Yüzümde hissettiğim serinlik beni uykumdan uyandırdı. Gözlerim yavaşça açılırken burnuma gelen kan kokusu uykumu dağıtmıştı.
Yatakta doğrularak oturdum. Hava kararmıştı. Saate baktığımda akşam sekiz olduğunu gördüm. Gün içinde uyumayı bırakmalıydım.
Lavaboya giderek soğuk suyu yüzüme çarptım. Dişlerimi fırçaladıktan sonra bir müddet aynada kendime baktım. Yüzümdeki mutsuz ifade mevcut hislerimle tezatlık oluşturuyordu. Oysa o kadar mutluydum ki..
Her şey çok güzeldi. Yaz tatili iki gün sonra bitiyordu. Tatilin son günlerini bir yerde toplanıp eğlenerek geçirmeye karar vermiştik. Michael'ın Gizemli Kasaba'dan uzakta bulunan bir yazlığındaydık. Gerçi ismi her ne kadar yazlık olsa da burada da elbette havalar kapalıydı. Başka türlü burada duramazdık zaten.
Odama geri dönüp ışıkları açtım. Hava oldukça serinlemişti. Pencereyi kapattım ve üstüme kapüşonlumu giyerek odadan çıktım.
Salondan bizimkilerin sesleri geliyordu. Ama bu sesler kahkaha sesleriydi. Hepsi neye bu kadar gülüyor olabilirdi ki?
Merdivenleri koşar adımlarla inerek salona vardığımda olduğum yerde kalakalmıştım.
"James?" dedim ve gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
James'in üzerindeki gerçekten Mandy'nin elbisesi miydi?
James biraz sinirli biraz gülmemeye çalışırcasına bana baktı. Göz göz gelmemizle dayanamayarak bir kahkaha attım.
"Uyuyan güzel de uyandı. Ne güzel. Herkes rezilliğimi gördüyse üstümü değiştirebilir miyim artık?" dedi James
"Hayır tatlım David sana ne zaman çıkarmanı söylerse o zaman çıkaracaksın. Anlaşma anlaşmadır." diye karşılık verdi Mandy.
"Neler kaçırdım?" diye sorarak David'in yanına oturdum. David'in de yüzünde hala o gülümseme ifadesi vardı ve çok gülmekten olsa gerek biraz kızarmıştı. Neşeyle kolunu omzuma attı.
"İddiaya girmiştik. Kim bir litre kanı önce içerse kazanacaktı." dedi David. Bir kahkaha atarak devam etti:
"Kaybedeni zaten görüyorsun."
"Kırmızı seni açmış." dedim hafif bir alayla.
James de gülerek koltuğa oturdu.
Aniden gelen cırt sesiyle odaya ölüm sessizliği hakim oldu. Mandy'nin kaşları çatılmıştı.
"Sen.. Az önce.. Benim elbisemi mi yırttın?" diye gürledi Mandy.
Hay aksi..
"Hey! Senin kadar ince olamamak benim suçum değil." dedi James. Ama Mandy'nin kaşları hala çatılıydı.
"Hepsi Michael'ın suçu. Bu elbiseyi o seçti." dedi James sessizlik uzayınca.
Bütün gözler Michael'a çevrildi.
"Hayır David'in suçu. Böyle bir iddiaya girme fikrini ortaya atan oydu." dedi Michael.
"Kaybedenin cezası elbise giymek olsun diyen Nina'ydı ama." dedi David.
Şimdiyse tüm gözler Nina'daydı.
"İyi de Mandy James'a kendisi demedi mi benim elbiselerimden seçebilirsin diye?" diyerek kendini savundu Nina.
Odada suçlanmayan tek kişi olmanın rahatlığıyla gülümsedim.
Mandy'nin ifadesi yumuşadı. Ardından bir kahkaha attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Kasaba
VampireJenna Collins Gizemli Kasaba'ya taşındığında olacaklardan habersizdir. Birçok yeni insan tanıyacaktır. Peki ya tanıdığını sandığı insanlar gerçekte öyle değilse? NOT: HİKAYENİN KİTAP OLMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR/ OLAMAZ. Başlarda acemi olduğumu biliyo...