kızların David'in etrafında biriktiğini gördüm.

Resmen yalakalık yapıyorlardı. Şu an sinirden kendimi zor tutuyordum.

Gizemli KasabaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin