Güneş kendini göstermiş, parlıyordu. Gökyüzü açık maviye bürünmüştü. Tek bir bulut yoktu.
Gizemli Kasaba için garip bir havaydı. Güneşin parladığı nadir sabahlardan biri.. Bu kasabaya geldiğimden beri hava ilk defa böylesine açıktı.
Ve tabii ki bu yüzden okula gidememiştik. Nina ile birlikte, onların evindeydim. Perdeleri kapatmış, salonda oturuyorduk.
"Bir an önce akşam gelse de şu evden çıkabilsek." diye söylendim kendi kendime.
Nina ise iki tabağa dondurma koyuyordu. Dondurmaları koyduktan sonra salona gelerek yanıma oturdu. Bir tabağı kaşıkla birlikte bana uzattı.
"Bu tür havalardan uzak kalmak nasıl hissettiriyor bakalım? Sen vampir olduğundan beri ilk defa Gizemli Kasaba'yı açık havayla görüyorsun." dedi Nina dondurmasını kaşıklayarak.
"Aslında ben açık havaları sevmem." dedim.
"Gerçekten mi? Ben bazen özlüyorum. Şimdi ise bu salonda tıkalı kalmak zorundayız." dedi Nina.
"Evet." diye onayladım sadece. Hava açık olunca dışarı çıkamamak da kötü bir histi.
Dondurmamdan bir kaşık aldım. Akşam olduğunda, yani hava karardığında Mandy'nin evine gidecektik.
Tüm kötü şeylerden uzak kalmak istercesine eski günlerdeki gibi olacaktık. Her şey yolundaymış gibi davranacaktık.
Bunu istiyordum da. Çünkü son günlerde sinirlerim çok çabuk bozulmuştu ve saçma şeylere kızmıştım. Sürekli mutsuz bir ruh hali içindeydim.
Eski beni özlemiştim.
"Bu dondurma çok güzelmiş ya.." dedi Nina kendi kendine. Tamamen dondurmaya odaklanmış gözüküyordu.
Sesli bir şekilde güldüm.
"Evet güzelmiş." diye cevap verdim.
Ardından bir sessizlik oluştu. Ben de dondurmamı kaşıklamaya devam ettim.
Dün en son garip sesler duymamla odaya kapanmıştım. Sonra Ashley'in halüsinasyonunu görmüştüm. O zamandan beri David'le konuşmamıştım. Şu an onun yanında olmayı o kadar istiyordum ki..
Ama anlaşılan akşamı beklemem gerekiyordu.
---
"Yarın hava tekrar düzelecekmiş. Yani kapalı olacakmış." dedi Mandy bir konu açmak istercesine.
"Evet. Bugün cuma. İki gün sonra da anma var zaten." diye devam etti James.
"Okul herkese mesaj atmış. Çok kişi gelecek gibi gözüküyor." dedi Michael.
"Onun için en azından bunu yapabilmemiz de bir şey. Keşke daha fazlasını yapabilseydik." dedi Nina.
"Evet." dedi Michael belli belirsiz.
Hava sabahkinin aksine kapalıydı. Yağmur yağacakmış gibi gözüküyordu. Bu kasabanın gerçekten dengesiz bir havası vardı.
"Sen nasıl hissediyorsun?" diye sordu Mandy bana bakarak. İçten olmasa da gülümsedim."Daha iyiyim." dedim. Bu doğru değildi tabii. Çünkü hiçbir ilerleme kaydetmemiştim. Ama zaten henüz üç gündür evimden uzaktaydım. Hâla iyileşmemiş olmam çok doğaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Kasaba
VampireJenna Collins Gizemli Kasaba'ya taşındığında olacaklardan habersizdir. Birçok yeni insan tanıyacaktır. Peki ya tanıdığını sandığı insanlar gerçekte öyle değilse? NOT: HİKAYENİN KİTAP OLMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR/ OLAMAZ. Başlarda acemi olduğumu biliyo...